Türkiye’nin ihracat potansiyelini, COVID-19’un ihracata etkisini ve daha birçok önemli başlığı; Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney ile konuştuk.

Ülkelerin ihracat rakamları, ekonomik gelişmişlik seviyelerine doğrudan etki eden bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktadan hareketle; Türkiye’nin ihracatını geliştirme hedefiyle faaliyet gösteren Türk Eximbankın faaliyetlerini ve gelecek hedeflerini, kurumun Genel Müdürü Ali Güney ile masaya yatırdık.

Türkiye’nin ihracat potansiyeli ve günümüzdeki performansı hakkında değerlendirmelerinizi dinlemek isteriz.

Pandeminin etkilerini tüm sektörlerde olduğu gibi ihracat sektöründe de izledik. Ancak küresel ölçekte baktığımızda bu durumun, Türkiye’ye özgü olmadığını görebiliriz. Nitekim Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre dünya ticareti; 2020 Ocak-Temmuz döneminde yaklaşık 1,2 trilyon dolar, yani yüzde 11,9 oranında gerilemiştir. Türkiye ihracatının da bu yılın ilk dokuz ayında 118,4 milyar dolar düzeyinde seyretmesi, dünya ticaretindeki bu yavaşlama dikkate alındığında iyi bir performans olarak görülmektedir. İhracatımızın küresel ticaretten daha az yavaşlaması, dünya ticaretinden aldığımız payı da artırarak yüzde 1,03 seviyesine getirmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) bir çalışmasında, Türkiye ihracatının gelir esnekliğinin fiyat esnekliğinden yüksek olduğu yönünde bir tespit yapılmıştı. Başka bir ifadeyle dış pazarlarımızdaki büyüme oranlarının ihracatımız üzerinde yüksek bir etkisi olduğu söylenebilir. Pandeminin gidişatına bağlı olarak küresel ekonomide yaşanacak bir toparlanma, ihracatımızı da hızlı bir şekilde artıracaktır. Nitekim Yeni Ekonomi Programına göre bu yıl 165,9 milyar dolar ihracat yapacağımız tahmin edilmekte, 2021 yılında ise bu rakamın 184 milyar dolara çıkması beklenmektedir.

“Ürün yelpazemizi de ihracatçıların ihtiyaçları doğrultusunda genişletiyoruz”

Türk Eximbankın ülke ihracatına sağladığı katkıdan söz edecek olursak sunduğunuz ürün ve hizmetler hakkında neler söylemek istersiniz?

Bankamız ürün ve hizmetlerini; yurt içi krediler, alacak sigortası, alıcı kredileri ve hazine ürünleri olmak üzere dört ana başlık altında toplayabiliriz. Bu programlar kapsamında ihracatçılarımızın sevk öncesi veya sonrası finansman ihtiyaçlarını kısa, orta veya uzun vadeli yurt içi kredi programlarımız ile karşılayabiliyor, ihracat alacaklarını sigortamız ile garanti altına alabiliyor, uluslararası kredi programlarımızla yurt dışında yerleşik alıcıları borçlandırıp ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırarak alternatif yönden destek sağlıyoruz. Ayrıca türev ürünler ile de kur ve faiz risklerine karşı koruma oluşturabiliyoruz.

Ürün yelpazemizi de ihracatçıların ihtiyaçları doğrultusunda genişletiyoruz. Bu yıl üç yeni ürün geliştirerek ihracatçılarımızın hizmetine sunduk. İlk defa katılım finans sistemi prensipleriyle çalışmak isteyen ihracatçılara yönelik 10 yıla kadar vadeli Katılım Finans Yatırım Kredisi’ni uygulamaya aldık. Yurtdışı Teminat Mektubu ile müteahhitlik firmalarının, gemi inşa firmalarının, yatırım malı üretimi yapan firmaların; geçici teminat mektubu, kesin teminat mektubu ve avans teminat mektubu ihtiyaçlarına cevap verdik. Sigortalı Alacağın Teminatına Dayalı Kredi Programı sayesinde ihracatçıların Türk Eximbank sigorta poliçesiyle garanti altına alınmış tüm kısa vadeli alacaklarını, bir havuz teminat niteliğinde kabul ederek bir yıl vadeli finansman sağlamaya başladık. İhracatçıların ihtiyaçlarını belirlemeye ve ürün geliştirmeye yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.

“İhracat taahhüt süreleri iki yıldan üç yıla çıkarıldı”

Türkiye’nin ihracat rakamları, küresel ekonomiyi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınından nasıl etkilendi? Bu noktada Türk Eximbank, çeşitli aksiyonlar aldı mı? Aldıysa bunları detaylandırır mısınız?

