Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alması için çok yönlü, derinlikli ve etkin bir dış ekonomik ilişkiler politikası geliştirilmesi ve uygulanmasını kendisine misyon edinmiş olan DEİK, Sektörel İş Konseyleri kurarak bu misyonlarını artırmayı hedeflemektedir. Geniş sektörel katılımla sektörün yolunu açacak stratejiler oluşturmak üzere, 2010 yılında kurulan ilk sektörel konsey olan Sağlık Turizmi İş Konseyi’nin ardından, 27 Aralık 2010 tarihli DEİK Yönetim Kurulu Kararı ile Eğitim Ekonomisi İş Konseyi kurulmuştur.

Eğitim Ekonomisi İş Konseyi’nin ana hedefleri arasında, Türkiye’de sunulan yükseköğretim hizmetlerinin uluslararası pazarlarda tanınması, başta bölge ülkelerinden olmak üzere, uluslararası eğitim talebinin Türkiye’ye yönlendirilmesi, Türkiye’yi yükseköğretimde bir ‘cazibe merkezi’ne dönüştürecek gerekli altyapının, özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları ve tüm paydaşlarca yüksek düzeyli bir iş birliği içerisinde oluşturulmasını sağlamak vardır.

Türkiye’nin de potansiyelini harekete geçirerek kültürel ve tarihi bağların getirdiği çekim gücü ile özellikle bölge ülkelerinden gelen öğrenci sayısının artırılması hedeflenmektedir. Konsey, yükseköğretim kapsamında değerlendirilebilecek tüm eğitim hizmetlerinin bu hedefler doğrultusunda; kalitesinin ve çeşitliliğinin artırılmasına, ikili ve çok taraflı uluslararası iş birlikleri vasıtasıyla ülkeye uluslararası öğrenci girişinin artırılmasına, tanıtım politikalarının standart ve önceliklerinin belirlenmesine, ülkemize gelen uluslararası öğrencilerin sağlayacağı ekonomik ve akademik katkının yanında ileriye dönük olarak Türkiye’nin birer fahri tanıtım elçileri olmasına ön ayak olunmasına odaklanmaktadır.

Eğitim Ekonomisi İş Konseyi, Türkiye Üniversitelerinin koordinasyonu sağlanarak tek bir Türkiye pavilyonu altında birlik mesajı verilmesi amacıyla “Study In Türkiye” mottosuyla etkinliklere katılım göstermektedir. Bu etkinliklerden en önemlileri, dünyaca ünlü eğitim fuarı NAFSA, her yıl eylül ayında bir Avrupa ülkesinde düzenlenen European Association for International Education (EAIE) Konferans ve Fuarı olarak örneklendirilebilir. Bunun yanı sıra Türk ve Avrupa Üniversitelerinin buluşması, YÖK toplantıları ve devlet destekleri eğitimleri de gerçekleştirilen etkinlikler arasındadır.

Eğitim Ekonomisi İş Konseyi, önümüzdeki dönemde de faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürmeye devam etmektedir.

TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM

Türk üniversiteleri yüksek kaliteli eğitim sunar ve Avrupa eğitim alanının ayrılmaz bir parçasıdır. İngilizce programlar sunan üniversitelerin sayısı ise giderek artmaktadır. Bu üniversitelerde ilaç, mühendislik, beşerî bilimler, işletme ve finans alanları öne çıkmaktadır.

Türk üniversitelerinin, çift diploma ve programlar sağlayan üst düzey uluslararası üniversitelerle çeşitli iş birliği anlaşmaları bulunmaktadır. Türkiye, 2001 yılından bu yana Bologna Süreci’nin bir parçası ve aynı zamanda bir dizi uluslararası platforma üyedir. Tüm öğrenciler Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) ile diğer ülkelerde eğitimlerine devam edebilmekte ve diğer ülkeler tarafından tanınan diplomalara sahip olabilmektedirler.

Türkiye’de 2021’de ağırlıklı olarak Avrupa ve Orta Asya’dan gelen 224.000’den fazla yabancı öğrenci bir yükseköğretim kurumuna gitmiştir. Öğrenciler, Türkiye’deki üniversitelere tam lisans öğrencisi olarak veya mevcut okulları veya bağımsız bir kuruluş aracılığıyla değişim öğrencisi olarak devam edebilirler. 2010-11 akademik yılından itibaren Türk üniversiteleri, bazılarının standart giriş sınavı yerine yabancı sınav puanlarını kabul etmeyi tercih etmesiyle kendi kabul koşullarını belirlemeye başlamıştır.

Özel üniversitelerin çoğu ve bir dizi devlet üniversitesi İngilizce eğitim vermektedir. Özel üniversitelerin çoğu ve bir dizi devlet üniversitesi İngilizce eğitim vermektedir. Özel ve devlet kurumları tarafından sunulan Türk üniversitelerinde okumak için çok çeşitli burs olanakları da bulunmaktadır.

 

 

TÜRKİYE’DE OKUMAK İÇİN 6 NEDEN

  • Kaliteli Yüksek Öğretim Olanakları

Türkiye, yükseköğretime erişimde %94,2’lik yükseköğretimde okullaşma oranıyla dünyada ikinci ülke konumundadır. Avrupa Yükseköğretim Alanına dâhil olan Türkiye, Bologna Sürecini mükemmel bir şekilde uygulamakta olup; Bologna karnesi 5 üzerinden 5’tir. Yani Türkiye’deki bir üniversiteden aldığınız diploma tüm Avrupa ülkelerinde tanınmaktadır

  • Üniversite ve Program Çeşitliliği

84 Milyon nüfuslu Türkiye’de 208 üniversite bulunmaktadır. Öğrenci sayısı 8 milyondan fazladır. Bu öğrenci sayısıyla Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında en fazla öğrencisi olan, birinci ülkedir. 208 üniversitede 45.000’den fazla program yer almaktadır.

  • Çok Kültürlü Yaşam

Binlerce yıldır topraklarında birçok köklü medeniyete ev sahipliği yapmış olan Türkiye, adeta bir kültür mozaiğidir. Kendi köklerinizden bir parça bulabileceğiniz, belki de dilinizi konuşan insanlarla tanışabileceğiniz Türkiye, güvenli ve huzurlu ortamıyla öğrenciler için idealdir.

  • Öğrenci Dostu

Her şehrinde en az bir üniversite bulunan Türkiye tam bir öğrenci dostu ülkedir. Her üniversitede bulunan sosyal kulüpler, spor takımları, kültürel etkinlikler öğrencileri bir araya getirmekte; uzak coğrafyaları yakın kılmaktadır. Türkiye’ye geldiğinizde şehrin en hareketli noktalarının öğrencilerin sosyalleştiği yerler olduğunu anlayacaksınız! Öğrencilerin takıldığı kafeler, restoranlar, kütüphaneler sayesinde şehirler 24 saat yaşamaktadır.

  • Çağı Yakalayan Teknolojik Kampüsler

208 üniversitenin hangisine giderseniz gidin, son teknoloji ile donatılmış, modern ve elverişli bir kampüs hayatı yaşayacaksınız.

  • Türkçe Öğrenme Olanağı

Türkiye’deki üniversitelerin birçok programının İngilizce olmasının yanı sıra, Dünyada en çok konuşulan 5. dil olan Türkçeyi de öğrenebilirsiniz! Üniversitenizin size sunacağı Türkçe kurslarında hem yeni bir dili öğrenme şansını yakalayabilir hem de birçok farklı kültürden gelen kişilerle arkadaş olabilirsiniz.