Türkiye-Irak İlişkilerinde Yeni Dönem: Stratejik Ortaklık

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi iradesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın saha gerçekliği üzerinden inşa ettiği diplomatik aktivizm, Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir dönemin başlaması adına önemli bir süreci başlatmış oldu

Türkiye-Irak ilişkilerinde geriye dönüp baktığımızda büyük meydan okumalarla birlikte fırsatları da barındıran dinamik bir hikaye olduğunu görüyoruz. Özellikle Irak’ta yaşanan işgal, iç çatışmalar ve vekaletler savaşı gibi olgular ister istemez Türkiye ile olan ilişkilerini de esaret altına alırken; iki ülkenin ilişkilerinın doğası bağlamında var olan potansiyeli yeteri kadar kullanamadıklarını da söylemek mümkün. Ancak şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyasi irade ve Iraklı muhataplarının verdiği olumlu yanıtla birlikte yeni bir sayfa açıldığı tespitini yapmak doğru olacaktır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 Nisan’da Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret bir milat olarak görülebilir. Son dönemde Türkiye ve Irak arasında büyük ölçekte Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dizayn ettiği stratejik bir yakınlaşma söz konusuydu. Fidan’ın MİT Başkanıyken inşa ettiği ilişkiler, Dışişleri Bakanlığı döneminde de saha gerçekliği üzerinden inşa edilen bir diplomasiye dönüşerek Türkiye-Irak ilişkilerinde stratejik ortaklığa kapıyı aralayacak bir süreci beraberinde getirdi. Eko-politik meselelerin yanında özellikle güvenlik politikası ve terörle mücadele bağlamında Irak’ın Türkiye’ye yaklaşımında da olumlu bir değişim söz konusu oldu. Dışişleri Bakanı Fidan’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın ziyaretleri, ardından gerçekleştirilen “Güvenlik Mekanizması Görüşmeleri” süreci olgunlaştırarak bu noktaya kadar taşıdı. Yine taraflar arasındaki kritik meselelere ilişkin ilgili bakanlar birçok kez bir araya gelirken, Kalkınma Yolu Projesi, su meselesi ve Türk şirketlerinin Irak’taki yatırımları gibi önemli başlıklarda ortak komisyonlar kuruldu ve teknik düzeyde ön çalışmalar gerçekleştirildi. Bu bağlamda tehditlere birlikte karşı koyma iradesiyle, çıkarları ortaklaştırmaya yönelik çabalar yeni bir paradigmayı özetler nitelikte.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN IRAK ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgesel çatışmaların yaşandığı çok kritik bir dönemde Irak’ı ziyaret ederken, Iraklı mevkidaşı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya Sudani ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, iki ülke arasında 26 iş birliği anlaşmasına imza atıldı. Esasında, 22 Nisan’daki ziyaret öncesinde her iki tarafın da açıklamaları bağlamında ilgili ziyaretten büyük beklentiler oluşmuştu. Özellikle, Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani’nin “Erdoğan’ın Irak’a gerçekleştireceği ziyaretin alelade bir ziyaret olmayacağı, iki ülke arasında ilk defa meseleleri ertelemek yerine bunlara ilişkin çözüm iradesi mevcut” açıklaması dikkat çekiciydi. Yine Irak Hükumet Sözcüsü Basim Avvadi’nin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretiyle Irak-Türkiye ilişkilerinde önemli ve niteliksel bir sıçrama yaşanacak” ifadesi de önemli bir beklentiyi gösterir nitelikteydi.

Nihayetinde bu beklentileri karşılayan bir ziyaret söz konusu oldu. Irak tarafından büyük bir özenle ağırlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkenin de stratejik açıdan çok önemsediği Kalkınma Yolu Projesi’ni somutlaştıracak şekilde mutabakat muhtırası imzalanması da çok önemli bir gelişme oldu. Çıkarları ortaklaştıran bir yaklaşımın ürünü olan bu proje, Basra Körfezi’nden Türkiye’ye, Ovaköy’e kadar ulaşacak kara ve demir yolları ağını kapsayacak. Kalkınma Yolu Projesi bölgesel tedarik ve ulaşım zinciri açısından da önemli bir alternatif ortaya koyacak ve iki ülkenin stratejik değerini artıracak. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının kuzeyde ulaşım ve lojistik hatları tehdit ettiği, İsrail’in Gazze’ye yönelik işgalinin ise Kızıldeniz ve Babül Mendep Boğazı’ndaki ulaşımı aksattığı bir dönemde küresel ulaşım ve lojistik hatlar adına önemli bir alternatif sunması açısından çok değerli bir proje olarak ortaya çıkmış durumda. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın da projenin ortakları arasında yer alması projenin sadece iki ülke için değil tüm böğle için yeni bir değer yaratma potansiyeli olduğunu da göstermiş oldu.

STRATEJİK ORTAKLIĞIN EKO-POLİTİĞİ

Türkiye-Irak açısından stratejik ortaklığa giden süreçte karşılıklı ulusal güvenliğin temini, terörizmle ortak mücadele, Irak’ın iç istikrarının temini ve stratejik bir değer olarak Kalkınma Yolu Projesi elbette önemli belirleyici başlıklar. Ancak bunların dışında karşılıklı ticaret hacmi başta olmak üzere ekonomik çıkarlar ve fırsatlar da önemli katalizör görevi görecek unsurlar olarak öne çıkıyor. Türkiye açısından Irak en önemli ihracat pazarlarından biri ve ikili ticaret hacminin artırılması önem arz ediyor. T.C. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Irak’la yakın dönemde 15 milyar dolar, Kalkınma Yolu Projesi’nin tamamlanmasıyla 2030’da 20 milyar dolar ihracata ulaşılması hedefleniyor” açıklaması ilgili hedefleri gösterir nitelikte. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başbakan Sudani ile görüşmesinin ardından gerçekleştirdiği basın toplantısında tarafların ikili ticaret hacmini artırmak konusunda bir irade ortaya koyduklarını ve bunun altyapısının oluşturulması için ortak daimi komiteler kurulduğunu söylemesi önem arz ediyor. Irak petrolünün Türkiye üzerinden dünyaya ihraç edilebilmesinin önündeki engellerin kalkmasında da Türkiye ve Irak için ekonomik kazançlar söz konusu. Taraflar “kaybet-kaybet” sarmalından çıkma arzusunda. Türkiye ayrıca, aleyhine karar verilen tazminata dair Irak tarafının adım atmasını bekliyor. Türk şirketlerin Irak’taki yatırımlarının artırılması da ayrıca tarafların görüş birliğine vardığı hususlardan bir tanesi.

Sonuç olarak bölgesel meydan okumaların yanı sıra tezahür eden ortak çıkarlar iki ülkeyi birlikte hareket etmeye teşvik eden ana unsurlar olurken; yeni Türk dış politika paradigmasında ortak çıkarları hedef alan stratejik bir yaklaşım söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi iradesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın saha gerçekliği üzerinden inşa ettiği diplomatik aktivizm, Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir dönemin başlaması adına önemli bir süreci başlatmış oldu.

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Start typing and press Enter to search