ASEAN, Küresel Ekonominin Can Damarlarından Biri
ASEAN, ülkemizin de dâhil olduğu birçok gelişmekte olan ülke açısından yeni dönemin en önemli ticaret partnerlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
Güneydoğu Asya ülkeleriyle siyasi ve iktisadi irtibatlarımızın tarihi, 16’ıncı yüzyıla; yani Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar gitmektedir. Modern zamanlara gelindiğinde ise üye ülkelerle olan tekil irtibatlarımızın yanı sıra bölgenin 10 ülkesinin “Tek Vizyon, Tek Kimlik, Tek Topluluk” şiârı altında oluşturdukları Güney Doğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ile kurumsal ilişkilerimizin başlatılmasının ilk adımı, 2010 yılında Vietnam’da yapılan 43. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının (ASEAN/TAC) akdedilmesi ile olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Cakarta Büyükelçiliğinin aynı yıl içerisinde ASEAN nezdinde akredite edilmesi ile de Türkiye-ASEAN arasındaki ilişkilerin temeli atılmıştır.
Türkiye, ASEAN ile ilişkilerine önem veriyor
Girişimci dış politikamızın parametrelerinden birini teşkil eden “Asya-Pasifik bölgesine açılım politikası” çerçevesinde 2010 yılından sonra aralarında Endonezya’nın da bulunduğu birçok Güneydoğu Asya ülkesi ile ilişkilerimiz, stratejik bir düzeye çıkartılmıştır. Bölgeye duyulan ilginin arka planını ise genel olarak siyasi ve ekonomik unsurların oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede ülkemiz; ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi, ülkemize yabancı yatırım çekilmesi ve siyasi pozisyonlarımıza uluslararası alanda destek sağlanması gibi pek çok nedenden ötürü Güneydoğu Asya ülkeleri ve bölgedeki hâkim örgüt olan ASEAN ile ilişkilerine özel bir önem vermektedir. Türkiye’nin tüm ASEAN ülkelerinde bir temsilciliğinin bulunması ve aynı şekilde ASEAN ülkelerinin de Ankara’da temsilcilik sayısını her geçen sene arttırması; ilişkilere verilen önemin ciddi bir tezahürüdür.
ASEAN’ın sektörel diyalog ortağı olmamız, önemli bir adım
Bu doğrultuda ülkemizin, Ağustos 2017’de Filipinler’de düzenlenen 50. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Sektörel Diyalog Ortaklığı (SDO) statüsünü-iki önemli ortaklık statüsünden birisidir-kazanması, hayli önemli bir adım olmuştur. Bahsi geçen durum sayesinde ASEAN ile ilişkilerimizin kurumsal düzeyde daha da geliştirilebilmesi adına önemli bir avantaj sağlanmıştır. Türkiye ile ASEAN arasındaki sektörel diyalog ortaklığı kapsamında ASEAN Sekretaryası ev sahipliğinde şu ana kadar üç adet Ortak Sektörel İşbirliği Komitesi Toplantısı (AT-JSCC) icra edilmiştir. Temmuz 2019’da düzenlenen ASEAN-Türkiye Ortak Sektörel İşbirliği Komitesi İkinci Toplantısında 2019-2023 yılları arasında iş birliği yapılacak alanları içeren “Pratik İşbirliği Alanları” (Practical Cooperation Areas-PCA) belgesinin kabul edilmesi de kayda değer bir gelişme olmuştur. Söz konusu belge çerçevesinde Türkiye-ASEAN arasındaki sektörel iş birliği projelerinin finansmanı için kurulan fona, Aralık 2019’da ülkemiz tarafından 1 milyon ABD doları tutarında bütçe tahsis edilmiştir.
Bu iyi niyet göstergesi, ASEAN çatısı altında bölge ülkeleriyle derinleştirilmeye çalışılan ilişkilere verilen ehemmiyetin ve SDO konusundaki kararlığımızın somut bir yansımasıdır. Türkiye-ASEAN Fonuyla finanse edilecek projelere hem ülkemiz hem de ASEAN üye ülkelerinin ilgili kamu ve özel kuruluşları tarafından şu ana kadar büyük bir ilgi gösterilmiş ve çok sayıda proje önerileri sunulmuştur. Türkiye-ASEAN İşbirliği Fonu kapsamında hâlihazırda 8’i ülkemizden olmak üzere toplam 15 proje ASEAN Sekretaryasına iletilmiştir. Bu çalışmalardan ikisi ASEAN Sekretaryası tarafından onaylanmış, ancak 2020 yılı başından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle söz konusu projeler henüz uygulama aşamasına geçememiştir.
Ülkemiz için ASEAN pazarı
ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları gölgesinde Güneydoğu Asya ülkeleri, küresel ekonominin cazibe merkezi hâline gelmiştir. Ticaret ve yatırım fırsatları açısından ASEAN, ülkemizin de dâhil olduğu birçok gelişmekte olan ülke açısından yeni dönemin en önemli ticaret partnerlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca bölge ülkelerinde iş gücünün nisbeten düşük maliyetli olması, hızla büyüyen orta sınıfın varlığı, tüketim ekonomisi olma nitelikleri ve kentleşme oranındaki artış; ASEAN ülkelerine yatırımı teşvik eden unsurlar olarak görülmektedir. Hâlihazırda Türk Hava Yollarının (THY) toplam altı ASEAN ülkesine doğrudan uçuşunun bulunması, ülkemizin bu pazara verdiği önemin ayrı bir göstergesidir.
