Tarımın Geleceği Dijitalleşmeden Geçiyor
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım
Dünyada sağlıklı ve güvenilir gıda üretimi noktasında zirai ilaç ile gübre gibi kimyasalların azaltılması gündemde.
Teknoloji kullanımı ve dijitalleşme, yaşamın her alanında yaygınlaşmaya başladı. Öyle ki akıllı tarım, tarım 4.0, dijital tarım, sensörler, dronlar, insansız hava araçları, robotlar, uydular ve uzaktan algılama sistemleri gibi kavramlar günlük yaşamımızda sıklıkla kullanılır oldu.
Tarımda teknoloji kullanımı artıyor
Teknoparklar, bilgi teknoloji şirketleri, tarımsal araştırma kurumları, üniversiteler, özel sektör ve devlet kurumları son dönemde tarımda teknolojinin kullanılması için büyük çaba gösteriyor. Bu çabanın ürünü olarak tarım ve hayvan yetiştiriciliği alanında ülkemizde en çok kullanılan yöntemleri sıraladığımızda ise karşımıza şunlar çıkıyor: hava tahmini, nem ve ısı kontrolü, uzaktan algılama ile rekolte tespiti, sensör ve drone kullanımı, ilaçlama, gübreleme ve sulama teknolojileri, depolama, hayvancılıkta adım sayar, sağım robotları, kümes ve balık çiftliği takibi.
Saydığımız tüm bu yöntemlerin yanı sıra COVID-19 sonrası tarım ve gıdada dijitalleşmenin önemi daha da arttı. Düne kadar, “artan dünya nüfusunu besleyebilmek için 2050’ye kadar mevcut gıda üretiminin en az yüzde 50 arttırılması gerekiyor.” deniliyor ve buna yönelik kalkınma hedefleri konuşuluyordu. Bugün ise koronavirüsün etkisi ile en az 55 ülkede açlık ve kıtlık riskinden söz ediliyor.
Maliyetler ve verimlilik ne durumda?
Dünyada sağlıklı ve güvenilir gıda üretimi noktasında zirai ilaç ile gübre gibi kimyasalların azaltılması gündemde. Diğer yandan da artan nüfusun beslenmesi için verimliliğin artırılması tartışılıyor. Dolayısıyla yüksek üretim maliyetlerinin düşürülmesine dair çözüm aranıyor. Türkiye’de, tarımdaki en önemli sorunlardan biri yüksek maliyetler ve düşük verimlilik. Bu noktada sorunların hızlı çözümü adına dijitalleşme daha çok önem kazanıyor.
Koronavirüs de bu sorunlara dâhil edildiğinde sokağa çıkma yasakları, seyahat kısıtlamaları ve karantina uygulamalarının tarımda dijitalleşmeyi öne çıkardığı görülüyor. Ayrıca kırsaldaki nüfusun yaşlanması, emek gücünün zayıflaması ve işçi bulma sıkıntısı gibi faktörler de teknoloji kullanımını zorunlu kılıyor.
Türkiye’nin tarım dijitalleşmesi ne noktada?
Türkiye’de tarımda dijitalleşme çalışmaları 2000’lerde yoğunlaştı. T.C. Tarım Bakanlığının “Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi”, “Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL)” gibi kapsamlı projeleri sektör için umut oldu. Bununla birlikte T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020’ yi “tarımda dijitalleşme yılı” ilan etti. Ayrıca “Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) da faaliyete geçirildi.
Ancak sadece Türkiye’de değil birçok ülkede tarımın en önemli sorunlarından birisi yaşlanan nüfus. Bu sorun teknoloji kullanımında da kendisini gösteriyor. Yaşlı ve geleneklere bağlı nüfus; üretim bilgisine sahip, tarımı ve çevreyi iyi biliyor. Genç nüfus ise teknolojiye hâkim fakat tarımı yeterince bilmiyor. Özetle, bundan sonra tarımın geleceğini büyük oranda teknoloji ve dijitalleşme şekillendirecek. Uygulanacak tarım politikaları bu iki kesimi buluşturabildiği takdirde Türkiye’nin tarımda atılım yapması kaçınılmaz olacak.