Dijital Teknolojinin Okuma Alışkanlığımız Üzerine Etkileri

Dijital teknolojinin kullanımının yaygınlaşması, iletişim, kişisel gelişim ve zihin sağlığı için sayısız faydaları olan okuma alışkanlıklarını değiştirmektedir

Dijital teknolojinin kullanımı, müzikten eğitime günlük yaşamımızın her safhasında yaygınlaşmakta ve alışkanlıklarımızın değişimine yol açmaktadır. Söz konusu değişim kaçınılmaz olmakla birlikte beraberinde bazı avantaj ve dezavantajları da getirmektedir. Örneğin; araç navigasyon (GPS) cihazları, bizlerin gitmek istediğimiz adrese kolayca ve hızlı bir şekilde ulaşmamıza imkan sağlarken, bu tür cihazları sürekli kullanmamız halinde, kendi başımıza adres bulma ve hatırlama, yani navigasyon yeteneğimiz körelmektedir. Yapılan çalışmalar kişilerin azalan navigasyon yeteneği ile demans (bunama) arasında korelasyon olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu bağlamda dijital teknolojinin kullanımın yaygınlaşması, iletişim, kişisel gelişim ve zihin sağlığı için sayısız faydaları olan okuma alışkanlıklarını da değiştirmektedir.

İSTATİKSEL VERİLER

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijital medya hızla yazılı medyanın yerini almakta, basılı gazete ve dergi sayıları ile tirajları her geçen gün azalmaktadır. Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere ülkemizdeki toplam gazete ve dergi sayısı 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 9,2 azalarak 4 bin 048 olmuştur.

Ülkemizdeki gazete ve dergilerin 2011-2020 yılları arasındaki tiraj değişimi ise aşağıdaki grafikte sunulmaktadır. Önceki yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da tiraj düşüşü devam etmiş olup, 2021 yılına göre toplam tiraj yüzde 8,3 azalarak 848 milyon 365 bin 241 olmuştur. Basılı gazete ve dergi tirajlarındaki düşüş trendi, basılı kitaplarda da gözlenmekle birlikte basılı kitaplar hala elektronik kitaplardan (e-book) daha çok tercih edilmektedir.

EKRANDAN VE BASILI KİTAPTAN OKUMANIN KARŞILAŞTIRILMASI

Araştırmalar, okumanın zihin sağlığı üzerine sayısız faydası olduğunu göstermektedir. Bilgisayar, tablet, cep telefonu vb. ekranlar ve klasik basılı kitaplar üzerinden okuma yapmanın fiziksel etkiler ve anlama düzeyi farklı sonuçları olup, her iki yöntemin de bir diğerine göre avantaj ve dezavantajları vardır.

BİLGİYE ERİŞİM HIZI

Bilgiye erişim hızı açısından okuyucular, basılı yüzlerce sayfayı karıştırmadan sadece ekranlarında bulunan basit bir arama motorunu kullanarak, aradıkları bilgiye kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabilmekte, farklı kaynaklardan elde ettikleri bilgileri ihtiyaç halinde tercüme programları yardımıyla kolaylıkla arzu edilen dile çevirip ve birkaç tuş yardımıyla düzenleyip kendi belgelerinde kullanabilmektedirler.

KİTAPLARIN DEPOLANMASI VE ÇEVRE ÜZERİNE ETKİ

Dijital teknoloji ürünü olan akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler hafıza kapasitelerine bağlı olarak raflarda, kütüphanelerde çok büyük hacimleri kaplayan ve belirli bir ağırlığı olan binlerce kitabı depolama yeteneğine sahiptirler. Bu sayede okuyucular basılı ağır kitapları taşıma zahmetinden kurtulmakta ve onlar için ayırmaları gereken mekanları başka amaçlar için kullanabilme imkanına kavuşmaktadırlar. Çevresel açıdan konu değerlendirildiğinde; ekrandan okumanın yaygınlaşması sayesinde kağıt hammaddesinin elde edildiği milyonlarca ağacın kesilmesinin önüne geçilmektedir.

KİTABA ENGELSİZ ERİŞİM

Dijital teknoloji ürünü sesli kitaplar (audiobooks) görme engelli ve az gören bireylerin Braille kabartma alfabesini kullanmaksızın, seslendirilmiş binlerce kitaba ulaşabilmesine imkan sağlamaktadır. Sesli kitaplar sadece görme engelli ve az gören bireylerin kitaba ulaşmada tercihi değildir. Zamanını verimli değerlendirmek isteyen birçok insan da sesli kitapları tercih etmektedir.

