İhracat Ana Planında 17 Hedef Ülke ve 5 Hedef Sektör Belirlendi

Ticaret Bakanı Pekcan, “İhracat Ana Planı’nda 17 hedef ülke, 5 hedef sektör belirledik. Sektörler, makine, otomotiv, elektrik-elektronik, kimya ve gıda endüstrisi.” dedi

2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nın istikrarlı büyümenin ihracata dayalı olduğu bir anlayışla hayata geçtiğini anımsatan Pekcan, İhracat Ana Planı’nı hazırlarken Kalkınma Planı hedeflerini dikkate alarak, 226,6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini söyledi.

Asıl hedefin, dünyadaki ticaret savaşları ve teknolojik dönüşümlerini de yakinen takip ederek bu hedefin de üzerine çıkabilmek olduğuna işaret eden Pekcan, şunları kaydetti: “Oluşturduğumuz bu plan kapsamında, sürdürülebilir bir ihracat anlayışını hedefliyoruz. Bakanlığımızca ilgili paydaşların katılımıyla yapılan titiz çalışmalar sonucunda 17 hedef ülke seçtik. Bu ülkeleri seçerken, ülkelerin Dünya Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’ndan yüzde 60 pay almasını, dünya ithalatının yüzde 43,7’sini gerçekleştirdiklerini ve ülkemiz ihracatından da yüzde 25,2 pay aldıklarını dikkate aldık. Bu ülkeleri sırasıyla, ABD, Brezilya, Çin, Etiyopya, Fas, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, Irak, İngiltere, Japonya, Kenya, Malezya, Meksika, Özbekistan, Rusya ve Şili olarak belirledik. Buna ilaveten makine, otomotiv, elektrik-elektronik, kimya ve gıda endüstrisi olmak üzere 5 hedef sektör seçtik. İhtisas Serbest Bölgeleri ile hedefimiz Türkiye ihracatındaki payı yüzde 3,5 olan yüksek teknolojili ürün ihracatımızı yüzde 5’lere çıkarmak.”

Pekcan, küresel ekonomiye başarıyla dahil olmuş tüm ülkelerde olduğu gibi ihracatın, uzun dönemli büyümeyi sağlayan, refahın ve ekonominin anahtarı olduğunu söyledi. Bu durumun ihracat politikası araçlarının günün koşullarına göre devamlı etkinleştirilmesini zorunlu kıldığını kaydeden Pekcan, “21. yüzyılda, hızını ve boyutlarını kavramada zorlandığımız büyük bir dönüşümün başlangıcındayız. Ana plan çalışmamızın bu dönüşüme dair bir strateji teşkil etmesini umut ediyoruz. Bu kapsamda, İhracat Ana Planı küresel eğilimleri dikkate alarak, hedef ürün, hedef ülke, yeni ve yenilikçi ihracatçı yaklaşımı ve küresel tedarik zinciri bakış açısıyla hazırlanmıştır.” diye konuştu.

Pekcan, aynı şekilde, İhracat Ana Planı’nın başta bilişim ve yapay zeka alanındaki küresel dönüşüm olmak üzere küresel ekonomideki büyük dönüşümü, eğitimli ve küresel becerilerle donanmış bir dış ticaret ailesini, kısacası çağımızın “başarı anahtarlarını” yakalamak ve Türkiye’ye sunmak üzere hazırlanmış bir plan olduğunu aktardı.

“Korumacılık artışının ve ticaret savaşlarının arka planında teknoloji savaşları var”

Küresel ekonominin görünümüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Pekcan, “Son dönemde artan korumacılığa, bununla bağlantılı olarak, ticaret savaşlarına şahit olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. İçinden geçtiğimiz dönem, küresel büyümenin aşağı yönlü revize edildiği, çok taraflı dünya ticaret düzeninin terk edilmeye başlandığı bir dönemdir. Ticaret Bakanlığı olarak, bütün bu zorlu sürece rağmen, küresel koşulların yarattığı fırsatlara odaklanarak ihracatçılarımıza yeni bir rota çizmeyi hedefledik.” ifadelerini kullandı.

Pekcan, bugün yaşanan küresel korumacılık artışının ve ticaret savaşlarının arka planında da teknoloji savaşlarının bulunduğunu ifade ederek, ihracat ana planında politika tercihini daha çok verimlilik, inovasyon ve dijitalleşme odaklı olarak yaptıklarını dile getirdi.

