Türkiye’nin Afrika kıtasıyla olan siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerinin son yıllarda hızla geliştiği herkesçe bilinmektedir. Bu ilişkilerin bir boyutunu, 19 Ağustos 2008’de İstanbul’da düzenlenmiş olan Birinci Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde ilan edilen stratejik ortaklık oluşturmaktadır. Müteakip Zirve 2014’te Ekvator Ginesi’nin başkenti Malabo’da gerçekleştirilmiştir. Üçüncü Zirve’nin ise 2020’de Türkiye’de düzenlenmesi planlanmaktadır.

Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde ve Afrikalı devlet adamlarının katılımıyla gerçekleştirilecektir. Zirve’nin düzenlenmesi ve kabul edilecek belgelerin hazırlanması hususunda ortağımız Afrika Birliği’dir. Bu amaçla şimdiden bütün ilgili kurumlarımızın katkılarıyla bir eş güdüm süreci başlatmış bulunmaktayız.

Üçüncü Zirve’nin gündemini, İkinci Zirve’den günümüze Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında gerçekleştirilen işbirliklerini gözden geçirmek ve ilerleyen süreçteki ortak çalışmaların çerçevesini çizmek oluşturacaktır. Geride bırakılan dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kamu kurumları; Afrika-Türkiye işbirliğini geliştirmek, kıta ülkele- rine teknik ve insani yardım sağlamak, eğitim programları düzenlemek, Türk özel sektörünün ve sivil toplum örgütlerinin çabalarını desteklemek için büyük gayret göstermiştir.

Kuzey Afrika’da uzun yıllardır faal olmasının yanı sıra son dönemde Sahraaltı Afrika’da da etkin şekilde çalışan Türk özel sektörü; bütün Afrika ülkelerinde karşılıklı yarar sağlayacak iş fırsatlarını kollamış, çoğu zaman bunları değerlendirmekte başarılı olmuş ve önemli eserlere imza atmıştır. Öyle ki söz konusu firmalar, kıtada çok daha uzun süredir varlık gösteren rakiplerinin dahi takdirini toplamıştır. Bizatihi edindikleri tecrübelerin beraberinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) gibi çatı kuruluşlarının da bilgi birikimi ve desteğiyle Türk firmaları, Afrika’ya daha sağlam ayak basmıştır. Kısaca bu Zirve’ye, şimdiye kadar yaptığımız işlerin gururuyla ve kazandığımız deneyimle hazırlanmaktayız.

Afrika’nın ekonomik durumu beş yıl öncesine nazaran hayli değişmiştir. 2014 yılına dek Afrika’nın büyümesindeki başlıca etken; yüksek emtia fiyatları, özellikle de petrol fiyatlarıydı. Son dönemde ise emtia ihracatına bağımlılığın sakıncaları ve ekonomide çeşitliliği artırmanın zorunluluğu belirginleşmiştir. Afrika Kıtasal Ser- best Ticaret Bölgesi başarılı bir şekilde hayata geçirildiği takdirde kıta içi ticaret ve ticarete konu olabilecek malların üretimine yönelik yatırımlar hızla artacaktır. Serbest Ticaret Bölgesi, elbette Türkiye’nin Afrika’yla mevcut ekonomik ilişkilerini de etkileyecektir. Bu etkinin olumlu yönde olması için çalışmalıyız.

Ayrıca Afrika; imalat sanayi, tarım, hizmet, sağlık, haberleşme, taşımacılık ve bankacılık gibi sektörlerde yoğun bir şekilde dış yatırıma ihtiyaç duymaktadır. Bu sektörlerin gelişmesi için de öncelikle eğitim, altyapı ve enerji alanlarındaki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Türkiye Afrika kıtasında bu temel alanların hepsinde aktif olarak faaliyet göstermektedir. Bu konular Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin de gündeminde yer alacaktır.

Özetleyecek olursak 3’üncü Türkiye-Afrika Or- taklık Zirvesi, önümüzdeki beş yıllık dönemde Afrika’yla iş birliğimize yön verecektir. Zirvede kararlaştırılacak projelerin bir bölümü doğru- dan özel sektörümüzü ilgilendirecektir. Afrika’da faaliyet gösteren Türk iş insanlarının ve DEİK üyelerinin öneri ve desteklerini beklemekteyiz.

3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi Koordinatörü Can İncesu