Kış Turizmi Potansiyeli ile Türkiye
Türkiye, son yıllarda artan nitelikli kayak ve termal turizm tesisleri ile kış dönemindeki iddiasını artırdı
Türkiye; tarihî ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra dört mevsimi yaşatan iklimi ve farklı nitelikler gösteren coğrafi özellikleri ile dikkat çeken bir turizm destinasyonu konumunda bulunuyor. Ülkemiz; yüksek rakımlı kayağa uygun dağları, kar kalitesi ve yeni kayak tesisleriyle bölgesinde ön plana çıkıyor. Bursa-Uludağ, Bolu-Kartalkaya, Erzurum-Palandöken, Kocaeli-Kartepe, Kayseri-Erciyes, Kars-Sarıkamış, Isparta-Davraz ve Sivas-Yıldız Dağı başta olmak üzere ülkemizdeki kayak merkezleri, kış dönemlerinde hem yurt içi hem yurt dışından büyük ilgi görüyor.
ÇALIŞMALAR, KIŞ TURİZMİNİ HAREKETLENDİRDİ
Kayak merkezlerimiz ağırlıklı olarak iç pazardan gelen taleplere yanıt verse de son yıllarda gerçekleştirilen tanıtım ve pazarlama çalışmaları neticesinde uluslararası düzeyde tanınmaya başladı. Türkiye’ye, aralık ayından mart sonuna kadar devam eden sezonda; Rusya, Ukrayna, Polonya ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere birçok bölgeden yabancı turist talep gösteriyor.
Yerli ve yabancı misafirlerimizin yoğunlaştığı kayak merkezlerimizden Uludağ, büyük şehirlere yakın konumu ve yaklaşık 4 bin 500’ün üzerindeki yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olarak dikkat çekiyor. Ciddi altyapı yatırımlarıyla son yıllarda öne çıkan Erciyes Kayak Merkezi de 102 kilometre uzunluğundaki 34 pisti ve 18 adet teleferiği ile yerli turistlerin yanı sıra Rusya, Ukrayna ve Polonya’dan charter seferlerle yabancı turistlerin ilgisini çeken destinasyonlarımız arasında yer alıyor. Erciyes Kayak Merkezinde bin 500, şehir merkezinde ise yaklaşık 5 bin yatak kapasitesi bulunuyor.
PALANDÖKEN’DE FARKLI ETKİNLİKLER DE MEVCUT
Ülkemizin önemli ve eski kayak merkezlerinden Palandöken, üç adet kayak merkezi ile Alp disiplini ve snowboard için son derece uygun pistler sunarken; kayak dışında yamaç paraşütü, dağcılık, snowtube ve paintball gibi farklı etkinlikler için de alternatif oluşturuyor. 2011 yılında 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’na ev sahipliği yapan Palandöken’de; yedi kolay, sekiz orta-profesyonel (zor) ve dört doğal pist mevcut. 2 bin 466 yatak kapasitesi olan bu destinasyona da ilgi her geçen yıl artıyor.
Isparta sınırlarında yer alan ve toplam üç telesiyej, bir adet teleski ve iki adet babylift bulunan Davraz Kayak Merkezi, biri dört yıldızlı olmak üzere dört otel ve 443 oda ile misafirlerini ağırlıyor. Kar kalitesiyle öne çıkan Sarıkamış Kayak Merkezi, Türkiye’nin 1’inci derecede öncelikli beş merkezinden biri olma unvanını elinde bulunduruyor. Toplamda 22 bin 400 metrelik üç etaplı dokuz pist bulunan bu kayak merkezinde, 22 otel ve bin 513 yatakla hizmet veriliyor.
Kocaeli’de bulunan Kartepe Kayak Merkezi, dört mekanik kayak tesisi, 42 kilometrelik pist alanı ve 14 pist ile kış turizmine hizmet sağlıyor. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezinde ise beş adet tesis, kış sezonu olan aralık-nisan ayları arasında toplam bin 600 yatak yer alıyor. Kartalkaya otelleri bünyesinde, 18 mekanik tesis ile çeşitli eğitim ve zorluk derecelerinde toplam 25 adet pist bulunuyor.
