Geleceğin Adımlarını Bugünden Atıyoruz
BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan, BOTAŞ faaliyetlerini ve gelecek perspektifini Business Diplomacy okurları için anlattı.
BOTAŞ ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİLİKÇİ ÇALIŞMALARI İLE ADINDAN SÖZ ETTİREN İLKLERİN KURULUŞU OLMASI SEBEBİYLE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP. BOTAŞ FAALİYETLERİ ÜZERİNE NELER SÖYLERSİNİZ?
BOTAŞ 1974 yılında Irak ham petrolünün ulusla- rarası piyasaya ulaşmasını teminen Iskenderun Körfezi’ne taşınmasını gerçekleştirmek üzere faaliyetine başlamıştır. Başlangıçta yalnızca boru hatları ile petrol taşımacılığı yapan BOTAŞ, ülkemizin artan enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla 1986 yılından itibaren doğal gazın ticareti ve taşımacılığı ile ilgili faaliyetlerini de yürütmektedir.
BOTAŞ, petrol ve doğal gaz taşımacılığının yanı sıra; doğal gazın ithalat, ihracat, depolama, pazarlama ve satışı, boru hatları etüt, mühendislik ve yapım işleri faaliyetlerini de gerçekleştirmektedir.
BOTAŞ olarak ham petrol alanında Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Ceyhan-Kırıkkale Ham Petrol Boru Hattı, Bat- man-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı olmak üzere yaklaşık 3400 km toplam uzunluğunda 4 petrol boru hattımız mevcuttur. Petrol faaliyetlerimiz karasal alanlarla birlikte denizde de yürütülüyor. Ceyhan Terminalimize taşınan petrol, tankerlere yüklenerek dünya pazarlarına ulaştırılıyor. Ceyhan Terminalimizde ilki 12 Nisan 2019 tarihinde gerçekleştirilen LIMBO faaliyeti (gemiden gemiye ham petrol transferi) de yürütmekteyiz.
Doğal gaz faaliyetlerimiz kapsamında ülkemizin 81 il merkezi ve 669 yerleşim yerini doğal gaz konforu ile buluşturmuş durumdayız. Bunun nüfusa karşılık gelen kısmı yaklaşık 70 milyon. Bu kapsamda bugün itibarıyla doğal gaz boru hatlarımızın uzunluğu 20 bin kilometreyi aşmış durumda. İletim, ihracat, ithalat ve ticaret faaliyetlerimizin yanı sıra depolama genişletme yatırımlarımızı da aralıksız sürdürüyoruz. Aksaray ilimizde bulunan Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Projemiz 1,2 milyar metreküplük kapasitesi ile sisteme katkı sağlıyor. Bu projemiz tamamlandığında, 5,4 milyarlık kapasitesi ile tuz yapılarında depolama alanında dünyada birinci sırada olacak. Silivri Doğal Gaz Depolama Projemiz ile 13 bin metre deniz sondajı faaliyeti ve 18 kuyuda sondaj çalışmasını tamamladık. Kıyıdan 3 km uzaklıkta 46 metre yüksekliğindeki bu platformlarda, çok değerli çalışma arkadaşlarımızın muazzam gayreti ve çabası vardır.
Yine ülkemizin yüz akı niteliğinde bir diğer yatırımımız, Ertuğrul Gazi FSRU gemimizden söz etmek isterim. FSRU’lar (Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi) dünyada sayılı sayıda mevcut. Bunlardan birinin BOTAŞ vasıtasıyla ülkemizde bulunması müthiş bir başarı. Geçtiğimiz yıl devreye aldığımız Ertuğrul Gazi FSRU Gemisi, Türkiye’nin ilk milli FSRU gemisi olması yönüyle de dikkat çekiyor. Gemimiz, 110 milyon Sm3 doğal gaza eşdeğer olan 170 bin m3 LNG depolama ve günlük 28 milyon Sm3 gazlaştırma kapasitesi ile ülkemizin kesintisiz enerjiye ulaşmasında önemli bir paya sahip. Gemimiz motorları, verimliliği ve gazlaştırma kapasitesi itibarıyla dünyada birinci sırada yer alıyor. Bu, ülkemiz için muhteşem bir gurur.
Ülkemize kesintisiz enerji sağlamak, arz güvenliğine esneklik kazandırmak için arz kaynaklarımızı çeşitlendirmekte, tüketimin yoğun olduğu bölgelere yeni giriş noktaları oluşturmaktayız. Bu sene sonun- da devreye almayı planladığımız Saros FSRU Projesi de Marmara Bölgesi başta olmak üzere ülkemizin enerji güvenliği için dev bir adım olacak.
Tüm bu faaliyetlerimizin yanında Liman Hizmetlerinde de önemli bir noktada olduğumuzu belirtmek isterim. Yarım asırlık deniz hizmetleri geçmişiyle ülkemizin en köklü römorkörcülük ve kılavuzluk teşkilatına sahip BOTAŞ, bu alandaki faaliyetlerini de başarıyla sürdürüyor.
ENERJİ GÜNÜMÜZDE ÖNEMLİ SEKTÖRLERİN BAŞINDA GELİYOR. ÖZELLİKLE AVRUPA’DA YAŞANAN KRİZİ DE DİKKATE ALARAK ENERJİ SEKTÖRÜNDE ÜLKEMİZİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Günümüz dünyasında enerji, ülke politikalarında belirleyici, hatta hayati önem taşıyan stratejik bir parametre. Enerji kaynaklarına sahip olmak, enerji üretebilmek ve elde edilen enerjiyi uluslararası pazara ulaştıracak taşıma yollarını kontrol altında tutmak, politika yapıcıların da en temel gündem maddesi haline geldi.
Ülkemiz için de her geçen yıl enerji talebinin arttığını söyleyebiliriz. Bizler de artan enerji talebini karşılamak, kesintisiz ve güvenli enerji arzını tesis etmek üzere stratejimizi bu doğrultuda kuruyoruz. Geçtiğimiz yıl ülkemizin doğal gaz talebi 60 milyar metreküp seviyesine ulaştı.
BOTAŞ’ın LNG, FSRU terminalleri, depolama tesisi yatırımları, TANAP, TürkAkım boru hatlarının devreye alınması sayesinde ithalat kabiliyetimiz arttı. Ülkemizin kara ve deniz sınırları içinde doğal gaz arama, sondaj faaliyetlerinin yürütülmesi ve nihayetinde Karadeniz’de keşfedilen sahadan üretime başlanacak olması yine ülkemizin enerji alanında elini güçlendiren bir hamle oldu.
Rusya Ukrayna Savaşı’nın meydana getirdiği gerilim ortamı sonucu dünyanın büyük bir enerji darboğazına girdiği ve alternatif enerji kaynaklarına yöneldiği bu dönemde, ülkemizin ve özellikle BOTAŞ’ın enerjide elini güçlendiren stratejik hamleleri sayesinde bugün enerji arz sorunumuz bulunmamaktadır.
RUSYA’DAN BAŞLAYIP KARADENİZ ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE, ORADAN AVRUPA’YA NAKLEDİLEN TÜRKAKIM DOĞAL GAZ PROJESİ’NDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? TÜRKİYE VE DÜNYA İÇİN ÖNEMİ NEDİR?
TürkAkım, ülkemizin ve Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliğine önemli katkı sağlayan bir vizyon projesi oldu. Türkiye’nin tek başına yaklaşık olarak %25 civarında bir tüketimini karşılayabilecek kapasiteye sahip olan TürkAkım, ülkemizin doğal gaz arzında önemli bir yere sahip.
Rusya Federasyonu’ndan ülkemize doğal gaz arzının yanı sıra Rus gazının ülkemiz toprakları üzerinden Avrupa’ya arzını sağlamak amacıyla TürkAkım Gaz Boru Hattı olarak her biri 15,75 bcm, toplamda 31,5 bcm kapasiteli oluşan iki boru hattı inşa edildi. Hatlardan biri yalnızca ülkemize diğeri ise Avrupa’ya gaz arz etmektedir. 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren de dünyadaki enerji atmosferi ne olursa olsun gaz akışı kesintisiz olarak devam ediyor.
Projenin bir diğer önemli noktası ise mühendislik, malzeme üretimi ve yapım işinin %98’i aşan bir yerlilik oranı ile gerçekleştirilmesi. Bu durum ülkemiz sanayisinin geldiği nokta açısından da gurur verici.
BOTAŞ, MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİNE DESTEK OLMAK AMACIYLA YERLİ YAZILIM VE ÜRÜNLERİN ENERJİ SEKTÖRÜNDE KULLANILMASINI ÖNEMSİYOR. BU KONUDA DESTEK VERDİĞİNİZ PROJELER VE KONUNUN ÖNEMİ ÜZERİNE NELER SÖYLERSİNİZ?
Yerli ve milli üretimin, güçlü ve sürdürülebilir bir büyümenin temelini oluşturduğu kanaatindeyim. BOTAŞ olarak milli teknoloji hamlesini bizler de çok önemsiyoruz. Bizler artık kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz yazılımlarla geleceğin adımlarını bugünden atıyoruz. Kendi yazılım ekiplerimizle geliştirdiğimiz ürünlerin yanında yaptığımız iş birlikleri ile de kamuda, milli tek- noloji hamlesine öncülük eden bir konumdayız. Savunma Sanayi Başkanlığı, ASELSAN, HAVEL- SAN, SSTEK, TÜBITAK, TEI, TTK gibi ülkemizin güzide kurumları ile büyük projelere birlikte imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
ASELSAN ile birlikte geliştirdiğimiz ülkemiz için de yeni bir alan olan endüstriyel yazılım ürünü niteliğindeki Milli SCADA sistemi, ülkemizin güvenliği için kritik bir öneme sahip. SCADA sistemleri kısaca enerji, gaz, su vb. altyapıların uzaktan kontrol edildiği sistemlerdir. Bu sistemlerin yerli ve milli olması ülke güvenliği için elzemdir.
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Doğal Gaz Talep Tahmin Sistemi üzerine çalıştık. Doğal gaz talep tahmini bizim işimizin çok büyük ve önemli bir parçası. Savunma Sanayi Başkanlığı ile birlikte geliştirdiğimiz bu sistem, yapay zeka algoritmaları kullanarak tüketilecek doğal gaz miktarını tahmin etmeye çalışan bir sistem. Bu sistem, yabancı menşeili rakiplerine göre çok daha doğ- ru tahminler yapıyor. Kurumlarda üretilen verinin muhafaza edilmesi konusunda HAVELSAN ile iş birliğine giderek kullandığımız ERP sistemini yerlileştirdik. HAVELSAN tarafından geliştirilen Kurumsal Kaynak Yönetim Sistemi olan KOVAN ürünün ilk destekleyicisi BOTAŞ oldu. Doğal gaz kompresör ve türbinlerinin servis ve bakımları ile ilgili olarak TEI ile iş birliği gerçekleştirdik. Bu kapsamda gaz türbinlerinin periyodik ağır bakımlarının yerli ve milli kaynaklarla yurt içinde yapılmasını sağlayacağız.
Tabii bir de çalışma arkadaşlarımızın büyük emekleriyle bizzat geliştirdiği yerlileştirme projelerimize de değinmek isterim. Doğal gaz boru hattı sistemleri üzerinde bulunan hat vanası, take-off vanası, pig ve kompresör istasyonlarının otomasyon yazılımları ve istasyonların uzaktan kontrol sistemleri tamamen BOTAŞ mühendisleri tarafından geliştirildi.
BOTAŞ kendi altyapısı ve yazılım ekibi ile Kuruluşumuzun dijital dönüşümünü de tamamlamış durumdadır. Geliştirilen web ve mobil uygulamalar kamuda yine öncü niteliktedir. BOTAŞ’ın geliştirdiği yerli ve milli projeler ve yaptığı iş birlikleri ile milli teknoloji hamlesine öncülük eden bir konumda olması bizleri gururlandırmaktadır.
SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ…
BOTAŞ hidrokarbon kaynaklı yakıtlarla ilgili faaliyetleri ile tanınan bir kuruluş olsa da yenilenebilir enerji alanında da dikkat çeken yatırımlara imza attığımızı belirtmek isterim. “Kendi Enerjimizi Üretiyoruz” düşüncesiyle yola çıkarak tesislerimizin ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneş ve rüzgar enerjisinden karşılıyoruz. Bu kapsamda haliha- zırda Silivri Tesislerimizde 4,2 MW kapasiteli RES, Tuz Gölü Tesislerimizde yine 1 MW kapasiteli GES ile kendi enerjimizi üretiyoruz. Yine Petrol İşletmeleri Bölge Müdürlüğümüze bağlı tesislerimizde 6 MW güneş enerjisi santrali kurulması ve Tuz Gölü Tesislerimizde ilave 2 MW GES kurulması çalışmalarında sona gelindi. 2023 yılında tesislerimizde kullandığımız enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz.
Bizim amacımız gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak. Bizim önceliğimiz hep insan ve çevre olmuştur. “Türkiye’nin Havasını Değiştiriyoruz” ilkesiyle proje ve faaliyetlerimizi sürdürürken, attığımız her adımda çevre ile ilgili yüksek farkındalık yaratma gayretindeyiz.
Bu gayretle yürüttüğümüz faaliyetlerimiz uluslararası are- nada da yankı buldu. BOTAŞ’ın son üç yılda 21 uluslararası ödüle layık görülmesi ülkemizi ve bizleri gururlandıran bir gelişme oldu. BOTAŞ, çevre, sürdürülebilirlik, iş güvenliği gibi alanlarda, uluslararası arenada saygın ve prestijli ödüllerin sahibi oldu.