2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Açıklandı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni açıkladı
Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Tanıtım Toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Çetin Ali Dönmez, Mehmet Fatih Kacır, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Habip Asan, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ile sanayiciler ve iş dünyası temsilcilerinin de katılımıyla MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi’nde gerçekleşti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, buradaki konuşmasında, toplantının düzenlendiği müzenin yokluk ve yoksulluklara rağmen Türk milletinin, istediğinde neler başarabileceğini gösteren bir abide niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “100 yıl önce tüm imkansızlıklara rağmen yürekli subaylar, vakit kaybetmeden işe koyulurlar. Burayı 7 gün 24 saat çalışan milli bir atölye haline getirirler. İşte destanların yazıldığı İstiklal Harbi’nde, ordumuzun silah ve mühimmat ihtiyacı buradan karşılanır. 100 yıl sonra bugün, bir milletin küllerinden doğup azmettiğinde neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği bu salonda, büyük ve güçlü Türkiye hedefine giden yol haritamızı, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi açıklıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana üzerinde çalıştığımız bu vizyon belgesini hazırlarken, tüm paydaşları sürece dahil ettik. Sektör temsilcileriyle, sanayi ve ticaret odalarıyla, bakanlıklarla, üniversitelerle, bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulunduk. Fizibilitelerimizi yaptık, sektörlerin sorunlarını masaya yatırdık, insan kaynağı potansiyelimizi dikkate aldık ve bu belgeyi öyle hazırladık.”
Varank, 11. Kalkınma Planı’nın odağında sanayi ve teknolojinin bulunduğunu ifade ederek, 2023’e giden yolda somut hedefler belirlediklerini söyledi. Milli gelirde imalat sanayisinin payını artırmak istediklerini dile getiren Varank, “Son 10 senede ortalama yüzde 16,5 olan bu payı, 2023 yılında yüzde 21’e çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilikçi ve daha gelişmiş bir sanayi için, sanayide çalışan işçi başına katma değeri 35 bin dolara ve imalat sanayisi ihracatını da 210 milyar dolara yükseltmek istiyoruz.” diye konuştu.
İhracatın teknoloji yoğunluğu artırılacak
Varank, ihracatın teknoloji yoğunluğunun artırılmasını da önemsediklerine işaret ederek, imalat sanayisi ihracatında orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 50’ye çıkarmayı istediklerini kaydetti.
Daha rekabetçi ve yüksek katma değerli üretime giden yolun Ar-Ge’ye yapılan harcamalardan geçtiğini ifade eden Varank, “Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payını yüzde 1,8’e, bu alanda çalışan insan kaynağımızı 300 bin kişiye ve araştırmacı sayımızı 200 bin kişiye çıkaracağız. Ar-Ge yatırımlarında dünyada söz sahibi olan ilk 2 bin 500 firmalık listeye, ülkemizden en az 23 firmayı sokmak istiyoruz.” dedi. Varank, teknolojik dönüşümün temel sürükleyicisinin beşeri sermaye olduğunun altını çizerek, yazılım alanında en az 500 bin çalışanın olmasını istediklerini anlattı.
Yazılım konusundaki yatırımları önemsediklerini dile getiren Varank, şu değerlendirmede bulundu: “2023 yılına kadar, ülkemizde teknoloji tabanlı işlere yapılan yıllık yatırımların büyüklüğünün 5 milyar liraya ulaşmasını amaçlıyoruz. Yeni teknolojilerle birlikte akıllı ürün ve hizmetler, piyasada baskın olmaya başladı. Bu noktada Türkiye’nin, yıkıcı teknoloji alanlarında küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmasını hedefliyoruz. Bunları yapacak, yenilikçi, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren girişimcilere ihtiyacımız var.”
2023’e kadar 10 “Turcorn” hedefi
Varank, girişim seviyesinden 1 milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşan şirketlere “unicorn” denildiğini ve dünyada 300’e yakın unicorn bulunduğunu belirterek, “Ülkemizden de unicornlar çıksın, başarılarıyla adlarından söz ettirsin hatta bunlara da ‘Turcorn’ denilsin istiyoruz. Bu kapsamda 2023’e kadar en az 10 Turcorn hedefimiz var.” dedi.
Sanayici, girişimci ve araştırmacılara paydaş-odaklı bir yaklaşımla tek noktadan destek sunmanın önemini dile getiren Varank, bu kapsamda ilk muhatap olacaklarını ve Bakanlık bünyesinde yeni mekanizmalar kurgulayıp, verimliliği artıracaklarını bildirdi.
