Uluslararası yatırımlar, ülkeler arasında ekonomik iş birliği ve kalkınma için önemli bir araçtır. Ancak, yatırımcılar uluslararası yatırım yaparken, farklı ülkelerin hukuki düzenlemelerine uygun olmayan risklerle karşılaşabilirler. Bu nedenle, uluslararası yatırımcıların hukuki süreçleri doğru bir şekilde takip etmeleri ve önleyici hukuk mekanizmalarına başvurması gerekmektedir. Zira bazı ülkeler, yabancı yatırımcıların yatırım yapmasını sınırlayan yasal düzenlemeler getirebilirler. Bu nedenle, yatırım yapmak istenilen ülkedeki yasal düzenlemelerin detaylı bir şekilde incelenmesi önemlidir.

Yatırım yapacakları ülkedeki yasal düzenlemeleri öğrenen yatırımcılar, yatırım yapmak için gereken belgeleri hazırlamalıdırlar. İlgili süreç, iştigal edilecek alana münhasır yatırım sözleşmeleri, anlaşmalar, lisans ve ruhsat başvurularını içerebilmektedir. Türkiye ise son yıllarda yabancı yatırımcılar için önemli bir pazar haline gelmiştir. Zira Türkiye’nin stratejik konumu, genç nüfusu, dinamik ekonomisi, büyüme potansiyeli, siyasi istikrar ve Türkiye’de yabancı yatırımların ekonomik iş birliği ile kalkınmadaki rolüne verilen önem yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Ancak söz konusu yatırım süreçleri dâhilinde yabancı yatırımcıların, Türkiye’de yatırım yaparken dikkat etmesi gereken birkaç konu vardır. Bu konular başlıca şu hususları içermektedir: Öncelikle gerek yatırımın yol haritasını belirlemek gerekse yatırım ve iş birliği süreçlerinde karşılaşılabilecek sorunları önlemek maksadı ile yerel hukuk danışmanlarından destek alınması büyük önem arz etmektedir.

Zira hukuki danışmanlar, yatırımcıya yatırım tahsis konusuna ilişkin Türkiye’deki mevzuat ve regülasyonun takip edilmesi, kamu idareleri ile yatırımcı arasında uygun iletişim kanallarının sağlanması noktasında kamu ilişkileri desteğinin sunulması, yatırım fırsatlarının, yatırımın getirilerinin ve risklerinin analiz edilmesi noktasında destek sunabilir; yatırımcıların yatırım sürecindeki yasal risklerin farkında olmalarını sağlayabilirler. Nitekim birçok yabancı yatırımcı, yatırım yapacakları ülkedeki teşvik ve destekler ile vergi indirimleri ve vergi muafiyetleri gibi mali avantajlar noktasında bilgi sahibi değillerdir. Bu noktada müvekkillerimize hukuki ve mali anlamda en avantajlı senaryoları çizmek için azami özeni gösteriyoruz. Bununla birlikte yatırımcının Türkiye’deki ekonomik ve politik gelişmeleri takip etmesi de dikkat edilmesi gereken hususların başında gelir.

Yatırım yapmak istenilen ülkedeki yasal düzenlemelerin detaylı bir şekilde incelenmesi önemlidir

Yatırımcıların, ekonomik ve siyasi dalgalanmaları gözetmesi, güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri takip ederek yatırım kararlarını bu gelişmelere göre almaları gerekir. Ekonomik veriler, politik kararlar, kur değişimleri gibi faktörler yabancı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yaparken dikkate almaları gereken önemli faktörlerdendir. Ayrıca, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki yatırım sözleşmelerinin itina ile hazırlanması, yatırımın niteliğine göre sözleşmede seçilecek hukuk ile alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi dikkatle tespit edilmelidir. Muhtemel anlaşmazlıkların önüne geçmek için etkin bir finansal due-diligence sürecinin yürütülmesi, sözleşme akdedilecek karşı tarafın finansal bilgilerini stratejik, operasyonel ve ticari açıdan detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. İleride yaşanabilecek hukuki ihtilafların önüne geçmek adına her şeyin yazılı olduğundan emin olunması da yatırımcı güvenliğinin sağlanması noktasında kritik bir göreve sahiptir.

Uluslararası yatırımlarda dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör de yatırımcının yatırım yapacağı ülkedeki mülkiyet haklarının ne derece güvence altına alındığı konusudur. Yatırımcıların, yatırım yapacakları ülkede mülkiyet hakları ve bunların korunması hakkında bilgi sahibi olmaları ve işbu bilgi dâhilinde risk analizlerinin yapılarak ilgili yatırım sahasına girmeleri önerilir. Bu konuda yerel hukuk danışmanlarından destek almaları yatırım yapacakları ülkede mülkiyet haklarını korumalarını sağlar ve yatırım sürecindeki riskleri minimize eder. Tüm bunlara ek olarak yatırımcının yerel kültür ve iş yapma gelenekleri hakkında bilgi edinmesi yerel pazarda da güvenirliğinin sağlanması noktasında önem arz etmektedir. Zira Türkiye, farklı bir kültüre ve iş yapma tarzına sahiptir.

Yabancı yatırımcılar, Türkiye’deki faaliyetlerinin yerel kültür ve iş yapma geleneklerine uygun olması için ilgili konuda bilgi sahibi olmalıdır. Yerel bir iş ortağına sahip olmak, yerel ağlara katılmak veya yerel bir rehberlik hizmeti almak, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki işletme fırsatlarını geliştirecektir. Sonuç olarak, Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların, ülkemizdeki iç mevzuat, izinler, vergi sistemi, mülkiyet hakları ve yargı sistemi hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için yerel hukuk danışmanlarından destek almaları, Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmeleri takip etmeleri, etkin bir due-diligence süreci yürütmeleri, yatırım sözleşmelerinde ayrıntılı bir şekilde çalışmaları gerekmektedir. Zira yabancı yatırımcıların, Türkiye’deki işletme fırsatlarını keşfetmek ve yatırım kararlarını doğru bir şekilde almaları için, bu süreçleri doğru bir şekilde yönetmeleri ve yatırımlarını yasal olarak doğru bir şekilde yapmaları, yatırımın başarısı için kritik öneme sahiptir.