Türkiye’nin moda ve tasarım sektörlerinde en büyük potansiyel pazarın Afrika ülkeleri olduğu görülmektedir

Türkiye’de moda, tasarım, tekstil ve hazır giyim sektörleri; sağladığı büyük istihdam olanakları, üretim sürecinde yarattığı katma değer ve uluslararası ticaretteki ağırlığı sebebiyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca bu alanlar, ihracat gelirleri içindeki yüksek payları nedeniyle ülkemiz için vazgeçilmez sektörlerdir. Hatta sunulan imkânlar doğrultusunda ülkemizde başarılı genç tasarımcılar da yetişmektedir. Türkiye’de olduğu gibi Afrika kıtasında da binlerce genç tasarımcı bulunmaktadır. Avrupa’nın ünlü markalarının Afrikalı tasarımcıların çalışmalarından etkilendiklerini ve onlardan esinlendiklerini söyleyebilirim. Ancak ne yazık ki bu genç tasarımcılara gerekli destek sağlanmamaktadır. Ayrıca onlara bulundukları bölgelerin dışına çıkma ve dünyaya açılma fırsatı da verilmemektedir. Bizler ise AFWEU olarak bu konuda kendi çabalarımızla birçok gencin tasarımlarını, Türkiye’de ve Avrupa’da göstermelerine yardımcı olduk. Bu konuda çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu sene 22-24 Aralık tarihleri arasında 9’uncusu düzenlenecek olan AFWEU/Fashion Week İstanbul etkinliğimizin temasını da “Afrika” olarak belirledik. Bu organizasyonumuza Afrika kıtasından tasarımcılar, sanatçılar, tekstil firmaları ve iş adamları katılım sağlayacak.

TEKSTIL SANAYİLEŞMEDE KiLiT ROL OYNUYOR

Tekstilin yanı sıra hazır giyim ve deri üretimi, tarih boyunca en dinamik ekonomik faaliyetlerden biri olmuş ve Türkiye’de de sanayileşme sürecinde kilit rol oynamıştır. Tekstil sanayisi, üretim yöntemi ve araçlarını yenileyerek ve teknik tekstil gibi katma değeri yüksek ürünlerin üretimini gerçekleştirerek dünya piyasalarındaki rekabetçi ve dinamik yapısını korumayı da bilmiştir. Dünyadaki en genç nesli barındıran Afrika kıtasında moda ve tekstil ihtiyacı vardır. Dolayısıyla Türkiye’nin moda ve tasarım sektörlerinde en büyük potansiyel pazarın Afrika ülkeleri olduğu görülmektedir. Ayrıca kıtanın yaklaşık 1.3 milyarlık nüfusu, zengin yer altı kaynakları ve artan kişi başı geliri de bölgeyi cazip kılan diğer özellikler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Afrika, kapalı bir ekonomik yapıya sahip olması nedeniyle pazara girmek isteyen yatırımcılar için artı bir avantaj sağlamaktadır

TÜRK İHRACATÇISININ YENİ PAZARI AFRİKA

Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’nin küresel krize yenik düşerek alımını azaltması ve son yıllardaki Avrupa-Türkiye ilişkilerindeki kötü gidişat, Türk ihracatçısını yeni pazar arayışına yöneltti. Türk şirketleri Orta Doğu’ya, Türki cumhuriyetlere ve özellikle de Afrika pazarlarına yönelirken bunlar arasında en kayda değer gelişmeyi Afrika sağladı. Yeni ve keşfedilmemiş bir pazar niteliği taşıyan Afrika’nın neredeyse her alanda ürüne ihtiyacının olması, Türk ihracatçılarına burada geniş yelpazede pek çok ürünü pazarlama şansı veriyor.

AFRİKA’YA DAHA FAZLA TiCARI SEFER YAPILMALI

Kıtadaki ülkelerin ekonomilerinin küçük olması, büyüme rakamlarının gelişmiş ülkelere göre daha pozitif olduğunu göstermektedir. Afrika ülkelerine kesinlikle daha fazla ticari sefer yapılmalı ve çeşitli organizasyonlar düzenlenmelidir. Ayrıca kıta ülkelerine vize yaptırımlarında kolaylık sağlanmalı ve iki ülke arasındaki ziyaretlerin kolaylaştırılması da gerekmektedir. Karşılıklı yapılacak her görüşmeden kesinlikle ciddi ekonomik sonuçlar çıkacaktır. Sanayi ürünlerinin yüzde 95’ine yakın kısmını ithal etmek zorunda kalan Afrika kıtası, her yıl 250 milyar doların üzerinde ithalat yapmaktadır. Kapalı bir ekonomik yapıya sahip olması nedeniyle krizin etkilerinin minimum düzeyde hissediliyor olması ise pazara girmek isteyen yatırımcılar için artı bir avantaj sağlamaktadır.

 Afrika Moda Haftası Organizatörü Aydın Açık