Japonya’daki İş Kültürünün Temelinde “Müşteri Velinimettir” Yaklaşımı Yer Alıyor

Japon firmaları ile ticaret ve iş birliği konusunda harekete geçecek firmalarımızın planlı ve hazırlıklı olmaları, uzun vadeli bir iş birliği yaklaşımı ile hareket etmeleri gerekmektedir

Japonya pazarının Türk ürünleri için uygun bir pazar alanı olmasının yanı sıra, Japon firmalarının Türkiye’de yatırım ve iş birliği yapma hususunda da olumlu gelişmeler yaşanmaktadır.

Ancak, Japon firmaları ile ticaret ve iş birliği konusunda harekete geçecek firmalarımızın, planlı ve hazırlıklı olmaları, Japon firmalarının çok detaylı bilgiler isteyeceklerinin farkında olarak uzun vadeli bir iş birliği yaklaşımı ile hareket etmeleri gerekmektedir.

Japonya’daki iş kültürünün temelinde ‘müşteri velinimettir’ yaklaşımı yer almaktadır. B2B kapsamındaki iş ilişkilerinde çoğu Japon tedarikçi firma, bağlantıda olduğu alıcı firmaların beklentilerini karşılamak için özverili bir biçimde çalışmaktadır. Japon firmalarının, bu gelenek doğrultusunda Japon tedarikçiler ile kurdukları güçlü iş bağlantıları göz önüne alındığında, yabancı firmalar ile iş yaparken kültür farklılıkları nedeniyle zorluk yaşayabildikleri anlaşılmaktadır.

İlgili birimlerle yapılan istişarelere bağlı olarak Japonlarla işe başlama sürecinin göreceli olarak biraz uzun sürebileceği akılda tutulmalıdır. Olumlu temas kurulan ya da ticarete başlanan firmalarla düzenli ve periyodik ziyaretlerin yapılması önem taşımaktadır. Karar verme süreci daha yavaş görülse bile alınan kararlar hızlı bir şekilde uygulamaya geçirilmekte ve iş bağlantıları uzun vadeli kurgulanmaktadır.

Güven unsuru ön planda olmakla birlikte; ihraç malının fiyatı, standardı, Japon tüketicilerin beğenisine uygun tasarım ve kalitede üretilmiş olması, zamanında ve talep edilen miktarlarda teslimat önem taşımaktadır. Sözleşme koşullarına uygun olmayan ürünlere rastlanması halinde ticari bağlantılar olumsuz yönde etkilenebilmektedir.

Türkiye Japonya ekonomik ilişkilerine bakılacak olursa; günümüzde yaklaşık 254 Japon firmasının Türkiye’de yatırımı veya faaliyeti bulunmaktadır. Bu faaliyetlerin hacmi de yaklaşık 3 milyar dolara tekabül etmektedir. Öte yandan Türk firmaların Japonya’ da yatırımı 4 milyon dolar civarında seyretmektedir. 2014-2022 yılları arasında Japonya ithalatımız 3,4 milyar dolardan 4,5 milyar dolara çıkmıştır. Türkiye ile Japonya arasındaki ticaret ve yatırım ilişkileri oldukça önemlidir. İki ülke arasındaki ticaret genellikle otomotiv, elektronik, tekstil ve enerji gibi alanları içerir. Aynı zamanda Japonya, Türkiye’ye yatırım yaparak endüstri, teknoloji ve altyapı gibi alanlarda iş birliği sağlamıştır.

2014 – 2022 yılları arasındaki Japonya ihracatımız 381 milyon dolardan 664 milyon dolara çıkmıştır. Son yıllarda ihracattaki en büyük payı; balık ve deniz ürünleri, demir çelik, gıda ürünleri, meyve ve sebze sektörleri oluşturmaktadır.

Türk yatırımcılar için Japonya pazarında yer alabilecekleri bazı sektörler ve bu sektörlerdeki riskler ile avantajları aşağıda sıralanmıştır:

SEKTÖRLER:

Otomotiv ve Otomotiv Parçaları: Japonya, otomotiv teknolojilerinde öncü bir ülke olduğundan, Türk yatırımcılar bu sektörde iş yapabilir. Ortak girişimler veya üretim tesisleri kurmak avantaj sağlayabilir.

Teknoloji ve Elektronik: Japonya, elektronik, telekomünikasyon ve robotik gibi alanlarda liderdir. Bu sektörlerde inovasyon ve iş birliği fırsatları bulunabilir.