 

“Türkiye, 21. yüzyılda ‘yüksek gelirli ülkeler’ arasına yükselecektir”

Günlük hayata, yapay zeka, otonom robotlar, blokzincir, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi kavramların hızla girdiğini belirten Bakan Pekcan, şunları kaydetti:

“Ama gelecek 15-20 yıl içinde dünyadaki bütün üretim sürecinin dönüşeceğine şahit olacağız. Dolayısıyla ülkeler, yenilenen 21. yüzyılın teknolojilerine ayak uydurmuş, hızla gelişen ülkeler ve bu gelişimi seyreden ülkeler olmak üzere ayrılacaktır. Türkiye, küresel dil olan ‘dijitalleşmeyi’ benimsemiş, yeni nesil serbest bölgeleriyle bilişimin ve yapay zeka teknolojisinin üretim ve ihracat adreslerinden biri olmuş, geleneksel sektörlerde küresel ligde üst sıralara yükselmiş bir ülke olarak 21. yüzyılda ‘yüksek gelirli ülkeler’ arasına yükselecektir.”

Pekcan, Türkiye’nin bu dijital dönüşümü fırsata çevirmek zorunda olduğunun altını çizerek, “Türkiye olarak dünya ekonomisini ve günlük yaşantımızı kökten değiştirecek bu büyük dönüşümü ülkemiz açısından bir fırsata dönüştürmek zorundayız. Dolayısıyla trendleri doğru okuyarak sürdürülebilir büyüme ve rekabet için inovasyona, Ar-Ge’ye ve dijitalleşmeye yönelik özgün politikalar geliştireceğiz. Ar-Ge, bilgi, inovasyon, yüksek teknoloji, verimli üretim ve ihracat ekosistemini ortaya koymayı ve stratejimizi Türkiye’nin refahı için bir rotaya dönüştürmeyi hedefliyoruz. Değişim ihtiyacı kapımızı çalmaktadır. ‘Keşke’siz, ‘ama’sız ya da ‘belki’siz bir vizyonla hareket ederek hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir teknoloji çağı ile olan randevumuza geç kalmamak mecburiyetindeyiz. Başka şansımız yok.” diye konuştu.

“Yüksek teknolojili’ sanayi ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığını da artırmayı hedefliyoruz”

Bakan Pekcan, son dönemde Türkiye’nin dış ticaret performansının büyük gelişme gösterdiğini vurguladı.

2018 yılında Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) 784 milyar dolar, ihracatının da rekor rakamla 168 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini dile getiren Pekcan, “Yine 2019 yılının ilk 6 ayında, 2018 yılının aynı döneminde yüzde 66,8 olan ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 85’lere ulaşmış durumda. Son 12 aylık dönemde dış ticaret açığında bir önceki aynı döneme göre yüzde 66,3 oranında, 57,5 milyar dolarlık bir azalma yaşanmıştır. 2018 yılında ihracatın büyümeye katkısı 1,9 puan olurken 2019 yılının ilk çeyreğinde 12,2 puan olmuştur. Haziran 2019 itibariyle 12 aylık dönem olarak incelediğimizde 2002 yılından beri ilk kez cari işlemler fazlası verilmiştir.” dedi.

İhracattaki olumlu performansı gelecek yıllara yaymanın, aynı zamanda ihracatın, teknolojik bileşimini ve katma değerini de artırmanın ve geliştirmenin temel hedefler olduğunu vurgulayan Pekcan, şunları söyledi:

“2002 yılından bu yana Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın ihracatı artırmaya yönelik vizyonuyla, ihracatımız 4,5 kat artmış, 2001 yılında yüzde 0,51 olan dünya ihracatından aldığımız pay 2018 yılı itibarıyla yüzde 0,87’ye yükselmiştir Biz küresel payımızı İhracat Ana Planı çerçevesinde hayata sokacağımız stratejilerle çok daha yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Küresel ihracattan aldığımız payı artırırken aynı zamanda yıllık yüzde 3,5-4 bandına sıkışmış olan ‘yüksek teknolojili’ sanayi ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığını da artırmayı hedefliyoruz.”

Bakanlık olarak istişareye verdikleri öneme işaret eden Pekcan, planı hazırlarken de tüm Bakanlık ve STK’larla istişare halinde yola çıktıklarını dile getirdi.

