DEİK Talks, İş Dünyasını Bakanlar İle Buluşturdu
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) “İşlerimizi Askıya Almıyoruz” sloganıyla başlattığı video konferanslara yenilerini eklemeye devam ediyor. DEİK Başkanı Nail Olpak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “DEİK Talks” konferansları; 13 Mayıs’ta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 14 Mayıs’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve 20 Mayıs’ta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı ağırladı. Her üç bakan da konferans boyunca Türkiye ve dünyanın COVID-19 ile mücadele sürecine değinerek ekonomik anlamdaki öngörülerini paylaştı. 500’ü aşkın iş insanının online olarak katıldığı toplantıda bakanlar, kendilerine yöneltilen soruları yanıtladı.
“SÜRECİN KAZANANI BİZ OLACAĞIZ”
Toplantının Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile gerçekleştirilen oturumu için DEİK Başkanı Nail Olpak şunları söyledi: “Böylesi çetin ve kafaların karışık olduğu bir ortamda, ekonomi yönetiminin başında olan bakanımızın verdiği mesajlar hepimiz açısından önemliydi. Bu süreçte ekonomimizi nelerin beklediğini, alınan ve alınması planlanan tüm önlemleri bakanımıza sorduk. Kendisi karamsar görünse biz de karamsarlığa kapılırdık. Ancak Sayın Albayrak, planlanan ekonomik programa sadık kalınacağını bir kez daha dile getirdi. Döviz rezervlerimiz noktasında herhangi bir sıkıntı içerisinde olmadığımızı ve sermaye anlamında bir kısıtlama getirilmesinin düşünülmediğini ifade etti.”
Albayrak ise tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19’un ülkesel çaptaki etkilerini minimuma indirmek ve ilerleyen dönemlerde mevcut ekonomik hedefleri başarıyla gerçekleştirmek için yoğun bir mesai harcadıklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Salgınla mücadelemizi beş temel hedef üzerine inşa ettik. Bunlar; vatandaşlarımızı salgından korumak ve hastalananları en iyi koşullarda tedavi etmek, pandemiden ekonomik anlamda olumsuz etkilenenlere maddi destek vermek, firmalarımızın likidite sıkışıklığı nedeniyle kepenk kapatmasının önüne geçmek, istihdamı ve hanehalkı gelirini korumak ve sağlık, gıda üretim ve dağıtımı, elektrik, su ve doğal gaz gibi temel hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesi için gereken tedbirleri almak.”
Albayrak, bu hedefler çerçevesinde yaklaşık 5 milyon aileye nakdî yardım yaptıklarını ifade ederek, “Bu kapsamda işini kaybeden vatandaşlarımıza yardım eli uzattık. Ayrıca İş’e Devam Paketi kapsamında, 190 bin 453 firmaya yaklaşık 137 milyar TL’nin üzerinde finansman sağladık. Bu şirketlerin yüzde 97’sini de KOBİ’ler oluşturdu. Aylık geliri 5 bin TL’den az vatandaşlarımız için sunulan destek kapsamında da 5 milyon 582 bin vatandaşımıza, 33 milyar TL’yi aşkın kaynak sunuldu.” şeklinde konuştu.
Yaşanan pandemiyle birlikte Türkiye’nin sağlık ve ekonomi alanındaki başarısını bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Albayrak, salgın sonrası dönem için Türkiye’nin ticari
ve ekonomik anlamdaki yıldızının parlayacağını öngördüklerini ifade etti. Ülkemizin, şimdiden küresel yatırımlar için öncelikli tercih hâline geldiğini belirten Bakan, “Türkiye yakın zamanda çok daha iyi bir noktaya gelecek.” dedi.
