Afrika’nın Geleceğine Değer Katmaya Devam Edeceğiz
“Afrika ile olan iş birliğimizin temel taşını, yerel ekonomileri destekleyen, istihdam yaratan ve sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen projeler oluşturuyor.”
2003 yılında Afrika ülkeleri ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimizi, 2022 yılında 41 milyar dolara ulaştırmayı başardık
Tarihsel ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Afrika kıtası ile ticari ilişkilerimiz, son yıllarda izlediğimiz politikalar sayesinde hızlı bir ivme kazandı. Nitekim 2003 yılında Afrika ülkeleri ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimizi, 2022 yılında 41 milyar dolara ulaştırmayı başardık. Ülkemizin Afrika ülkelerindeki yatırımları 10 milyar dolara ulaşırken, Türk müteahhitlik şirketleri, Afrika kıtasında bugüne kadar bin 864 projeyi tamamlayarak 85,4 milyar dolarlık altyapı ve üstyapı yatırımlarını başarıyla tamamladı. Enerji, inşaat, tarım, beyaz eşya, gıda, sağlık, eğitim ve altyapıya kadar pek çok sektörden Türk şirketi, Afrika kıtasında aktif rol oynamaya devam ediyor. Bu büyülü kıtanın gelişimine destek vermenin mutluluğunu yaşıyoruz ancak burada bizi en çok motive eden nokta Afrikalıların, Türk şirketlerine karşı diğer ülkelerden ayrışan sempatisi. Çünkü bizler Afrika’da “kazan-kazan” prensibiyle hareket ediyoruz.
Afrika’da sürdürülebilir yatırımlar, Türk iş dünyası için doğru iş birliği ve yerelde fayda yaratan işlerle çok farklı fırsatlar yaratabilir
Miller Holding olarak, Orta ve Batı Afrika’da ki en büyük iş hacmine sahip Türk şirketiyiz. Başta Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) olmak üzere Afrika kıtasında ‘değer katma’ anlayışımızla ilerliyoruz. Afrikalı iş insanları, bizimle sıcak bir ilişki içindeler. “Türkiye’ye geldiğimizde kendimizi evimizde gibi hissediyoruz” diyorlar. Bizim için de aynı hisler geçerli. Aynı sinerjiyi başka ülke firmaları ile yakalayamıyorlar çünkü dünyanın en zengin kaynaklarına sahip bu kıtada hedefimiz, rakiplerimiz gibi tek taraflı bir fayda değil. Kıtanın tüm kaynakları, 16’ncı yüzyıldan bu yana gelişmiş ülkelerin gelir kaynağı olmuş durumda. Afrikalılar, Türk şirketlerinin herkese kazandıran, yerel halkın da çıkarlarını gözeten tavrını çok takdir ediyor. Bu zenginlik başkalarına değil, Afrikalılara kalırsa, kıtada çok daha büyük işler yapmak mümkün. Afrika’da Türk şirketlerinin en güçlü rakibini Çinli şirketler oluşturuyor. Bu şirketler özellikle madencilik ile enerji alanında kıta geneline yayılmış durumda. Öte yandan Çinliler, her ne kadar taahhüt işlerinde kıtada birçok ülke hükumetiyle sorun yaşasa da hala bu sektörde çok güçlü. Bunun en önemli nedeni, Çinlilerin sahip olduğu finansal güç elbette. Fakat küresel ölçekli şirketlerle iş birliği ve yerel paydaşlarla da iyi ilişkilerin getireceği üçlü sinerjiyle Çinlilerle rekabette öne geçmek mümkün. Afrika’da sürdürülebilir yatırımlar, Türk iş dünyası için doğru iş birliği ve yerelde fayda yaratan işlerle çok farklı fırsatlar yaratabilir. Sahip olduğu değerli maden rezervleri, geniş tarım toprakları ve ihtiyaç duyulan altyapı yatırımlarıyla birlikte Afrika, Türk iş dünyası için her geçen yıl büyüyecek bir pazar konumunda.