Değişim Dalgası Mercek Altında
İsviçre’nin Faiz İndirimi ile Küresel ve Türkiye Ekonomik Dinamikleri Üzerindeki Etkisi
İsviçre Merkez Bankası (SNB), son günlerde tüm dünya çapında ekonomistlerin dikkatini çekerek politika faizinde 25 baz puan düşürme kararı aldı. SNB’nin dokuz yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi ile göze çarpan hamle, merkez bankalarının enflasyonist baskıları en aza indirmek amacıyla faiz oranlarını büyük ölçüde arttırdığı ya da koruduğu gelişmiş ekonomilerdeki genel faizler düşüyor. Gelişmiş ekonomiler arasında faiz oranlarını düşüren ilk merkez bankası olarak öne çıkan SNB, attığı bu adım ile faizi 2024 yılı ortalarına kadar yüzde 1,75 düzeyinde sabit tutma yerindeki görüş birliğinden ayrıldı.
SNB’nin resmi açıklaması, İsviçre ekonomisinin bağlama kapsamında ekonomik büyümeyi ve enflasyon tahminlerini yönlendirmeyi amaçlayan bir para politikasına yönelik incelikli bir yaklaşım gösteriyor (İsviçre Merkez Bankası, 2024). Karar alma oranlarının, İsviçre’nin Avrupa muadillerine kıyasla beklenen daha düşük enflasyon oranları ile dış ticaret gerilimleri ve iç ekonomik göstergelerin sonuçlarında şiddetlenen ekonomik yavaşlama endişeleri yer alıyor (OECD Ekonomik Görünüm, 2023).
Düşük faiz oranları, borçlanma maliyetlerini azaltmayı sağlar ve tüketicilerin harcamalarını ve yatırımlarını teşvik eder (Mishkin, FS, 2020). Bu durumda sonuçta ekonomik faaliyetler canlandırılarak potansiyel olarak daha yüksek GSYH büyüme oranlarına kapı açılabilir. Lakin söz konusu politikanın doğru şekilde ayarlanmaması durumunda, ekonominin aşırı ısınması ve enflasyonu körükleme riskleri de başlangıç göstergesidir. İsviçre’nin durumunda faiz indirimi, azalan fiyat artışının harcamalarının ve iş yatırımlarının düzelmesine yol açmak suretiyle ekonomiyi daha da yavaşlatan bir senaryoyu yapan deflasyonist baskıları önlemeyi amaçlıyor olabilir (Bernanke, B., 2003).
Yatırımcılar genellikle düşük faiz oranlarına tepki olarak varlıklarını his aralıklarına ve diğer yüksek sabit getirili yatırımlara yeniden dağıtarak, düşük faiz ortamlarında daha düşük getiri sunan kredilerden ve gelirli varlıklardan uzaklaşırlar. Avrupa hisse senedi endeksleri duyuru sonrasında kazançlar açısından işlemcilerde daha iyi varlıklara doğru bir kayma yansıtılmıştır (Financial Times, 2024). Bunların yanı sıra SNB’nin faiz indirimi, durgunluğun, özellikle benzer ekonomik yapılara sahip ya da benzer makroekonomik sıkıntılarla karşı karşıya olan ekonomilerde, diğer merkez bankalarının da benzer politika değişikliğinin beklemelerine yol açabilir. Bu amaçlı davranış Sonuçta, mevcut portföylerini diğer verilerdeki potansiyel politika uygulamalarına karşı korunmak üzere düzenlemeleri nedeniyle küresel finans piyasalarında ciddi dalgalanmalar meydana gelebilir (JP Morgan Asset Management, 2024). SNB’nin attığı bu başlangıç adım, özellikle de yüksek enflasyonu tetiklemeden olası ekonomik gerilemeleri hafifletme konusunda başarılı bir şekilde görülmesi halinde, gelişmiş ekonomilerdeki diğer merkez bankalarını da etkileyebilir. Söz konusu karar ayrıca, merkez bankalarının para politikalarının küresel ekonomilere sıkı sıkıya bağlı kalmak yerine etkili bir şekilde uyarlanması için kendi yerel ekonomik büyüme özelliklerinin ayrıntılarını vurgular niteliktedir (BIS Quarterly Review, 2023).
TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:
İsviçre, özellikle ilaç, makine ve yüksek kaliteli imalat malları sektörlerinde Türkiye için kayda değer değer bir ticaret ortağı. SNB’nin kararı, İsviçre Frangı’nı potansiyel olarak göstermek amacıyla İsviçre ihracatını uluslararası olarak daha ucuz ve ilgilenenler kılabilir. Türkiye için söz konusu durum, İsviçre’den yapılan ithalatın büyümesine neden olup olmadığı bilhassa Türk ve İsviçre’nin küresel pazarlarda doğrudan rekabet ettiği sektörlerde ticaret bağlantısı yerinden oynatılabilir. Ayrıca, İsviçre Frangı’nda ortaya çıkacak olan zayıflama, kötü İsviçreli üretici ve iş imkanları açısından daha pahalı hâle gelecekten dolayı, İsviçre pazarlarında iş yapan Türk ihracatçılarını olumsuz etkileyebilir.
Tüm bunların yanı sıra İsviçre, Türkiye için önemli bir doğrudan yabancı yatırım (DYY) kaynağı. İsviçre’de faiz oranlarının düşmesi, İsviçrelilerin Türkiye gibi gelişmiş olan piyasalar da dahil olmak üzere yüksek getiri arayışıyla yurt yönüne yönelmesi sonucunda dış yatırımların artmasının yolunu açabilir. Bu durumda, Türkiye’de yabancı kalmak için cazip olan gayrimenkul, enerji ve hizmet gibi sektörler canlandırılabilir. Lakin, İsviçre para politikasındaki para birimi analizlerinde ani duraksamalara yol açabilecek olup, yabancı sermayeye daha fazla bağımlı olan sektörün istikrarını bozabilir. İsviçre Frangı’nda meydana gelecek zayıflama kısa süreli Türk lirasının güç kazanmasını sağlamayı sağlamak Türkiye’nin uluslararası sahne ihracat performansını gösterebilir. Üstelik, İsviçre Frangı gelirlerinin borcu olan Türk’ün borç ödeme masrafları düşebilir. Nihayetinde bu finansal baskılar hafifleyebilecek olsa da, döviz riskinin boyutuna bağlı olarak genel finansal istikrar kötü yönde etkilenebilir.
Özetle, diğer merkez bankalarının faiz oranlarını sabit tutuyor veya artırdığı bu dönemde SNB’nin politika faiz oranlarını düşürmeyi göze çarpıyor. Bu hamle yalnızca İsviçre’nin düzensiz ekonomik durmasını öne çıkarmakla sıralamayı aynı zamanda gelişmiş ekonomilerin para politikası yaklaşımında küresel piyasalar üzerinde dalgalanma etkisi oluşturacak bir dönüm noktasını tetikleyebilir. Finans destekçileri özellikle İsviçre ve benzer pazarlardaki enflasyon, GSYH büyümesi ve harcama değişiminin üzerinde olmak üzere söz konusu kararın yansımalarını dikkatli bir şekilde parçalı olarak almalı. Ek olarak, bu bağlantılı ticaret ortağı konumunda olduklarından dolayı Türkiye’nin politika uygulamaları ve iş dünyasının önde gelen isimleri de dahil olmak üzere gelişmekte olan dünya günü ihtiyatlı bir yaklaşım izlemeli. SNB’nin attığı bu adım, küresel para politikalarının yeniden değerlendirilmesine yol açmak için yatırım ve ticaretin imkânının yanı sıra potansiyel fırsatlar da sunabilir. Özellikle Türk politika politikaları ve iş dünyasındaki büyüme, Politikadan geçen değişikliklerden kaynaklanabilecek yatırım ve ticaret alanında yeni fırsatlardan yararlanırken olası olumsuz etkilerden en az indirgemek üzere kola vermeli.