TERMAL TURİZM, ÜLKEMİZİN HER BÖLGESİNDE
Kış turizminde ciddi potansiyel yaratan alan olarak termal turizmi de sayabiliriz. Sıcaklıkları 20oC ile 110oC arasında değişen yaklaşık bin 500 doğal termal su kaynağımız ile jeotermal kaynakları açısından Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci sırada yer alıyoruz. Ülkemizde termal tesisler ve kaplıcalardan faydalanan yabancı ziyaretçi sayısı, 2018 yılında 600 bini aştı. Türkiye’de bu alanda işletme ve belediye belgeli olarak faaliyet gösteren termal ve kaplıca tesislerinde 46 bine yakın yatak bulunuyor. Yatırım belgeli tesisleri de buna eklediğimizde bu rakam 60 binin üzerine çıkıyor. Ülkemizin hemen her bölgesinde ve termallere rastlamak mümkün. Ancak özellikle Bursa, Yalova, Denizli ve Afyonkarahisar yabancı ziyaretçilerin ilgi gösterdiği destinasyonlar arasında öne çıkıyor.
3’ÜNCÜ YAŞ TURİZMİ ATIL KALAN TESİSLERİ CANLANDIRIYOR
Kış döneminde daha çok turist ağırlamak noktasındaki bir diğer alan ise 3’üncü yaş turizmi olarak bilinen ileri yaş turizmidir. 2050 yılında dünya genelinde 65 yaş üstü nüfusun 2 milyar 80 milyonu aşması bekleniyor. Bu noktada 3’üncü yaş turizmi öne çıkan turizm çeşitleri arasında kendine yer buluyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü; özellikle gelir seviyesi yüksek ülkelerdeki yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte, bu alandaki potansiyelin önümüzdeki yıllarda ciddi artış göstereceğine dikkat çekiyor. Türkiye, nitelikli tesisleri ile 3’üncü yaş turizmi için çok cazip bir ülke. Özellikle Antalya, ılıman iklimi ve doğası sayesinde inanılmaz imkânlar sunuyor. 3’üncü yaş turistlerin ülkemize çekilmesi, kış döneminde atıl kalan tesislerin canlanması ve turizmin 12 aya yayılması açısından önem arz ediyor. TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) olarak sağlık turizminin içerisinde yer alan ileri yaş, termal ve medikal turizmden elde ettiğimiz geliri arttırmaya yönelik altyapı çalışmalarımız sürüyor. Hedefimiz; Avrupa, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her ülkesinden sağlık turistini ülkemize çekmek.
SPOR TURİZMİNİN CAZİBE MERKEZİ: ANTALYA
Spor turizmi, kıyı bölgeleri olarak değerlendirildiğinde kış turizmi açısından yükselen bir değer konumunda bulunuyor. 1 milyar dolar spor turizmi hacmine sahip Türkiye’de, bu turizm dalları arasında ilk sırayı golf, ikinci sırayı ise futbol alıyor. Spor amaçlı gelen turistler kişi başı ortalama 2 bin dolar harcama yaparken 10-14 gün konaklama gerçekleştiriyor, kamp büyüklükleri ise 10-50 kişi arasında değişiyor. Antalya tek başına futbol turizminde 5 bin kamp, antrenman ve özel müsabakaya ev sahipliği yapabilecek potansiyeli barındırıyor.
12 ay faaliyet gösteren bir sektöre dönüşmesi açısından turizm çeşitliliğinin arttırılması gerekiyor. Kış turizmi kapsamında kayak, termal, spor ve 3’üncü yaş gibi çok önemli sektör değerlerine ve bu alanlarda hizmet verecek altyapıya sahibiz.
TÜRSAB Başkanı, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Firuz Bağlıkaya