Ulusal ve uluslararası raporları, başarılı ülkelerin strateji planlarını incelediklerini, küresel gelişmeleri referans alarak, Türkiye’nin yol haritasını oluşturduklarını bildiren Pekcan, Türk firmalarının istikrarlı ihracat artışını sağlayabilmek açısından, politika araçlarının günün koşullarına göre etkinleştirilmesine yönelik bir yol haritası gerçekleştirdiklerini anlattı.

Pekcan, plan kapsamında, öncelikli olarak halen mevcut pazarlarda, güçlü olunan pazar ve sektörlerde ticari ilişkileri daha da derinleştirmeye dikkat edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

“İlave olarak, ‘hedef pazar, hedef sektör’ stratejimizi, pazar ve ürün çeşitliliğimizin sağlandığı, yeni nesil serbest bölgelerle katma değeri yüksek, orta ileri ve yüksek teknolojili ürün ihracatının artırıldığı, ihracatın tabana yayıldığı, dış ticaret süreçlerinin her aşamasında yapay zeka, blokzincir gibi gelişen teknolojilerden ve dijitalleşmeden istifade edilen, ihracat desteklerimize yeni yaklaşımlar ve yeni otomasyon getirildiği, yeni finansman imkanları ile ihracatçılarımızı buluşturduğumuz ve dünyanın yeni becerilerine ve donanımına sahip yeni dış ticaret neferleri yetiştirdiğimiz, eğitim sistemini geliştirdiğimiz, dijital teknolojilerden faydalanan Ticaret Müşavirleri ağıyla tüm dünyadaki gelişmelerin anlık olarak iş dünyamızla paylaşabileceğimiz, e-ticaret dönüşümünü yakalayan ve bu yolla küresel pazarlara açılacak potansiyel ihracatçılara odaklanmak, desteklemek ve bu anlayış hayata geçirmek suretiyle sürdürülebilir ihracat artışını hedefliyoruz.”

“Hedef ülkelerin ithalatından aldığımız payı iki katına çıkarmak hedefindeyiz”

Plan kapsamında seçilen 17 hedef ülkeye işaret eden Pekcan, ‘Hedef ülke, hedef sektör’ yaklaşımı ile hedef ülkelerin ithalatından Türkiye’nin aldığı payı iki katına çıkarma hedefinde olduklarını dile getirdi.

Bakan Pekcan, tekstil ve hazır giyimin dünya ihracatından aldığı payın yüzde 4,4, Türkiye ihracatındaki payının ise yüzde 17 olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi:

“Otomotiv sektörünün dünya ihracatında payı yüzde 12,2 iken, Türkiye ihracatında otomotiv sektörünün payının yüzde 15,2 olduğunu görüyoruz. Makine sektörünün dünya ihracatında payı yüzde 12,5 iken, Türkiye’nin ihracatında bu sektörün payı yüzde 14,2. Yine dünya ihracatında kimya sanayi ürünlerinin payı yüzde 11,2 iken Türkiye’nin ihracatında bu pay yüzde 6, kimya sektöründe ihracat artışına ihtiyacımız var. Bundan da önemlisi, dünya ihracatında yazılım ve bilişimin payı yüzde 10,5 ama Türkiye’nin oranı yüzde 1,3. Hedefimiz dünyadaki sektörel trendleri yakalamak ve bu sektörlerde başarılı ihracatçı ülke olmak.”

“Dünyada teknolojik bir dönüşüm yaşanıyor”

Dünyada teknolojik bir dönüşüm yaşandığına dikkati çeken Pekcan, bu dönüşümün ticaretin coğrafyasını, ticaretin kurallarını baştan aşağı yeniden yazdığını aktardı.

Pekcan, küresel ekonomide bugün başarılı olan şehir ve ülkelerin ihtisaslaşmış serbest bölgelere, serbest limanlara, serbest şehirlere dönük çok başarılı projelere imza attıklarını söyledi.

İngiltere’nin, Singapur örneğinden yola çıkarak Brexit sonrası 10 yeni serbest bölge ve serbest limanı devreye sokacağını açıkladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yeni nesil Serbest Bölgeler, bu büyük dönüşümün küresel merkezleri haline geliyor. Ticaret Bakanlığı olarak bizler de bu gelişmelerin bilincinde olarak, ülkemizde başarıyla uygulanan serbest bölgeleri birer kümelenmeye dayalı yüksek teknoloji üretim merkezi ve ihracat merkezi ve teknoloji seralarına dönüştürmeyi hedefliyoruz.

