Kawasaki Hastalığı ve COVID-19’la Bağlantısı
Kawasaki Hastalığı, Tomisaku Kawasaki tarafından 1967 yılında tanımlandı. Sıklıkla 1-8 yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıkıyor. MIS-C, tehlikeli ve potansiyel olarak ölümcül seyredebilen COVID-19 ile ilişkili olduğu düşünülen yeni bir pediatrik hastalıktır.
Çocuklarda kalp hastalıkları, öğretim kolaylığı açısından doğumsal ve edinsel (sonradan kazanılmış) kalp hastalıkları olarak ikiye ayrılır. Gelişmiş ülkelerde kazanılmış kalp rahatsızlıklarının en sık sebebi ise Kawasaki hastalığıdır. İlk olarak bu yıl içinde kaybettiğimiz Japon çocuk doktoru Tomisaku Kawasaki tarafından 1967 yılında tanımlanan bu hastalık, sıklıkla bir ila sekiz yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıkmaktadır. Bu hastalık en az beş gün süre ile düşmeyen ateş; ağızda yaralar, gözde kızarıklıklar (konjunktivit), vücutta döküntü ile el ve ayaklarda şişlik gibi bulgularla kendini göstermektedir. Bugün için hastalığın sebebi tam olarak bilinmediğinden, tanısı da muayene bulguları ve hastanın anlattığı öykünün değerlendirilmesi ile konulmaktadır. Temel sorun, vücudumuzdaki orta boy dediğimiz damarların sebebini bilemediğimiz bir şekilde iltihaplanmasıdır.
Damarlardaki Pıhtılar, Kalp Krizine Neden Olabiliyor
Koroner arter hastalıkları, daha çok erişkin erkeklerin hastalığı olarak bilinmektedir. Ancak Kawasaki hastalığının etkilemesine bağlı koroner arter damarlarında genişlemeler nedeniyle, çocukluk çağında da koroner kalp hastalığı riski ortaya çıkabilmektedir. Bu damarların içinde oluşan pıhtılar, tedavi edilmediğinde çocuklarda erken yaşta kalp krizlerine sebep olabilmektedir. Ancak söz konusu tablo çocuk hekimleri tarafından oldukça iyi bilinmektedir ve doğru tanı, uygun tedavi ile bu risk son derece azaltılmaktadır.
COVID-19 Bağlantılı Kawasaki Sendromunda Tablo Daha Ağır
Son günlerde yeni tip koronavirüs (COVID-19) pandemisi ile birlikte Kawasaki hastalığına benzeyen ve önemli sorunlara yol açan tablolar, Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinden bildirilmeye başlamıştır. Bilinen önemli kronik hastalığı ya da vücut savunmasında sorun olmayan çocuklarda COVID-19 semptomları, erişkinlere göre çok daha hafif seyretmekte ve nadiren hastaneye yatış gerekmektedir. Oysa birden fazla sistemin tutulumuyla giden COVID-19 bağlantılı Kawasaki sendromunda tablo daha ağır seyretmekte olup, hastaneye hatta yoğun bakımlara yatış gerekebilmektedir.
Şu Bulgulara Dikkat
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), pandemi koşullarını da göz önüne alarak 20 yaş altındakiler için şu öneride bulunmaktadır: “Üç gün boyunca düşmeyen ateş ile birlikte her iki gözde kızarıklık, tansiyon düşüklüğü, şok, el ile ayaklarda şişlik/kızarıklık, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi bulguların yanı sıra laboratuvar tetkiklerinde anormallikler (vücutta iltihabın arttığını gösteren bulgular) olması durumunda bahsi geçen ciddi tablo akla getirilmelidir.” Bu tablo MIS-C (Multisystem Inflammatory Syndrome in Children) olarak da nitelendirilmektedir.
Öncelikle pandemi koşullarındaki ülkelerde Kawasaki sıklığının arttığı gibi bir gözlem ortaya çıkmıştır. Ardından bu olguların seyrinin Kawasaki hastalarına göre daha ağır seyrettiği, kalp komplikasyonlarına sahip olma olasılıklarının çok daha yüksek olduğu ve düşük tansiyonşok belirtilerinin daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. MIS-C gelişen çocuklarda daha düşük trombosit sayısı ve enfeksiyona karşı savunma yapan COVID-19 hastalarına özgü bir tür beyaz kan hücresi saptanmıştır. Üstelik bu çocukların çoğunun, Kawasaki hastalarının aldıkları immünoglobulin tedavisine ek olarak daha yüksek oranlarda steroid tedavisine ihtiyaç duydukları da görülmüştür.
Korkutucu Tablolara Rağmen Ölüm Oranı %1
Yapılan araştırma ve gözlemlerde bu sendromla hastaneye başvuranların tamamında ateş mevcuttu. Ateşle beraber en sık eşlik eden bulgular ise karın ağrısı veya ishal (%73) ile kusma (%68) olarak tespit edildi. Serumdaki inflamasyonu gösteren pıhtılaşma ve kardiyak etkilenmeyi gösteren belirteçler oldukça yüksek düzeylerde bulundu. Bunların kardiyolojik değerlendirilmesi sonrasında önemli bir kısmında da kardiyak fonksiyonlarında bozulmalar tespit edildi. Ancak tüm korkutucu tablolara rağmen ölüm, vakaların sadece yüzde 1’indeydi.
Türkiye’de de Benzer Vakalar Bildirildi
Böyle bir ortamda ülkemizde de farklı merkezlerden benzer vakalar bildirildi. Ancak bizdeki olgu sayıları, çok daha az sayıdaydı. Hem Kawasaki hastalığının hem de MIS-C’nin hekimlerimiz arasında bilinirliğinin yüksek olmasına rağmen ülkemizdeki COVID-19’la ilgili anlatılan vaka sayılarının azlığını; coğrafi ve genetik farklılıklara bağlamak dışında bugün için akla yatkın başka bir açıklama bulunmamaktadır. MIS-C, tehlikeli ve potansiyel olarak ölümcül seyredebilen COVID-19 ile ilişkili olduğu düşünülen yeni bir pediatrik hastalıktır. Anında tanınma ve tıbbi müdahale ile çocukların çoğu hayatta kalmaktadır. Ancak bu durumun uzun vadeli sonuçları, şu an için bilinmemektedir. COVID-19 tanılı çocukların ateşinin beklenenden uzun süre devam etmesi veya kusma, ishal, karın ağrısı tablosunun kısa süre içinde iyileşmemesi durumunda ebeveynler; ilgili merkezlere başvurmalıdır.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Bölümü Prof. Dr. Abdullah Erdem