DEİK 2023 Yılı Faaliyetleri ve 2024 Yılı Beklentileri
DEİK ülkemizin yeni yüzyıldaki vizyonuna katkı sağlamaya devam edecek
DEİK olarak Türkiye’nin ikinci yüzyılının başlangıcı olan 2023 yılına büyük bir heyecan ve enerji ile başlamıştık. Ancak şubat ayının başında yaşadığımız deprem felaketinden sonra tüm Türkiye gibi bizim de önceliğimiz değişti. Deprem bölgesine yaptığımız ziyaretlerden sonra kış şartlarında barınma ihtiyacının en acil sorun olduğu gözlemledik ve DEİK olarak bu sorunu çözmek için ivedi bir şekilde faaliyete geçtik. Üyelerimizin destekleriyle içinde sosyal donatıların da olduğu 1000 konteynerden oluşan DEİK Yaşam Kenti’ni, içerisinde bir ailenin ihtiyacı olacak her türlü eşya ile birlikte hazırlayarak, depremzedelerin hizmetine sunmak üzere AFAD’a teslim ettik. Yine deprem bölgesinin acilen ayağa kaldırılması ve uzun vadeli kalkınmasını sağlamak üzere başta karşı kanat kuruşlarımız olmak üzere uluslararası finans kuruluşlarıyla görüşerek bölgenin ihtiyacı olan finansal kaynakların (hibe ve kredilerin) bölgeye aktarılması için girişimlerde bulunduk. Mayıs ayındaki seçimlerden sonra ise yeni ekonomi yönetimimin iş başına gelmesi ve iş dünyası ile yakın çalışmayı tercih etmesi sebebiyle yoğun bir politika dokümanlarına katkı sağlama sürecine girdik. Bu süreç içerisinde başta ‘Orta Vadeli Program’ hazırlıkları ve ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu’ (YOİKK) eylem planın hazırlıkları olmak üzere kamu ile yakın istişarede bulunduk ve politika yapım sürecine katkı sağladık.
Yılın ikinci yarısından itibaren ise ilk yarısında nispeten yavaşlattığımız ticari diplomasi faaliyetlerimize hız vermeye başladık. Bu kapsamda ilk önemli etkinliğimiz temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın Körfez Ziyareti vesilesiyle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde Türk ve Körfez iş insanlarını bakanlarımızın önderliğinde bir araya gelmek oldu. Bölgedeki ikili ticari ilişkilerimizi yeniden hızlandıran bu ziyaret sonrasında da körfez ülkeleri ile yuvarlak masa toplantılarımız, B2B görüşmelerimiz devam etti.
Eylül ayında ise Dünya Türk İş Konseyi’nin 10. İstanbul’da düzenledik. Kurultayda 131 ülkeden 5 bine yakın Türk Diasporası ve Türk dostunu bir araya getirdik. Kurultay kapsamında Türk diasporasının ve dost diasporaların güncel durumunun değerlendirildiği 4 oturum gerçekleştirdik ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile bir iş birliği mutabakat zaptı imzaladık.
DTİK Genel Kurulu’nda ise ülke temsilcileri ve bölge temsilciler kurulu başkanları seçilmiş olup, 84 ülke temsilcisi ve 5 bölge temsilciler kurulu başkanı çalışmalarına devam etmektedir.DTİK Kurultayı’nın hemen ardından BM Genel Kurulu marjında New York’ta Sayın Cumhurbaşkanımızla ABD İş Dünyası temsilcilerini bir araya getirdiğimiz 13. Türkiye Yatırım Konferansı’nı düzenledik.
Ekim ayında ise Ticaret Bakanlığımızın ev sahipliğinde ve Afrika Birliği Komisyonu iş birliğinde, “Sınamalar ve Fırsatlar: Daha Güçlü Türkiye-Afrika Ekonomik Ortaklıkları” ana temasıyla Türkiye-Afrika IV. İş ve Ekonomi Forumu’nu düzenledik. Forum kapsamında 1 misafir Devlet Başkanı, 24 Afrika ülkesinden Bakan, 32 Büyükelçi, 19 iş dünyası başkanı ve 6 Afrika Bölgesel Kuruluş Başkanı, bin 700’ü 53 Afrika ülkesinden olmak üzere toplam 3 bin 900 Türk ve Afrikalı özel sektör temsilcisini bir araya getirdik. İki gün süren Forumda, 9 bin 800 iş görüşmesi ve G2B toplantıları gerçekleşti ve 4 Kuruluş ile iş birliği anlaşması imzalandı.
Bunların dışında da toplam bin 500’ün üzerinde etkinlik gerçekleştirerek ticari diplomasi faaliyetlerimize devam ettik. Bu faaliyetlerimiz kapsamında yeşil ve dijital dönüşüm, gümrük birliğinin modernizasyonu gibi temaları da gündemimize aldık. Enerji, finans, tarım, gıda, dijital teknolojiler, hizmet ihracatı, inşaat, sanayi, yurt dışı yatırımlar olmak üzere birçok sektörde iş birlikleri geliştirdik.
2024 yılı küresel olarak kolay bir yıl olmayacak. Küresel büyümenin aşağı geldiği; küresel enflasyonun, jeopolitik risklerin, tedarik zincirlerindeki aksamaların, küresel ticaret savaşlarının devam ettiği bir yıl bizleri bekliyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Türkiye’nin bu süreçte dünyadan pozitif ayrışmasını bekliyoruz. Bizler de DEİK olarak bu süreçte bir yandan diplomasi faaliyetlerimizle bir yandan da tematik çalışmalarımızla ülkemizin yeni yüzyıldaki vizyonuna katkı sağlamaya devam edeceğiz.