Hem yüksek teknoloji üretimini artırmayı hem de kuracağımız bu bölgelere sağlayacağımız desteklerle teknoloji anlamında ülkemize yabancı yatırımcı çekmeyi hedefliyoruz.”

Pekcan, online B2B ofislerinden müşterilerle firmaların buluşmalarının sağlandığını dile getirdi.

İhracat Ana Planı ile ihracatçılar için Akıllı İhracat Platformu kurduklarını aktaran Pekcan, “Blokzincir uygulamalarını dış ticaretin her alanında yürürlüğe koyuyoruz. E-ihracat stratejimizle KOBİ’lerimiz başta olmak üzere ihracatçılarımızı dünyaya açıyoruz.” diye konuştu.

Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Destek Yönetim Sistemiyle firmalarımızın devlet desteklerinden hızlı ve etkin yararlanmalarını sağlıyoruz. Dijitalleşen gümrüklerde hızlı, kolay ve güvenli uygulamalarımızı yaparak ihracatçımızın işlemlerinde hem zaman hem maddi kazanç sağlıyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak dijitalleşmede çok yeni bir sayfa açıyoruz. ‘Akıllı İhracat Platformu’ diye çok yeni bir çalışmamız var. 3 aşamalı bir proje. 6 ay, 12 ay ve 18 ayda tamamlanacak geniş kapsamlı bir çalışma içeriyor.”

Veri Analitiği Mükemmeliyet Merkezi kuracakları bilgisini veren Pekcan, Türkiye’nin iç ve dış ticaretteki bütün verilerini ulaşılabilir ve güvenli bir şekilde bu merkezde toplanacaklarını anlattı.

“7 gün 24 saat hizmet verecek”

Pekcan, bütün ihracatçı firmalar için bir dijital kimlik yaratıp onları daha yakından tanıyarak sadece onlara özel çözümler üretecek bir sistem oluşturulacağını vurgulayarak, “Akıllı İhracat Platformu” üzerinden ihracatçı ve potansiyel ihracatçıların, satmak istediği ürünün yurt dışındaki potansiyel alıcılarının iletişim bilgilerine de ulaşabileceklerini söyledi.

Bu platform içerisinde firmalara 7 gün 24 saat hizmet verecek bir chatbot da yer alacağı bilgisini veren Pekcan, “Dijitalleşme çalışmalarımızın bir boyutu da dış ticaret işlemleriyle örtüştüğünü düşündüğümüz blokzincir teknolojisi. Dünyada çok yeni bir uygulama. Türkiye’de de kamuda bunu ilk uygulayan bakanlık biziz.” bilgisini verdi.

E-ihracat stratejisi eylem planı ile kobilerin e-ihracata yönlendirilmesinin sağlanacağını ve e-ihracatçı sayısının artırılacağını dile getiren Pekcan, gümrük işlemlerinin sınır ötesi e-ticaret ihtiyaçları çerçevesinde geliştirileceğini söyledi.

Pekcan, sanal fuarlarla dijital ortam ve dış ticaretin fuarcılık boyutunu da 1 yıl süreyle bir araya getirmeyi hedeflediklerini aktararak, şunları kaydetti:

“Firmalarımızın karşılaştıkları bürokratik işlemlerin azaltılması amacı ile Dahilde İşleme Rejimi, Hariçte İşleme Rejimi, Vergi Resim Harç İstisnası, Belgesiz İhracat Kredileri Programları ve Devlet Yardımlarına ilişkin tüm süreçleri kapsayan bir otomasyon sistemini 2019 yılı itibarıyla faaliyete geçiriyoruz. Böylece, bürokrasinin sınırlarını aşıyor, ihracatçımızın işlemlerini hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirmesini sağlayacağız.”

“Neden ihracatçı olmadıklarının tespitini yapıyoruz”

Brexit sürecinden ihracatçıların zarar görmemesi adına İngiltere ile beraber ticaret çalışma grubu oluşturduklarını aktaran Pekcan, STK’ları ve özel sektör temsilcilerini de yurt dışı paydaşları ile birlikte çalışmalarına aktif şekilde destek vermeleri için teşvik ettiklerini anlattı.

İhracat seferberliğini tabana yaymak amacıyla Türkiye Kadın ve Genç Girişimciler ağını kurduklarını dile getiren Pekcan, bilgi ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere İhracat Akademisi’ni kuracaklarını söyledi.