HEDEFİMİZ, BU KRİZDEN EN SAĞLAM ŞEKİLDE ÇIKMAK
COVID-19 süreciyle ilgili değerlendirmede bulunan bir diğer isim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu. Çavuşoğlu, tüm dünyanın daha önce eşi benzeri görülmemiş
bir dönemden geçtiğini ve yaşanan pandeminin global ekonomi için bir kırılma noktası oluşturduğunu söyledi. Salgının ciddi bir ekonomik tahribat oluşturduğuna değinen
Çavuşoğlu, “Dünya Ticaret Örgütü, küresel ticaret hacminin yüzde 32 oranında küçüleceğini söylüyor. Ayrıca en önemli ihracat pazarımız olan Avrupa ekonomisinin de yüzde 13 ila 29 oranında daralacağını öngörüyor. Hâl böyle olunca bizlerin de en büyük hedefi, ülkemizin bu
krizden en sağlam şekilde çıkması oldu.” dedi. İş birliği içinde oldukları diğer bakanlıkların da
katkı ve çalışmalarıyla bu hedefi gerçekleştireceklerinden şüphe duymadıklarını belirten Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı özelinde alınan önlemlere değinerek, öncelikli gayenin serbest ticareti devam ettirmek olduğunu söyledi. Bu minvalde Birleşmiş Milletler, G20, İslam İşbirliği
Teşkilatı, Türk Konseyi ve Uluslararası Koordinasyon Grubu gibi çok taraflı platformlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye’nin sağlık ve ekonomi anlamındaki başarısı ile örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Türkiye, böylesi çetin bir dönemde sağlık ve ekonomi anlamındaki başarısı ile örnek teşkil ediyor.
“SANAYİMİZİ HER TÜRLÜ ŞOKA DAYANIKLI HÂLE GETİRECEĞİZ”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise COVID-19 döneminde en temel önceliklerinin; üretim cephesinde kalıcı toparlanma sağlamak olduğunu söyledi. Son
dönemde, reel sektörden normalleşmeye ilişkin olumlu sinyallerin alındığını ifade eden Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hâlihazırda otomotiv fabrikalarımızın tümü
çalışıyor. Tekstil sektöründe de toparlanma var. Gıda, kimya, ilaç ve ambalaj sanayi ise salgınla birlikte ivme kazanmış durumda. Reel sektörün beklentileri iyileşmeye
başladı. Biz de Bakanlık olarak bu potansiyeli hayata geçirecek adımlara odaklanıyoruz. Sanayimizi her türlü şoka karşı daha dayanıklı hâle getirecek ve her durumda
ayakta tutacağız.”
“TÜRKİYE, SINAVI BAŞARIYLA GEÇECEK”
Tüm dünyanın olağan dışı zamanlardan geçtiğini belirten Varank, birçok uluslararası kuruluşun tahminine göre, 2020 küresel ekonomisinin en az yüzde 3 küçüleceğinin
tahmin edildiğini hatırlattı. Türkiye’nin de virüsün ekonomik etkilerini nisan ayı itibarıyla hissetmeye başladığını söyleyen Varank, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm büyük
pazarlarda, talebin durma noktasına geldiğini belirtti. Dinamik ve sonuç odaklı yönetim yaklaşımı izlediklerini ifade eden Varank şunları söyledi: “Sağlık tedbirlerinin yanı
sıra, ekonominin sürdürülebilirliğini de dikkate alıyoruz. Hem salgının seyri hem de reel sektörden gelen talepler doğrultusunda üretimi tamamen durdurmadık. İstihdamın
sürekliliği için kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartlarını kolaylaştırdık.”
“HASSAS BİR DENGE GÖZETMEK DURUMUNDAYIZ”
İçinden geçilen ayların en kritik zamanlar olduğuna dikkat çeken Varank, “Hassas bir dengeyi gözetmek durumundayız. Bir taraftan salgında ikinci dalgayla karşılaşmamak
için tedbirlere azami seviyede uyulması, diğer taraftan değişen küresel dengeleri dikkate alarak yeni normale hazırlanılması gerekiyor.” dedi. Salgının, kendi kendine yetmenin önemini ortaya koyduğunu ifade eden Varank, Türkiye’nin yeni dönemde dünyanın sayılı tedarik merkezlerinden biri olabileceğine dikkat çekti.