Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna krizinin ardından yaşanan küresel resesyon ile beraber tüm dünyada enerji arz güvenliğinin sağlanması gündemin başat konularından birisi haline gelmiştir. Dünyada petrol ve doğal gaz alanındaki talepler enerji krizine dönüşürken; Karadeniz doğal gaz sahasındaki keşifler, enerji arz güvenliği ve depolama kapasitelerinin artması, Türkiye’nin enerji politikasını geniş perspektifte önemli bir yere taşımıştır. Türkiye’nin yenilikçi projeleri ve enerji dönüşümünü destekleyen stratejileri ile enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesini temel önceliklerimiz arasında görüyoruz. Buna bağlı olarak hem bölgesel hem küresel olarak enerji alanında yaptığımız tüm faaliyetler uzun vadede fayda sağlayacaktır.

Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşın sonuçlarından birisi de daha öncede belirttiğimiz gibi enerji alanında olmuştur. Rusya tarafından tedarik edilen Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatlarının azaltılması veya durdurulması gündemin hala en önemli başlıklarından bir tanesidir. Salgından önce 1000 metreküp doğal gazın fiyatı uluslararası piyasada 150 dolar seviyesinde iken, bu rakam 3000 dolarlara çıkarak neredeyse 20 kat arttı. Bu durum, Avrupa’yı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmiş olsa bile Avrupa’nın kısa vadede alternatif kaynak üretebilme imkânı bulunmuyor. Bu durumun daha ne kadar süreceğini ve doğal gaz-petrol fiyatlarında ne gibi değişimler olacağını öngöremiyoruz. Nitekim Avrupa, hemen hemen

her gün uluslararası ve ulusal basından takip ettiğimiz yeni tedbir planları açıklıyor. Iş yerlerinde, evlerde, kamu ve özel tesislerinde enerji tasarrufu konusunda ciddi yaptırımlar ve önlemler mevcut.

Son yıllarda, Türkiye’nin coğrafi konumu ve enerji jeopolitiğindeki avantajları ile ulusal iletim şebekemizin alt yapısını güçlendirdik. Enerji krizi ile beraber TANAP, TürkAkım ve TürkAkım-2 boru hatları bölge istikrarı ve uluslararası enerji piyasası için büyük bir öneme sahiptir. Doğal gaz boru hattı kapasitelerinin genişletilmesi için teknik altyapı, kompresör ve ölçüm istasyonları ile beraber gerekli yatırımlarımıza öncelik veriyoruz.

TANAP’ın 16 milyar metreküp olan kapasitesini 32 milyar metreküpe çıkarmak için çalışmalarımız sürüyor. TANAP ile Türkiye’den Avrupa’ya kadar ördüğümüz devasa bir boru hattı ağından bahsediyoruz. TürkAkım projemiz ise; doğrudan ulusal iletim sistemimize bağlı. TürkAkım-2 adını verdiğimiz diğer boru hattı Bulgaristan üzerinden yine Avrupa’ya gaz tedariki sağlıyor.

Ülkemiz açısından baktığımızda, doğal gaz depolarımız yüzde yüz doluluk oranına sahip olduğu için kış dönemine daha rahat giriyoruz. Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depomuzu yıl sonuna kadar 4,6 milyar metreküpe ve Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depomuzu 1,2 milyar metreküpten 5,2 milyar metreküpe çıkartıyoruz. Vatandaşlarımızdan sübvansiyon ile alakalı çok fazla soru alıyoruz. Avrupa ülkelerinin aksine içinde bulunduğumuz bu süreci vatandaşlarımıza yüzde 80 sübvansiyon ile asgari düzeyde yansıttık ve bu alanda istikrarımız da devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl verilerine bakacak olursak; sade- ce doğal gazdaki sübvansiyon tutarı yaklaşık 80 milyar liradır. Doğal gazın sübvansiyonu yüzde 80’i gördüğü dönemler de oldu. Şimdilerde bu rakam yüzde 75 seviyesinde devam ediyor. Bu desteğimiz yıl sonuna kadar devam edecek. Son yıllarda Türkiye’nin coğrafi konumunun ve enerji jeopolitiğindeki öneminin sağlandığı avantajlarla

ulusal iletim şebekemizin alt yapısını güçlendirmenin avan- tajlarını kullanıyoruz. Bu durumun olumlu etkilerini 2023 yılı ilk çeyreğinde Karadeniz gazının sisteme dahil edilmesiyle daha rahat göreceğiz. Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı doğal gaz keşfi yurt dışı basınında da geniş yer buluyor. Anadolu coğrafyamızdaki keşif rotalarımızı çeşitlendirmeye de devam ediyoruz. Karadeniz gazını karaya ulaştırmak için deniz altına yerleştirdiğimiz boru hattının serim işlemini tamamladık. Sakarya Gaz Sahasında açıkladığımız tahmini 405 milyar metreküplük bir keşifti. Şu an 540 milyar metreküplük bir rezervden bahsediyoruz. Keşif amaçlı açtığımız yeni arama kuyularımızda çalışmalarımız sürüyor.

