NASA’nın kuruluşundan itibaren daima hükûmet eliyle yapılan bürokratik ve devletçi “eski uzay” kavramı bir kenara bırakıldı.

Elon Musk’un sahibi olduğu SpaceX şirketinin altı yıldır üzerinde çalıştığı Crew Dragon kapsülü geçtiğimiz aylarda iki astronotla birlikte uzaya fırlatıldı. NASA ve SpaceX’in sosyal medya hesapları başta olmak üzere birçok televizyon kanalında da canlı yayınlanan fırlatma, ilk insanlı test uzay yolculuğu olması ile büyük ses getirdi. 19 saat süren yolculuğun ardından başarıyla yörüngeye kenetlenen Crew Dragon, ABD’nin uzay macerasındaki prestijini hayli artırdı.

Crew Dragon’un ABD için önemi ve “yeni uzay” kavramı

NASA, 2011 yılı itibarıyla insanlı uzay uçuşu projelerini askıya aldığını duyurmuştu. Bu tarihten itibaren de ABD’li astronotlar Rusya’ya ait Soyuz adlı uzay araçları ile taşınıyordu. Böylece Rusya’nın uzay teknolojisi anlamındaki üstünlüğü bir bakıma kabul edilmiş oluyordu. Aynı zamanda ABD, Soyuz’u kullanacak her astronot için 85 milyon dolarlık ödeme yapıyordu. Ancak Crew Dragon’un başarılı bir şekilde fırlatılmasının ardından ABD, Rusya’ya ödediği meblağdan kurtulmuş oldu.

Daha önce uzay yolculukları için özel bir şirketle anlaşmamış olan ABD, uçuşun tamamlanmasıyla birlikte dokuz yılın ardından ilk defa uzaya insan yolladı. Bu sebeple de SpaceX gibi özel şirketler, Amerika’nın uzay alanındaki saygınlığını yeniden kazanması anlamında öne çıktı. Böylece NASA’nın kuruluşundan itibaren daima hükûmet eliyle yapılan bürokratik ve devletçi “eski uzay” kavramı bir kenara bırakıldı. Dinamik ve devlet dışı özel şirketlerden oluşan aktörlerin başrolde olduğu “yeni uzay” kavramına geçildi.

Peki, devlet kararı ile ötelenen uzay uçuşu projeleri nasıl oldu da özel teşebbüse kapılarını açtı? Yani uzay nasıl özelleşmeye başladı? Tüm bu adımlar az önce sözünü ettiğimiz üzere dokuz yıl önce kendisini hissettirmeye başladı. ABD Hükûmeti 2011’de, iş dünyasını uzay çalışmalarına dahil etme kararı alarak, NASA “Ticari Mürettebat Geliştirme Programı’nı” oluşturdu. Bu program ile dış uzayda, dünya alçak yörüngesine uçulması ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS), özel şirketlerin ürettiği mekikler aracılığıyla astronot ve malzeme taşınması amaçlandı. Böylece NASA, uzay uçuşlarını hususi şirketlere devretmiş oldu.

Ticari uzayın önlenemez yükselişi

Ticari uzay kavramı; dünya alçak yörüngesine ve dış uzaya ekonomik değeri olan mal ve hizmetleri, ekipman kullanmak suretiyle ulaştırma şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu hamlede uzay endüstrisine ait tüm ürün ve hizmetler, devlet kurumlarının yanı sıra özel teşebbüsler tarafından da kullanıma sunulmaktadır. Ayrıca bu şirketlerin gönderdikleri uydulardan elde edilen bilgiler “Büyük Veri” adıyla toplanmakta böylece internet sağlama hizmetleri kullanıma sunulmaktadır.

Maliyetleri diğer iş kollarından daha yüksek olan ve son teknolojiyi içeren bu sektör, bilim dünyasıyla iş birliğini gerektiren ve sürekli teste ihtiyaç duyan bir alandır. Ancak özel girişimci ve şirketlerin uzay çalışmalarına dâhil edilmesi, yönetimlere maliyet ve zaman açısından tasarruf sağladığından bilimsel açıdan bir kazanım olarak görülmektedir.