Varank, hedeflere ulaşma noktasında sanayi stratejisinde 5 ana bileşen ve 23 alt politika belirlediklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “İlk bileşenimiz Yüksek Teknoloji ve İnovasyon. Burada amaç, ülkemizi kritik teknolojilerde rekabetçi bir yapıya kavuşturup, küresel ligde önemli bir oyuncu haline gelmek. İkinci bileşen olan Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi’yle, teknoloji odaklı sanayileşme için somut adımlar atacağız. Girişimcilik alanında uygulayacağımız politikalarla, fikirden ürüne kadar tüm süreçte girişimci sayısını artıracak ve ekosistemi daha da güçlendireceğiz. Beşeri sermayenin dönüşümü ve altyapı alanında hayata geçireceğimiz politikalar, başarıya giden yolun hızlandırıcıları olacak.”
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programına da değinen Varank, 11. Kalkınma Planı’nda da yer alan programın, yüksek katma değerli ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimini amaçladığını söyledi. Varank, bunun için odak sektörlerdeki öncelikli ürünleri destekleyeceklerini belirterek, “Bu kapsamda Ar-Ge, Ür-Ge, yatırım, pazarlama ve ihracat süreçlerini uçtan uca yönetecek, alıcı ve üreticiyi aynı anda teşvik edeceğiz. Programla destekleyeceğimiz yatırımlar, stratejik yatırım teşviklerinden faydalanacak. Yatırım tutarının 50 milyon lirayı aşması durumunda, proje bazlı teşvik sistemini devreye sokacağız.” dedi.
“Stratejide yüksek teknoloji ve inovasyon 6 temel politikadan oluşuyor”
Bakan Varank, stratejide yüksek teknoloji ve inovasyon alanının 6 temel politikadan oluştuğunu belirterek, bu kapsamda ilk olarak teknolojik yetkinlik ve sektörel yol haritalarını belirleyeceklerini ifade etti. Yeni teknolojilere yatırım yapmanın maliyetine dikkati çeken Varank, ilk aşamada yetkinlik ve kaynakların yüksek olduğu alanlara odaklanacaklarını, hızlı sonuç alınacak alanlardan yola çıkacaklarını bildirdi.
Varank, sektörel yol haritalarını belirlerken, ekosistemleri de dikkate alacaklarını, örneğin otomotiv sektörünü, mobilite ekosistemindeki yeriyle birlikte ilaç sektörünü, sağlık ve yaşam bilimleri ekosistemi içinde değerlendireceklerini belirtti.
Stratejik malzeme geliştirilmesine teşvik
Varank, öncelikli sektörler için stratejik malzemeler geliştirilmesini teşvik edeceklerini belirterek şöyle konuştu: “Bu kapsamda, kimya ve ilaç, ulaşım araçları, makine, bilgisayar, elektronik, optik, elektrikli teçhizat sektörlerinin ihtiyacı olan stratejik malzemeleri belirleyeceğiz. Orta ve uzun vadeli kaynak planlaması yaparak, temel malzeme teknolojilerinde altyapı yatırımlarını tamamlayacağız. Stratejik maden ve malzemelerin alternatiflerinin geliştirilmesi için üniversiteler ve mükemmeliyet merkezlerine hedefler koyacağız. Bu alanlarda çalışan bilim insanlarımızı destekleyerek araştırma faaliyetlerine teşvikler sunacağız.”
Kamu, altın hisseyle stratejik girişimlere ortak olacak
Varank, fikri mülkiyet haklarının altyapısını ve uygulama çerçevesini güçlendireceklerini ifade ederek, kamunun elindeki patent, faydalı model gibi hakların envanterini çıkarma çalışması sürdürdüklerini bildirdi.
Kamu fonlarıyla desteklenen ve stratejik görülen girişimlerin fikri sınai haklarının Türkiye’de kalması için önlemler geliştireceklerini anlatan Varank, “Örneğin kamunun altın hisseyle stratejik girişimlere ortak olması alternatifini değerlendireceğiz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’ye özgü “Dijital Dönüşüm ve Yetkinlik Merkezleri” geliyor
Varank, Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin ikinci sacayağının “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi” olduğuna işaret ederek, bu kapsamda dijital dönüşümden rekabet öncesi iş birliğine, teşvik sistemi reformundan sanayinin finansmanına, bütüncül bir yaklaşımla gerekli adımları atacaklarını aktardı.
