BUSINESS DIPLOMACY / 11
JANUARY-FEBRUARY / OCAK-ŞUBAT 2021 103 a thousand years later when the first aqueducts and waterways were built to bring water from far away. So, the first solution of Dorians was to open wells. Of the nine wells found inside and in the yard of Hagia Sophia and 15 wells found in the Topkapı Palace area, some are among the oldest water sources in the region. THE WELLS WE DETECTED ARE ACTUALLY THE REASON FOR THE SUBTERRANEAN CISTERN MYTH The two of the 10 wells that we discovered in Hagia Sophia with about 10 metres of water in them were surrounding the structure on the west axis, and the three of them were surrounding it in different direc- tions in the south yard of tombs; we also detected the location of the sacred well mentioned in old texts. And these are the same wells that led to this huge subterranean cistern myth mentioned by many Eu- ropean travellers and Ottoman historians all the way back to the 14th century... The size of the cistern was exaggerated greatly; some said you could ride boats in it, some said it had enough water for 10 years for the clergymen even without a single drop of rain, some said it reached out to the sea. All these claims were passed down from generation to generation without one research, and they were all written down as if truly witnessed first-hand. For example, William Joseph Grelot, who visited and drew Hagia Sophia in 1678, talked about a cistern reaching up to the sea, but what he saw was only a well. There was something interesting in his drawings too; the well that he said to open to a large cistern and an Ottoman who was drawing water from it. And we dived into that well 318 years later. This dive I made in this time tunnel was the first step of the research as well as the most important experience of my life that I will never forget. Another impressive subterranean structure was the hypogeum. 12 kline (burial beds) in the niches within the structure showed that this place was built as a tomb. It was covered with hydraulic plaster for a pe- riod and used as a cistern, and water channels were connected here. We also discovered another very important structure in the northwest of the Atrium. To sum it up now, it is impossible to fully mention all the exciting findings and our years of work here. For more information, you can follow our publications on www.hagiasophiasubterranean.itu.edu.tr Finally, one more thing: Last summer, a film company from France asked me for a scientific consultancy on this subject and made a documentary on our research. It will soon be distributed worldwide, and we eagerly wait for it. ğu, hatta denize kadar ulaştığı yazılmış. Bu savların çoğu herhangi bir araştırma yapılmadan kuşaklar boyu aktarılmış söylencelerden türemiş olmasına rağ- men, yazarlar tarafından şahit olunmuş gibi yazılır. Örneğin 1678’de Ayasofya’yı ziyaret ederek çizimler yapan William Joseph Grelot, denize kadar ulaşan bir sarnıçtan bahsetmişti ancak gördüğü sadece bir kuyuydu. Onun çizimlerinde bizi ilgilendiren bir şey vardı ki o da büyük sarnıca açıldığını söylediği kuyu ve bu kuyudan su çekmekte olan bir Osmanlı’ydı. Biz 318 yıl sonra o kuyuya daldık. Bu zaman tünelinde yaptığım dalış, araştırmanın ilk adımını oluşturmasının yanı sıra hayatım boyunca unutamayacağım en önemli deneyimim olmuştu. Tespit ettiğimiz en etkileyici yeraltı yapılarından diğeri ise bir hypogeum’du. Yapı içindeki nişlerde bulunan 12 adet kline (mezar yatağı), buranın mezar olarak inşa edildiğini gösteriyordu. Bir dönem hidrolik sıva ile kaplanıp sarnıç olarak kullanılmıştı ve buraya su kanalları bağlanıyordu. Atrium’un kuzeybatısında da çok önemli bir alt yapıyı keşfimiz, heyecan vericiydi. Toparlayacak olursak burada heyecan verici tüm bulgulardan ve yıllardır süren çalışmalarımızdan tü- müyle bahsetmek imkânsız. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler, www.hagiasophiasubterranean.itu.edu.tr adresinden yayınlarımızı takip edebilir. Son olarak iyi bir haber daha vermek istiyorum: Geçtiğimiz yaz 2020 Ey- lül ayında Fransa’dan gelen bir film şirketi, benden bu konuda bilimsel danışmanlık istedi ve çalışmalarımızı içeren bir belgesel çekti. Çalışma, yakında dünyaya dağıtılacak ve bizler de bunu heyecanla bekliyoruz. AKTÜEL | ACTUAL The water channels that we discovered under Hippodrome and Topkapı Palace are connected to Hagia Sophia Çalışmalarımız sonucunda Hipodrom ve Topkapı Sarayı altında ortaya çıkardığımız su yolları ve Ayasofya, birbiriyle bağlantılı We found 5 different unknown structures that belonged to the other Hagia Sophias built in the 4 th and 5 th centuries Bulgularımız, 4. ve 5. yüzyılda inşa edilmiş daha önceki Ayasofya’lara ait bilinmeyen 5 adet yapıyı bulmamızı sağladı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=