Melek Yatırımcı Ağı’nı da kuracaklarını dile getiren Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Halihazırda ihracat yapmayan firmalarımızı ihracatçı yapmak için bir hamle daha gerçekleştiriyoruz. Bu hamlemizde il bazında çalışmalar yapıyoruz. Şu anda 3 pilot ilde başladık. Bu sene 16 ile daha sonra 81 ile çıkarmayı planlıyoruz. Neden ihracatçı olmadıklarının tespitini yapıyoruz. Bu firmalarımızın yanındayız. TİM ve TOBB öncülüğünde İhracat Destek Ofisleri kuruyoruz. Önümüzdeki ay 55.’sinin açılışını yapacağız.”

İhracat Ana Planı kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bir proje ile Dış Ticaret Meslek Liseleri projesini hayata geçireceklerine dikkati çeken Pekcan, “Hedef olarak belirlediğimiz coğrafyalara yönelik Rusça, Çince, Japonca, İspanyolca ve Portekizce dillerinde eğitim veren bu liselerde ülkemizin ihtiyacı olan donanımlı kadroları yetiştireceğiz.” bilgisini verdi.

Pekcan, 110 ülke, 163 merkezde görev yapan ticaret ve gümrük müşavirlerinin ihracatın öncü kuvveti olarak görev yaptığını ve gelecek dönemde, Ticaret Müşavirliklerinin daha etkin, verimli ve aktif hale getirilerek, projelerle beraber ihracatçıların her zaman yanında olmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Ticaret müşavirleri ve ihracatçı firmaların katılımıyla düzenlenecek video konferanslarla ihracatçıların sorularını ve sorunlarını ticaret müşavirlerine yüz yüze iletebileceğini aktaran Pekcan, dış temsilciliklere yönelik ise “Dış Temsilcilikler Yönetim Bilgi Sistemi”nin oluşturulması çalışmalarına başladıklarını ve oldukça da ilerleme kaydettiklerini ifade etti.

“İleri teknoloji ve orta-yüksek teknoloji firmalarımıza da TL kredileri kullandıracağız”

Bakan Pekcan, Türk Eximbank’ın her zaman ihracatçıların yanında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“KOBİ payını yüzde 53’lerden yüzde 70’lere getirdik. Şimdi desteklerimizle yüzde 75’lere getireceğiz. Ayrıca KOBİ’lerimize Ur-Ge desteklerimiz var. Uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesinde her ilde bir Ur-Ge projesi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. İhracatı destekleme oranımızı yüzde 26’dan yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Eximbank’ın İhracat Ana Planımız kapsamında uzun vadeli ve uygun maliyetli finansman desteği, kur riskine karşı yeni ürünler, kadın ve genç girişimcilere özel yeni ürünler, finansal kuruluşlar alıcı kredisi programı, İVME finansman paketi kapsamında yüksek ve orta-yüksek teknolojiye özel finansman paketi sağlayacağız. Biz KOBİ’lerimize TL kredi kullandırıyoruz, ileri teknoloji ve orta-yüksek teknoloji firmalarımıza da TL kredileri kullandıracağız. Burada Eximbank’ın kullandığı faiz oranı da 11,84’tür. Ve E-teminat Mektubu projemiz de aktif olarak kullanılıyor.”

Yeni ürün ve projeler

Yeni ürün ve projelere ilişkin de bilgi veren Pekcan, şöyle devam etti:

“Bunlara ek olarak, her firmaya İşletme Sermayesi Garanti Programı getiriyoruz. İhracatçı firmalarımıza Akreditif Teyit Sigortası Programı getiriyoruz. E-Teminat Projesi ve firmalarımızın sigortaya dair ihtiyaç ve beklentilerini en hızlı şekilde karşılayacak Yeni Sigorta Projesi oluşturuyoruz. Sigorta programları arasına alıcı firmalarına yönelik enformasyon temini için online veri tabanını içeren Global Data Temini Projesi, alıcıların ve Türk Eximbank müşterilerinin değerlendirmesinde ve limit tahsisinde kullanılacak ‘Rating-Scoring’ ve Limit Karar Modelleri Projesi gibi yeni ürünler ve projelerin ihracatçılarımız için de hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”