“Stratejik kümeleri destekleyeceğiz”
Varank, sanayinin kurumsallaşması ve ihracatı güçlendirmek için de bir dizi adım atacaklarının altını çizerek, şirketlerin kurumsal yönetişim becerilerini geliştirici destekleri olacağını söyledi. KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak için stratejik birleşmeleri teşvik edeceklerine dikkati çeken Varank, KOBİ’lerin doğrudan ihracat yapabilmesi için e-ticaret imkanlarını geliştireceklerini, veri merkezi yatırımları ve bulut bilişim uygulamaları gibi alanlarda çalışmaları başlattıklarını anlattı.
“OSB ve TGB ortaklığında ihtisaslaşmış fonlar kurulmasını sağlayacağız”
Bakan Varank, sanayi finansmanı altyapısını güçlendirmek istediklerini, alternatif finansman modelleri geliştirilmesinin şart olduğunu bildirdi.
Varank, kitle fonlaması, girişim ve risk sermayesi, hisseye dönüşebilir tahvil ihracı gibi uygulamaların yaygınlaştırılması için paydaşlarla düzenleme yapacaklarını belirterek, yüksek büyüme potansiyeli olan işletmelerin halka açılmalarını kolaylaştıracaklarını, özendireceklerini, girişim sermayesi fonlarını kamu kaynaklarıyla destekleyeceklerini kaydetti.
OSB ve TGB gibi yapıların ortak olduğu ihtisaslaşmış fonların kurulmasını sağlayacaklarını anlatan Varank, “OSB’lerde uzun vadeli arsa ve bina kiralama, edindirme modelleri oluşturacağız. Özkaynaklarıyla yatırım yapan firmalar için teşvik sisteminde yeni teşvik enstrümanları geliştireceğiz. Kredi maliyetlerini azaltmak için Hazine ve Maliye Bakanlığımızla çalışmalar yapacağız.” dedi.
İnsan kaynağına “dijital rozet” uygulaması
Varank, stratejinin 4. bileşeninin beşeri sermayenin dönüşümü olduğunu belirterek, “Mevcut yetenek havuzunun dönüşümü için veri analitiği ve veri okur-yazarlığı eğitimleri alanında seferberlik başlatıyoruz. Dijital teknoloji uzmanı ve dijital teknoloji yöneticisi gibi yetkinlikleri gösteren ‘dijital rozet’ uygulamasına geçiyoruz.” dedi. Millî Eğitim Bakanlığı ile ihtiyaç duyulan teknolojik eğitim müfredatını ve altyapı ihtiyacını belirleyeceklerini anlatan Varank, yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarımın müfredata eklenmesini son derece önemli bulduklarını söyledi.
Yapay Zeka Enstitüsü kurulacak
Varank, Açık Kaynak Platformu’nun kurulması ve yazılım kapasitesinin artırılmasına ilişkin ise “Platformla, yazılım maliyetlerini azaltmayı, yazılımcı sayımızı artırmayı ve açık kaynak alanında çalışan girişim sayısını artırmayı hedefliyoruz.” dedi. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin son bileşenini “Altyapı Hazırlığı” olarak belirlediklerini belirten Varank, güçlü bir altyapının temin edilmesinin, reformları gerçekleştirme hızı ve verimliliği açısından önemine işaret etti. Varank, Türkiye’nin sahip olduğu büyük verinin, ekonomik değere dönüşmesini önemsediklerini belirterek, bunun için Yapay Zeka Enstitüsü kurma çalışmalarının devam ettiğini ve hazırlıklarının tamamlandığını dile getirdi. Bakan Varank, bu kurumun yapay zeka alanında Ar-Ge çalışmaları yürüteceğini ve ülke ölçeğinde yüksek katma değerli projeleri hayata geçireceğini bildirdi. Türkiye’de kalması gerekli ve stratejik olan verinin tanımını, güvenlik seviyesini, depolama ve iletişim standartlarını belirleyeceklerini aktaran Varank, bu amaçla veri güvenliği çerçeve mevzuatını tamamlayacaklarını ifade etti.
Ulusal blokzincir altyapısı geliştirilecek
Bakan Varank, ulusal blokzincir altyapısını geliştireceklerini ve blokzincir tabanlı ağ oluşturulması çalışmalarını teşvik edeceklerini belirterek, kamu uygulamalarından blokzincir altyapısına taşınabilir olanların tespit edilip Açık Kaynak Platformu bünyesinde projelendirileceğini bildirdi. Varank, yeni iş modellerinin blokzincir altyapısındaki pilot uygulamaları için test ortamı ve katılımcı kümesi oluşturacaklarını dile getirdi.
Kaynak: AA