Rakamlarla ASEAN
ASEAN Sekretaryası tarafından en son 2019 yılında yayımlanan veriler çerçevesinde yaklaşık 655 milyon nüfusa sahip ASEAN ülkelerinin 3 trilyon ABD Dolarını (2019) aşan gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) bulunmaktadır. Birliğin toplam ticaret hacmi ise 2,8 trilyon ABD Doları seviyesindedir. 2019 yılında ASEAN ülkelerine yapılan doğrudan yabancı yatırımlar, toplam 160 milyar ABD Dolarını bulmuştur. COVID-19 salgını ortamına rağmen ASEAN ülkeleri, Ağustos 2020 itibarıyla yüzde 4,6 büyüme oranına ulaşmıştır (ASEAN İstatistik Verileri). Son olarak 37. ASEAN Zirvesi sonucunda dünyanın en büyük bölgesel serbest ticaret anlaşması niteliğine sahip Bölgesel Kapsamlı Ekonomi Ortaklığı (RCEP) Anlaşmasının imzalanması ile ASEAN’ın küresel ekonomideki yeri perçinlenmiştir.
Asya ülkeleri, dış ticaret açığımızda belirleyici rol oynuyor
ASEAN pazarının sahip olduğu yaklaşık 3 trilyon ABD Doları ticaret hacmi içerisinde Türkiye-ASEAN ülkeleri arasındaki toplam ticaret hacmi, 2020 yılında 7,8 milyar ABD Doları olarak kaydedilmiştir (2019 yılında 8.7 milyar ABD Doları idi). Ayrıca ASEAN ülkeleri bazında ithalat ve ihracat verileri incelendiğinde, söz konusu rakamların ASEAN ülkeleri lehinde büyüme gösterdiği görülmektedir. Asya ülkeleri ile dış ticaretimizin hâlâ oldukça dengesiz seyrettiğini, bu ülkelerin dış ticaret açığımızda belirleyici rol oynadığını söylemek mümkündür. Bu bakımdan ülkemizin 2019 yılında ilan ettiği Yeniden Asya Girişimi, kıtaya yönelik faaliyetler ve çeşitli alanlardaki ticari hedeflerimize ulaşılması açısından önemli bir merhale olacaktır.
Daha çok çaba sar etmeliyiz
Türkiye-ASEAN ticaret kapasitesine yatırım perspektifinden bakıldığında ise ticaret hacmindeki ülkemiz aleyhindeki tablonun benzeri, yatırımlarda da göze çarpmaktadır. ASEAN bölgesinden ülkemize 3 milyar ABD Dolarından fazla yatırım gerçekleştirilirken (üçüncü ülkeler kanalıyla gerçekleştirilen yatırımlar dâhil), ülkemiz ise ASEAN ülkelerine yaklaşık 1 milyar ABD Doları tutarında yatırım yapmıştır (T.C. Ticaret Bakanlığı-TÜİK). Bu rakamlar ışığında ülkemizin ASEAN pazarında etkin olabilmesi için daha yoğun çaba sarf etmemiz gerektiği açık bir şekilde görünmektedir.
COVID-19 salgınından önce yükselişte olan korumacı politikaların ve ticaret savaşları eğilimlerinin; son siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerle birlikte her geçen gün daha çok arttığı bir ortamda küresel ekonominin can damarlarından biri olan ASEAN pazarı, önemini sürdürmeye devam edecektir. Bölgenin, küreselleşmenin doğal bir sonucu olan e-ticaret ile dijital ekonomi sektörleri başta olmak üzere; inşaat, altyapı, otomotiv, medikal, yenilenebilir enerji ve turizm gibi alanların da ülkemiz yatırımcıları için ciddi potansiyel ve fırsatlar barındırdığı değerlendirilmektedir.
Endonezya, Filipinler ve Malezya’dan büyük atılımlar bekleniyor
2050 yılı projeksiyonlarında ekonomik büyüme rakamları açısından Endonezya, Filipinler ve Malezya ekonomilerinin büyük atılımlar gerçekleştireceği tahmin edilmektedir. Her ne kadar COVID-19 salgını bu tahminleri bir süre daha engelleyecek gibi görünse de ekonomik iyileşmenin sonucunda bölge ülkelerinin hızlı bir toparlanma sürecine girerek tekrar eski formlarına kavuşacakları beklenmektedir. Bu çerçevede ülkemizin orta ve uzun vadede ASEAN pazarının sunduğu potansiyelden azami düzeyde faydalanması amacıyla bahsi geçen pazardaki yerini güçlendirecek adımları kamu-özel sektör iş birliğiyle atması, zaruri bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kapılarımız, Türk iş insanlarına her daim açık
Bu vesileyle ASEAN Sekretaryasına da akredite olan T.C. Cakarta Büyükelçiliğimizin kapılarının Türk iş insanlarına her daim açık olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Ayrıca Güneydoğu Asya bölgesinin en büyük ekonomisi Endonezya’nın, ASEAN’da sahip olduğu merkezi rol çerçevesinde ASEAN ülkeleriyle olan yatırım fırsatlarının geliştirilmesinde kilometre taşı olacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede görüş alışverişinde bulunmak isteyen Türk iş insanlarına, Büyükelçiliğimiz bünyesinde faaliyet gösteren Ticaret Müşavirliğimizin gerekli desteği vermeye hazır olduğunun da altını çizmek istiyorum.
T.C. Endonezya, Doğu Timor ve ASEAN Büyükelçisi Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç