Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi, Neleri Beraberinde Getirecek?

Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) anlaşması, 1 Ocak 2021’de yürürlüğe girmiş ve böylece en büyük küresel serbest ticaret bölgesi kurulmuştur.

Afrikalı politika belirleyiciler; 1950’lerde ve 1960’larda bağımsızlığın kazanılmasından itibaren bölgelerindeki ticaret ve entegrasyon fikrini, kıtada kalkınma potansiyelinin artırılmasına ve fakirliğin azaltılmasına yönelik bir mekanizma olarak görmektedir. Bu kapsamda söz konusu fikir, yine politika belirleyiciler tarafından güçlü şekilde desteklenmektedir.

Günümüzde ise bahse konu vizyonun, 7 Temmuz 2019’da Nijer Niamey’de gerçekleştirilen Afrika Birliği (AU) 12’nci Olağanüstü Zirvesi’nde resmî olarak başlatılan Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) ile sonuçlandığı söylenebilir. Bu sözleşme, eski Afrika Birliği Örgütünün (OAU, 1963-1999) halefi olarak 2002’de başlatılmıştır ve Birliğin kurulmasından bu yana kıtadaki en önemli gelişme olarak takdir görmektedir. Öyle ki Aralık 2019 itibarıyla Eritre hariç tüm Afrika ülkeleri, bu sözleşmeyi imzalamış bulunmaktadır. 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren anlaşma ile en büyük küresel serbest ticaret bölgesi kurulmuştur. AfCFTA’nın Genel Sekreterliği ise Gana’nın başkenti olan Akra’da yer almaktadır.

AFCFTA, 1,3 milyar tüketiciden oluşan bir tabanı birleştirdi

AfCFTA sözleşmesinin Mayıs 2019’da işleme konulması, en büyük küresel serbest ticaret bölgesinin kurulmasını sağlamıştır. Zira 1,3 milyar tüketiciden oluşan bir taban birleştirilerek, tahmini 3,4 trilyon dolar tutarında kombine bir gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYİH) yaratılmıştır. AfCFTA’nın kurumsallaşması; Doğu Afrika Topluluğu (EAC), Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) ile Güney Afrika Kalkınma Topluluğundan (SADC) oluşan üç taraflı serbest ticaret bölgesine ilişkin önceki müzakerelerin devamı niteliğindedir. Bölgesel Ekonomik Toplulukların (REC) hâlihazırdaki kurumsal yapılarının, AfCFTA’nın yapısına katkıda bulunması beklenmektedir. Bu ticaret bölgesi, insanların serbest dolaşımı sayesinde; işler, yatırımlar ve mal-hizmetler için kıtasal bir pazar oluşturmaktadır.

Ayrıca AfCFTA, şunları da beraberinde getirecektir:

• Seri üretim için fırsatların etkili bir şekilde kullanılması ve işletilmesi sayesinde yerel endüstri ile işletmelerin rekabet gücü artacak,

• Kaynaklar yeniden etkili bir şekilde dağıtılarak kıtasal pazara erişim sağlanacak,

• Sanayileşme teşvik edilecek,

• Afrika içindeki ticarete serbestlik getirilecek,

• Kıtasal birlik kurulacak.

Bununla birlikte ticaret prosedürlerine ilişkin kurallarda, ürünlerin menşesinin kanıtlanmasına yönelik dokümantasyonlar da dâhil olmak üzere mutabakata varılmıştır. Kıta içerisinde üretilen malların yüzde 90’ı hiçbir tarifeye tabi tutulmayacaktır. Bu malların yüzde 7’si hassas olarak belirlenebilecek ve yüzde 3’ü de serbestleşme dışı tutulabilecektir. Ayrıca hassas ürünlerde AfCFTA anlaşması, kıtada gelişmekte olan ülkeler için 10, en az gelişmiş olan ülkeler için de 13 yıllık ticaret serbestisi tanımaktadır (Afrika Birliği, 2020; Gathii, 2019).