ANLAMA PERFORMANSI

Her iki yöntemin anlama performansına etkileri üzerine yapılan çalışmalar, farklı gelişmiş düzeyine sahip ülkeler, farklı yaş grupları ve farklı eğitim seviyeleri sebebiyle farklılıklar göstermektedir. H. Yaman ve A. Dağtaş tarafından 2013 yılında yapılan araştırmada; ekrandan okumanın deney grubundaki öğrencilerin okuduğunu anlamalarını etkilemediği, okuma metinlerini ekrandan okuyan deney grubu öğrencileri ile okuma metinlerini basılı sayfadan okuyan kontrol grubu öğrencileri arasında okuduğunu anlama bakımından istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığı ifade edilmiştir. Ayrıca söz konusu araştırmacılar uzun ve zor metinleri değerlendirmede bazı okuma becerileri, metni bir bütün olarak anlamak, metnin farklı bölümlerini birbiriyle ilişkilendirmek ve metnin bir bütün olarak anlaşılması için okuyucunun üst düzey becerilerini kullanmasını gerektirdiğini, bu becerilerin ekran üzerindeki metinlerde kaydırma dinamiğinin kullanılması nedeniyle ekran metinlerini, basılı sayfadan okuma davranışlarını kullanarak okumanın daha zor olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca ekran metinleri yukarıdan aşağıya doğru aktığı için okumanın kesintiye uğradığını ve her kesinti de önceki bölümler ile sonraki bölümler arasında ilişki kurulmasının zorlaştırdığını vurgulamışlardır.

Araştırmanın nitel verileri, deney grubundaki öğrencilerin her iki okuma ortamından okuduğunu anlama noktasında farklı algılara sahip olduğunu ve ekrandan okuma sürecinde göz, baş ve vücutlarında çeşitli rahatsızlıklar yaşadıklarını göstermektedir. V. Clinton 2019 yılında yayımladığı büyük kapsamlı çalışmasında, ekran ve basılı kitaptan okuma ve anlama üzerine daha önce gerçekleştirilmiş olan 38 farklı çalışmanın meta-analizini yaparak, basılı kitaptan okumanın ekrandan okumaya göre performans çıktıları ve verimlilik açısından daha iyi sonuçlar verdiğini öne sürmüştür.

L.Altamura ve arkadaşları 2023 yılında yaptıkları çalışmada ise; 2000-2022 yılları arasında 469.564 katılımcının dahil olduğu 26 yayımlanmış makalenin verilerini analiz etmişler ve sonuç olarak basılı kitaptan okumanın ekrandan okumaya göre daha iyi anlamaya neden olduğunu öne sürmüşlerdir. Genel olarak çalışmalarda, ekrandan okuyarak anlama performansının, gelen e-posta uyarıları, reklamlar vb. dikkat dağıtıcı etkenler nedeniyle olumsuz etkilendiği vurgulanmıştır.

UYKU VE BİYOLOJİK SAAT

Uyumadan bir saat önce ekrandan kitap okumanın, cihazın yaydığı mavi ışığın kısa dalga boyu nedeniyle uyumayı engelleyici, vücut tarafından üretilerek uyku kalitesini artıran ve uyku hormonu olarak da bilinen melatonin seviyesini baskılayıcı, sirkadiyen ritmi (vücudun biyolojik saatini) bozucu etki yarattığı ve ayrıca ertesi günkü uyanıklık dahil sağlık, uyku ve performans üzerinde negatif etkiye sebep olduğu yapılan deneysel çalışmalarda gözlemlenmiştir. SONUÇ 1455’te Johannes Gutenberg ve ortağı Fust tarafından modern anlamda ilk matbaanın Almanya’da kitap basımında kullanılmasından yaklaşık üç yüzyıl sonra 1727’de Osmanlı Devleti’nde matbaa ilk kez İbrahim Müteferrika tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu uzun gecikmeye neden olan etmenler matbaanın Osmanlı topraklarında kullanılmasını engelleyememiştir.

Bu ve benzeri birçok tarihi olay bize değişimin önüne geçmenin imkansız olduğunu göstermektedir. Dijital teknolojinin kullanımı ve yaygınlaşması da teknik, ekonomik ve sosyal çeşitli nedenlerle gecikse bile tamamen engellenmesi mümkün değildir. Özellikle ellerinde akıllı telefonlar ve tabletlerle büyüyen Z kuşağı başta olmak üzere gelecek nesillerin ekrandan okumayı daha çok tercih edeceği, çeşitli avantajları olmasına rağmen basılı gazete, dergi, kitap okumanın ve basımının, istatiksel verilenden de görüldüğü üzere çok düşük seviyelere ineceğini tahmin etmek zor değildir. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen kitabın kokusunun verdiği hazzın ekranlardan alınamayacağı da çok açıktır.

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Start typing and press Enter to search