Sağlık Teknolojileri: Tıbbi cihazlar, sağlık teknolojileri ve biyomedikal alanları, Japonya’nın büyüyen sağlık sektörüne yönelik yatırım fırsatları sunabilir.

AVANTAJLAR:

Teknoloji ve Bilgi Transferi: Japonya’nın gelişmiş teknolojik altyapısı, Türk yatırımcılar için teknoloji transferi ve bilgi paylaşımı fırsatları sunar.

Yüksek Kaliteli İş Gücü: Japonya, yetenekli ve eğitimli bir iş gücüne sahiptir. Bu, yatırımcılar için nitelikli personel temin etme avantajı sağlar.

İnovasyon ve Ar-Ge: Japonya’da yüksek düzeyde Ar-Ge ve inovasyon yapma kültürü vardır. Bu ortam, yeni ürün ve çözümler geliştirmek isteyen yatırımcılar için avantaj olabilir.

RİSKLER:

Kültürel ve Dil Farklılıkları: Japonya’nın farklı kültürel ve iş yapma normlarına sahip olması, bu pazarda iş yapmayı karmaşıklaştırabilir.

Rekabet ve Pazar Payı: Japon pazarında rekabet oldukça yoğundur. Yeni giren yatırımcılar için pazar payı kazanmak zor olabilir.

Regülasyon ve Bürokrasi: Japonya’nın karmaşık regülasyonları ve bürokrasisi, iş yapmayı zorlaştırabilir.

Maliyetler: Japonya, yüksek yaşam maliyetine sahip bir ülke olarak bilinir. İş yapmanın maliyetleri yüksek olabilir.

Türk yatırımcıları için Japonya pazarı, büyük potansiyel taşıyan ancak aynı zamanda dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir pazardır. İyi bir pazar araştırması ve uygun iş stratejileri, yatırımcıların bu pazarda başarılı olmasına yardımcı olabilir.

DEİK/TÜRKİYE-JAPONYA İŞ KONSEYİ

Japonya ekonomisinde söz konusu gelişmeler olurken, bir yandan da Türkiye ve Japonya arasında Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın imzalanmasını arzu ediyoruz. Japon iş dünyası uzun yıllardır Türkiye’de başarıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Gelecek dönemde de gerek yatırım iştahı gerekse de ticari faaliyetlerin çeşitlendirilmesi konusunda ilgileri yüksektir. Söz konusu anlaşmanın imzalanabilmesi halinde bu iştahı pozitif sonuçlar taşıyacak güçlü bir kazanım elde edeceğimizi düşünüyoruz.

Bu hedeflere yönelik DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi olarak hedeflediğimiz sektörlerdeki fırsatlara yönelik Türk ve Japon iş dünyasını bilgilenirmek üzere Japonya’daki karşı kanat kuruluşumuz olan Japonya Sanayiciler Federasyonu’nun (Keidanren) destekleriyle gıda ve tarım sektörü, otomotiv ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda toplantılar gerçekleştirdik. Japan Business Group Türkiye’nin destekleriyle Türkiye’de faaliyetleri bulunan Japon şirketlerin üst düzey yöneticilerini DEİK’te ağırlayarak sektörlerine dair istişarelerde bulunduk ve karşılıklı iletişimi kuvvetlendirdik. Gelecek dönemde de girişimcilik ekosistemimizin Japon iş dünyasına tanıtılmasını ticareti çeşitlendirme noktasında önemli bir hedef olarak görüyoruz.

DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi olarak Türk ve Japon iş dünyasını bir araya getireceğimiz en önemli etkinlik ise, Keidanren iş birliğiyle bu yıl 26’ncısına İzmir’de ev sahipliği yapacağımız “Türkiye-Japonya İş Konseyi Ortak Toplantısı” olacaktır. Bu etkinliğe Japonya’nın en büyük firmalarının küresel tepe yöneticileri ve Türkiye’deki Japon iş dünyasından üst düzey temsilciler katılım sağlayacaktır. Japonya ve Türkiye arasında düzenlediğimiz bu toplantılar ikili ticaretimize ve yatırım ilişkilerimize önemli ivme katmaktadır. Salgın sebebiyle ara verene kadar her yıl düzenlediğimiz DEİK- Keidanren Türkiye-Japonya İş Konseyi Ortak Toplantısı kapsamında Japon dostlarımızı İzmir’de ağırlamak için son derece heyecanlıyız. Japonya ile iş yapan ve konuya ilgi gösteren tüm iş dünyamızı bu toplantıya davet ediyorum.

DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı, Oğulcan Kemal SAGUN

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Start typing and press Enter to search