AFCFTA’nın Türk iş insanlarına etkileri 

Bu anlaşmanın kıtada iş yapmakta olan ve yapmayı hedefleyen Türk iş insanlarına pozitif ve negatif etkilerinin olacağı, nicel veriler ile gerçekleştirilen DEİK Smart Analiz ile doğrulanmıştır.

Söz konusu etkileri maddeler hâlinde sıralamak doğru olacaktır:

• AfCFTA, kıtanın herhangi bir ülkesinde yapmış olduğunuz yatırım ve hizmetinizi gümrük duvarlarına takılmadan bir başka Afrika ülkesine satmanızı sağlayacaktır.

• Afrika’nın gelişmekte olan birçok ülkesinin Amerika ve Avrupa Kıtası ile yapılan ihracatta avantajlı olduğu bilinmektedir (AGOA, EU Comission ile olan vergi kolaylıkları). Bu kapsamda üretimin Afrika dışındaki pazarlara da ulaştırma imkânı ve avantajlı uygulamalardan faydalanılması mümkündür.

• Bunun dışında “Made in Africa” menşeli ürünlerin kıta içindeki dolaşımı daha kolay gerçekleşecek ve bu ürünler gümrük duvarlarına takılmayacaktır. Kıta içerisinde anlaşmaya taraf herhangi bir ülkede gerçekleştirilecek yatırım ve üretilecek ürünler, kıta dışından gerçekleştirilen ihraç ürünlerine karşın daha avantajlı hâle gelecek ve rekabet gücü artacaktır.

• AfCFTA yürürlüğe girmesi ile kıta içerisinde mal ve hizmetlerin dolaşımının sağlanması, depolanması ve tüketiciye ulaştırılması amacıyla büyük ölçekli altyapı ve üstyapı projelerinin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. Uluslararası İnşaat Sektörü-ENR 2020 dergisine göre 2019 yılında en fazla gelir elde eden 250 müteahhitlik şirketi arasında 44 Türk firması yer almaktadır. Anılan projeler, Türk müteahhitler için önemli iş fırsatları barındırmasıyla öne çıkmaktadır.

• Türk firmalarının Afrika’ya ihraç edeceği mal ve hizmetlerde bir gümrük vergisine tabi olacağı ve Türk ürünlerinin rekabet gücünün azalacağı düşünülmektedir.

AFCFTA, göç sorununa ve barış arayışlarına olumlu yansıyacak 

AfCFTA’nın, kıtanın ekonomik ve sosyal büyümesine etkisinin yanı sıra yaratacağı yeni iş imkânları ile göç sorununa ve kıta içindeki barış arayışlarına olumlu katkısının olacağı da muhakkaktır. Türkiye ve Afrika ilişkilerinin geçirmiş olduğu dinamik 20 yıl sonucunda, kıta ile sürdürülebilir ve karşılıklı kazanç ilkesi kapsamında çalışan Türkiye’nin; AfCFTA’nın yürürlüğe girmesi ve ardından kıtasal ekonomik entegrasyon sağlanması yönünde destek sağlaması beklenmektedir.

DEİK raporu, Türk iş dünyasına ışık tutacak 

Tüm bunların yanı sıra AfCFTA’nın değerlendirilmesi ve Türk iş insanlarına etkilerinin incelenmesi amacıyla DEİK bünyesinde bir rapor çalışması gerçekleştirilmektedir. 2021’in Mart ayı içerisinde yayımlanması planlanan bu rapor ile değişen ve dönüşen Afrika kıtasında faaliyet gösteren Türk iş dünyasına ışık tutulması hedeflenmektedir. Bahse konu raporda; AfCFTA’nın ortaya çıkışı, kıta içerisindeki ticaret hacmi ile önemli sektörler ve AfCFTA’nın Afrika’nın ticaret ortaklarına olan etkisi; smart analiz simülasyonu ile somut olarak yansıtılmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte yine aynı çalışmada AfCFTA’nın yürürlüğe girmesi ile Türkiye’nin Afrika’ya ihracatının en fazla düşmesi beklenen ülkeler ve sektörlere de değinilmiştir.

Türkiye-Afrika İş Konseyleri Koordinatörü Saadet Gülmez

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Start typing and press Enter to search