Abdülhamid Han sondaj gemimiz de Yörükler-1 sahasında çalışmalarını tamamladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, yapılan çalışmalar ile beraber rezerv miktarının yeniden revize edilebileceği müjdesi ileriki günlerde gündeme gelebilir. 2023 yılında inşallah tüm vatandaşlarımızla beraber Karadeniz gazını evlerimizde kullanmaya başlayacağız. 4 yıl sonra da Inşallah konutlarımızdaki gazın tamamını Karadeniz gazımızdan karşılayacağız.

Doğal gaz keşfinden üretime kadar son 3 yılda geldiğimiz noktayı göz önüne alırsak, bu kadar devasa projeleri dün

yanın hiçbir yerinde bu kadar kısa sürede üretip geliştiren bir ülke yoktur. Enerji fiyatlarının yarattığı dalgalanmanın etkisi küresel ölçekte devam ediyor. Buna karşın, Türkiye’de özelikle enerji krizinde devam ettirdiğimiz yatırımlar, alternatif bir rota arayışındaki Avrupa için büyük önem arz ediyor. Türkiye’yi enerji üssü haline getirecek olan stratejimizde sona yaklaşıyoruz.

Yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FS- RU) kısmında da çalışmalarımız devam ediyor. Iki ünitemizi Izmir ve Hatay’da devreye aldık. Inşaatı devam eden Saros FSRU Terminali’ndeki çalışmalarda da sona yaklaşıyoruz. Üçüncü tesisimizi de inşallah bu yıl sonunda devreye almayı planlıyoruz.

Ülkemizin her bölgesinin farklı enerji dinamiklerine sahip olması bizim açımızdan büyük bir avantaj. Tüm gayretimiz ve emeğimiz Türkiye’nin hem gaz ticaretinde hem de dağıtımda merkez olması yönündedir. Birçok boru hattının Trakya bölgesinden geçmesi sebebiyle dağıtım merkezimiz de ağırlıklı olarak bu bölge olacak. Sonuç olarak, Karadeniz gazının da sisteme dahil edilmesiyle hem kaynak ülke yolunda adımlarımızı atmış olacağız hem de coğrafi olarak yakın olduğumuz kaynak ülkelerden gaz akışına devam edeceğiz. Ülkelerin Türkiye’den gaz alma ile ilgili taleplerinden daha önce bahsetmiştik. Bu talepler doğrultusunda, gaz konferansı düzenleyerek kaynak ve talep ülkeleri bir araya getirmeyi planlıyoruz.

Kaynak girişi ve çeşitliliği en zengin ülkelerden biri olarak, enerji diplomasisinde ataklarımızı geniş coğrafyalara yaydık. Rusya, Azerbaycan ve Iran doğal gaz alanında önemli iş birliği yaptığımız ülkeler. Çalışmalarımızın odağında yeni iş birlikleri, bölgesel yatırımlar, pazar ve piyasa oluşturma hedefi her daim olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın uluslararası arenadaki siyasi ve iktisadi hamlelerinin olumlu yansımala

rını enerji alanında görebiliyoruz. Körfez ülkelerinden Katar başta olmak üzere sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ticaretimiz mevcuttu. Geçtiğimiz aylarda temaslarda bulunduğumuz Umman’ı da bu ağımıza ekleyeceğimiz çalışmalarımız olumlu seyrinde devam ediyor. LNG ve petrol ürünleri tedarik ettiğimiz Cezayir ve Libya, Kuzey Afrika’da enerji alanında önemli stratejik ortaklarımızdan birisidir. Geçtiğimiz hafta- larda, Cezayir ile ortak petrol ve doğal gaz arama şirketi kuracağımızı açıkladık. Özellikle denizlerimizde operasyon kabiliyetimizi kanıtladıkça enerji diplomasimizde güvenilir- liğimiz giderek arttı.

Asya Pasifik ve Afrika ülkelerinden son dönemdeki çalışmalarımızla alakalı yoğun teklifler alıyoruz. Amerika ile LNG konusunda faaliyetlerimiz mevcut. Bu bağlamda, farklı bölgelerden 15’e yakın ülke ile doğal gaz ve petrol ticaretimiz devam ediyor. Enerji krizinin olumsuz etkilerini minimum seviyede tutmak amacıyla mevcut ülkeler ile ilişkilerimizi bir üst boyuta taşıyacak ve enerji diplomasimizi daha geniş coğrafyalara yayacak çalışmalarımız devam ediyor.

Son olarak, “Türkiye Yüzyılı” vizyonumuzla ülkemizi boru hatlarımızla örüyor, yer altını doğal gaz depolama kapasitemizle dolduruyor, şehirlerimizin enerji kapasitelerini açığa çıkarıyoruz. Enerji kriziyle yaşanan değişim ve dönüşüm ile birlikte hem uluslararası arenada hem bölgede Türkiye merkezli bakış açımızla yeniden inşa ediyoruz. Türkiye, Karadeniz gazı ile kaynak ülke olma yolunda ilerliyor. Türkiye’de kendi enerji koridorumuzu kendimiz oluşturuyoruz. Kazan-kazan mantığı çerçevesinde bu halkaya dahil olan tüm ülkelerin iş birliği yapabileceği, şeffaf, güvenilir bir pazar oluşturma hedefindeyiz.

Fatih DÖNMEZ/Minister of Energy and Natural Resources of the Republic of Türkiye