COVID-19’un finansal etkilerinin azaltılabilmesi amacıyla Bankamız, kredi ve sigorta programlarında gerekli önlemleri almıştır. TL reeskont kredileri yeniden ihracatçılarımıza sunulmuş, döviz reeskont kredilerinde azami 360 gün olan vade seçeneği de 720 güne çıkartılmıştır. KGF kefaletiyle kullandırımlar tekrar başlamıştır. Ayrıca kredi programlarımızda vade uzatım imkânı sağlanmış ve 5 binin üzerinde kredinin 4 milyarının dolar tutarında vadesi uzatılmıştır. İhracat taahhüt süreleri iki yıldan üç yıla çıkarılmış, taahhüt cezalarında da indirim yapılmıştır. Sigorta programımız kapsamında sigortalı alıcı limitlerinde alıcıya tanınan vadeler ise ücretsiz uzatılmıştır.

“Sanal Ticaret Akademisi ve Kolay İhracat Platformu ticaret altyapısının geliştirilmesine katkı sağlayacak”

T.C. Ticaret Bakanlığının kullanıma açtığı Sanal Ticaret Akademisi ve Kolay İhracat Platformu hakkındaki değerlendirmelerinizi aktarır mısınız?

Her iki projenin de hem ticaret altyapısının geliştirilmesine hem de ihracat kültürünün tabana yayılmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sanal Ticaret Akademisi ile ihracata ilgi duyan herkes, yedi gün 24 saat boyunca bilgilerini artırabilecek. Özellikle sunulan sertifikalarla Türkiye’deki iş gücünün ihracat sektörüne yönlendirilmesi, yapısal bir dönüşümün de habercisi niteliğinde.

Kolay İhracat Platformu ise ihracat yapmak isteyen ancak nereden başlayacaklarını bilmeyen firmalarımız için çok önemli imkânlar ve fırsatlar sunmaktadır. Platformda, ihracat yapacakları ülkelerdeki mevzuatlardan tutun ürünlerinin hangi firmalara pazarlanabileceğine kadar geniş bir kapsamda danışmanlık hizmeti verilmektedir. Bu platformda kullanılan yapay zekâ destekli ve yüksek teknolojili alt yapı sayesinde sunulan bilgi, doğru ve etkin bir şekilde kullanılabilecektir.

Ortaya koyulan her iki çalışma da Türkiye’nin sanayi altyapısının ve yatırım deseninin daha ihracat odaklı bir yapıya dönüştürülmesine katkı sağlayacaktır.

“Uluslararası pazarlarda iş ortağı olma anlayışı içinde hareket eden bir Eximbank oluşturmayı amaçlamaktayız”

Türk Eximbank, yakın zamanda başlattığı “İhracatın Sesi” adlı anketle neyi hedefliyor?

Devletimizin 2023 hedefleri doğrultusunda, ekonomimizin ve ülkemizin daha da güçlenmesi yolunda en büyük katkılardan birinin ihracat artışından gelmesi beklenmektedir. İhracat desteğini misyon edinen Türk Eximbank ise bütün paydaşlarıyla birlikte, ihracat stratejilerimize yeni bir yön vermek ve bu ekosistemi örnek başarılı ülke modellerine benzer şekilde geliştirmek için büyük bir dönüşüm projesi başlatmıştır.

Banka stratejisinin belirlenmesindeki en önemli girdilerden olan ihracatçılarımızın görüş, değerlendirme ve beklentileri; projenin başarısında büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda İhracatın Sesi anketi marifetiyle ihracatçı olan ya da olma potansiyeli taşıyan tüm firmalarımıza başvurulmuştur. Firmaların özellikle ihracat konusunda yaşadıkları sıkıntıları ve ihracatı attırma yönündeki beklentilerini anlamamız; yeni stratejimizde sunacağımız değer önerilerini, hizmetleri ve açılımları genişletme yolunda katkı sağlayacaktır.

Türk Eximbank olarak amacımız, uçtan uca hizmet veren bir Eximbank ekosistemi oluşturmak suretiyle ihracatçılarımızın farklı pazarlara açılım yapmasını sağlamaktır. Bu doğrultuda sigorta, alıcı kredileri ve reeskont kredi destekleriyle ihracatçılarımızı; küresel rekabette avantajlı ve güçlü kılmayı hedeflemekteyiz. Yeni dönemde de devletimizin ihracatı artırma yönündeki gayretleri kapsamında ihracatçı firmalarımızla kredi ilişkisinin ötesine geçerek, uluslararası pazarlarda iş ortağı olma anlayışı içinde hareket eden bir Eximbank oluşturmayı amaçlamaktayız.

Röportaj: Serdar Ergün