Hizmet ihracatı sektörüne yönelik de yeni proje ve ürün sağlayacaklarını bildiren Pekcan, “Müteahhitlerimiz ve yurt dışına ihraç edilmek üzere yatırım malı üreticilerimiz için Yurt Dışı Teminat Mektubu Programı’nı oluşturuyoruz. Ayrıca yurt dışında iş yapan müteahhitlerimizin teminatlarının haksız nakde çevrilmesini önlemek için Teminat Mektuplarının Haksız Nakde Çevrilmesi Sigortası Programı’nı, riskli coğrafyalarda iş yapan firmalarımızın kayıpları için Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Politik Risk Sigortası’nı gündeme getiriyoruz. Kefalet Sigortası’nı ve Yurtdışı Yatırım Sigortası Programı’nı hizmet ihracatçılarımızın küresel hizmet ihracatından daha fazla pay almak üzere gündemimize almış bulunuyoruz.” diye konuştu.

“360 Derece’ yaklaşımıyla her firmanın ihtiyacına yönelik destekler sunuyoruz”

Bakan Pekcan, Eximbank’ın hedeflerine de değindi.

Eximbank’ın desteklediği firma sayısını önce 12 bin 500 sonra 15 bin 500’e ulaştıracaklarını aktaran Pekcan, bu sene 48,4 milyar dolar olan desteği de 2023’te 70,4 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Ticaret Bakanlığı olarak ‘360 Derece’ yaklaşımıyla büyük, küçük firma demeden her firmanın ihtiyacına yönelik destekler sunduklarına dikkati çeken Pekcan, “KOBİ’ler için “ihracat mektebi” diyebileceğimiz Ur-Ge desteğini veriyoruz. Küresel tedarik zincirleri için özel bir desteğimiz var. Ülkemizi o zincirin en güçlü halkası yapmak üzere proje bazlı destek programımız var. Küresel dev şirketlerin güvenilir partnerleri olma potansiyelindeki sanayicimize hem makine ekipman desteği hem de yazılım desteği veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Pekcan ayrıca ihracatçıya ilave devlet desteği de sağlanacağına işaret ederek, “İhracat Ana Planı ile getirdiğimiz hedef ülke ve hedef sektörler için ilave devlet desteklerimiz var. Buradaki desteklerimizi yüzde 5 artırıyoruz. Böylelikle bütün bu programlarımızla hedef ülke ve sektörlerde fuar katılım desteğini, Sektörel Ticaret Heyeti Desteğini, Yurtdışı Birim Marka Tescil ve Tanıtım Desteğini de artırıyoruz. Tüm bu programlarımızda bizleri destekleyen Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a buradan ayrıca teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“226,6 milyar dolar ihracat hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz”

Türkiye’nin 226,6 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerlediğinin altını çizen Pekcan, şöyle devam etti:

“Yolun başlangıcı yatırım. Türkiye’ye özellikle yüksek teknoloji alanındaki yatırımcıları davet ediyoruz. Sonra üretim, sonra hedef pazar, hedef ürün, hedef sektör, dijitalleşme, blokzincir, Eximbank, yeni nesil serbest bölgelerle ve devlet yardımlarımız ile yatırım ve üretimin arkasından atılımla beraber ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. İnovasyon ve verimlilik temelli dijitalleşmeyi sağlamış, yeni çağı yakalayan bir Türkiye diyoruz. Dünya ticaretinde, dünya üretiminde, dünya teknolojisinde yepyeni bir küresel hayat kurulurken, ekonomide önemli bir aktör olacak ihracatçı bir Türkiye için stratejilerimizi ortaya koyuyoruz.”

Pekcan, İhracat Ana Planı’yla yeni bir rota çizdiklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu rota ihracatını verimlilik-inovasyon ve dijitalleşme ile artıran bir Türkiye’dir. Ve istikrarlı büyümesini de ihracat artışıyla sağlayan bir Türkiye diyoruz. Bu rota, hedef ürünlerin, hedef ülkelerin, hedef alıcıların nokta atışı belirlendiği bir rota olacaktır. Rotamız belli, ürünlerimizi dijital ortamın tüm imkânlarından yararlanarak pazarlamak, dünyanın dört bir yanına yayılmış müşavirlerimizle ihracatçılarımızın yanında olmak, devlet yardımlarımız ve Eximbank’ımızla ihracatçılarımıza finansal destek sağlamak. Bizim vizyonumuzun nihai amacı topyekûn bir ihracat seferberliği ile ülkemizi ‘yüksek gelirli ülkeler’ seviyesine yükseltmektir.”

Kaynak: AA

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Start typing and press Enter to search