Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Inanç Kabadayı, gayrimenkul sektörünü ve şirket hedeflerini Business Diplomacy okurları için değerlendirdi.

1- Son zamanlarda gündemde olan konuların başında konut fiyatlarındaki artış geliyor. Siz bu artışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Gayrimenkul sektörü üzerine neler söylersiniz?

Sektör, yeni gerçekliklere uyum sağlıyor ve adımlarını buna göre atıyor. Döviz kurlarındaki ve enflasyondaki artış tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de maliyetleri çok ciddi şekilde artırdı. Firmaların büyük çoğunluğu beklemeye geçti, bu da üretimin azalmasına sebebiyet verdi. Ürün ve para değerlerinin çok farklılık göstermesi, oluşabilecek iş hacmini ne yazık ki olumsuz yönde etkiler hale geldi. Ülkemiz genelinde son yıllarda ev sahipliği oranı azalsa da birikim yaparak ikamet veya yatırım amaçlı konut alımı talebi de sürüyor. Son 5 yılda Türkiye’de el değiştiren konut sayısı 7 milyon 125 bini bulurken, ev sahipliği oranında yaşanan gerileme bu alandaki ihtiyacı gözler önüne seriyor. Konut sektöründe arz talep yönlü baskı devam ediyor. Konut üreticileri finansman ve malzeme fiyatlarındaki aşırı maliyet artışı nedeniyle yeni projeler üretmekte zorlanıyor. Artan maliyetler sebebiyle gayrimenkul geliştiricilerinin aldığı yapı ruhsat sayısında büyük ölçüde azalma yaşandı.

Tabii artan nüfus, üniversite öğrenimi için ayrı eve çıkma, boşanma gibi sebeplerle ortalama 4 kişi olan hane halkı sayısının son yıllarda 3 kişi olarak değişmesi ile her yıl oturum amaçlı olarak 700- 800 bin adet yeni konuta ihtiyaç duyulduğunu da belirtmek gerekiyor. TÜIK verilerine göre geçen sene sadece 450- 500 bin konut üretildi.

Dolayısıyla bu durum arz-talep dengesini negatif olarak etkileyerek fiyatların artmasına neden oldu. Hükümetin açıkladığı projenin, sektörün geleceği açısından önem arz ettiğini düşünüyorum. 2+1 konutların 608 bin lira, 3+1 konutların 850 bin lira fiyatla halka sunulması sektöre hareket getirecektir. Bu teşviklere ilave olarak, konut üretimini artırmak için uygun maliyetli arsalar geliştirme konusunda adım atılması, kentsel dönüşüm süreçlerinin hızlandırılarak üretimin artırılması gibi ilave tedbirler de alınabilir. Bu adımlarla bir yıl içinde dengenin oturacağını öngörüyorum. Sektör açısından zor bir yıl geçirmemize rağmen konut sektörü oldukça yüksek bir pazar potansiyeline sahip… Gelişime ve ilerlemeye açık bir sektör; bu yönüyle yatırım yapmak isteyen firmalar için son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte pek çok fırsatın olduğu düşüncesindeyim.

2- Özellikle pandemi sonrasında akıllı ve sağlıklı yaşam alanları dünyanın gündemine girdi. Siz bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pandemiyle beraber daha az katlı, balkonlu ve bahçeli evler tercih edilir oldu. Pandemiden sonra, yeni konut satın alma tercihleri balkonlu, site içinde ya da bahçeli evler olarak değişti. Biz de tüm bu iç görüleri dikkate alarak projelerimizi geniş balkonlu, geniş bahçeli olarak hayata geçirdik. Projelerde yer alan ortak çalışma alanlarını ve sosyal alanları ihtiyaçları göz önüne alarak yeniden tasarladık.

Bunun yanı sıra evden çalışmanın da getirdiği esneklik sayesinde sahil bölgelerinde gayrimenkul arayışı sürüyor. Büyük şehrin kaotik yaşam tarzından sıkılanlar, kendilerine daha ferah, geniş yaşam alanları arıyor. Biz de bu ihtiyaçtan hareketle hem ev hem ofis olarak kullanabilecek projeleri, ağırlıklı olarak sahil kentlerinde geliştirmek üzere çalışıyoruz.

3- Ege Yapı olarak bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz ve devam eden önemli projeleriniz bulunuyor. Bu projelerden ve Ege Yapı olarak sektöre kazandırdıklarınızdan bahseder misiniz?

Bugüne kadar 5 binin üzerinde konut ürettik ve onlarca ofis, otel, okul, ticaret merkezi yapısını inşa ettik. Toplam tamamlanan projelerimizin değeri 1,2 milyar doların üzerindedir. Halihazırda 2 milyon metrekare inşaat projesini teslim ettik, 600 bin m2’lik yeni projelerin planlama ve inşası ise devam ediyor. Bu projeler tamamlandığında 2 milyar dolarlık bir

değere ulaşmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz tüm projelerde bulunduğumuz bölgenin çehresini de- ğiştirdik, bölgeyi bir yaşam merkezi haline getirdik. 2012 yılında Avrupa’nın En Iyi Karma Projesi seçilen Batışehir başta olmak üzere, Pega Kartal, Iz Tower, Iz Park, Kordon Istanbul, Çamlıyaka Konakları, Cer Istanbul ve The Superior Suites, tamamladığımız projeler arasında yer alıyor.

The Superior Suites

The Superior Suites projemiz, farklı tip ve özellik- lerde mobilyalı ve özel dekorasyonlu farklı rezidans seçenekleri sunmasıyla ön plana çıkıyor. Açık hava çalışma alanları, toplantı ve etkinlik alanları, spor salonu gibi birçok günlük yaşam tarzına uygun ihtiyaçları da karşılıyor. Ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli yapı stokunu geliştirmek için yaklaşık 7 milyar TL değerinde, Istanbul ve Izmir’in en değerli lokasyonlarında 7 projelik yatırım hamlemiz tüm hızıyla sürüyor. Bu hamlenin ilk adımı, Istanbul’un gelişen bölgesi Ispartakule’de 1 milyar 800 milyon TL yatırımla yükselen ModernYaka oldu. Istanbul’da Beyoğlu, Çekmeköy, Kasımpaşa, Şile, Izmir’de ise Urla, Dikili ve Alsancak’ta da satışlara başlıyoruz.

4- Gayrimenkul çalışmalarınızın yanı sıra sanata yönelik faaliyetlerde de bulunuyorsunuz. Ege Yapı sanat alanında hangi konulara odaklanıyor? Yeni projeleriniz olacak mı?

Ege Yapı olarak, sanatı ve sanatçıları yakından takip ediyor, sanatın gelişmesi için elimizden gelen tüm desteği sağlıyoruz. Özellikle genç ve yetenekli sanatçılara destek olmak için başlattığımız Atölye Cer sanatçıları ile sıkça bir araya geliyoruz. Burada CER ISTANBUL’a ayrı bir parantez açmak isterim. Ilklerin adresi CER ISTANBUL projemiz ile birlikte hayata geçirdiğimiz Atölye CER, sanat hayatına yeni başlayan genç sanatçılara atölye ve sergi olanağı sağlamak amacı kuruldu. Bu projede yer alan sanatçılarımıza CER ISTANBUL projesi içinde tahsis ettiğimiz atölye ve yine eserlerini sergilemek ve satış yapmalarına olanak sağlamak amaçlı inşa ettiğimiz sergi alanımız ile destek oluyoruz. Aynı zamanda sanatçılarımızın tüm malzemelerini tedarik ederek eserlerini sanatseverlerle buluşturmalarına katkıda bulunuyoruz.