Türkiye’nin Sağlık Turizmi Vizyonu
Türkiye’nin sağlık turizmi vizyonu sadece hasta tedavisi ile sınırlı kalmamakta, aynı zamanda sağlık turizmi ekosistemini geliştirmeyi de hedeflemektedir
Covid-19 salgını ile birlikte tüm dünya bireysel ve toplumsal sağlık sorunlarına karşı global düzeyde mücadele verilmesi gerektiğini, uluslararası seviyede iş birliklerini ve birlikte hareket etmenin önemini net bir şekilde anlamıştır.
Sağlıkta köklü bir geçmişi olan ülkemizin özellikle son 20 yılda global anlamda da ön plana çıktığını görmekteyiz. Özellikle sunulan kaliteli, güvenilir, etik ve uygun tedavi seçenekleri uluslararası hasta hareketliliğini de beraberinde getirmiş ve sağlık turizminde Türkiye, dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına girmeyi başarmıştır. Bu başarıda sağlık politikalarındaki hızlı değişim ve dönüşümünün, ekonomik teşviklerin yanı sıra kamu ve özel sağlık sektörü tarafında hizmet sunumundaki yüksek tıbbi kalite ve hasta memnuniyetinin, hızlı ve güvenilir sağlık hizmetinin büyük rolü olduğu muhakkaktır.
Türkiye olarak, sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağımız, teknolojik alt yapımız ve kurumsal kapasitemiz ile dünyanın en önemli destinasyonlarından biri olarak gurur duyulacak başarılı bir noktada olduğumuzu bazı verilerle ifade etmek isterim: Türkiye’de toplam 1.555 hastane bulunmaktadır. Bu hastanelerin 264.969 yatak kapasitesi mevcuttur ve 10.000 kişiye düşen hastane yatağı sayısı 31,1’dir. Nitelikli yatak sayımız 173.936, toplam yoğun bakım yatak sayımız ise 48.617’dir. Ülkemiz dünyanın birçok ülkesinden gelen hastaların üst sıralarda tercih ettiği bir destinasyon olurken yanı sıra sağlık eğitiminde de yine yükselen değer olarak göze çarpmaktadır.
Uluslararası öğrencilerin özellikle sağlık eğitiminde ülkemizi tercih ettiği günümüzde üniversitelerimizin cazibesi giderek artmaya devam etmektedir. Diğer taraftan Türkiye’nin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsamındaki sağlık sistemi tasarımı, hastane işletmeciliği, sağlık bilişimi, kalite ve akreditasyon sistemlerinin kurulması, sağlık mimarisi ve inşası alanlarında da ciddi deneyimler kazanılmıştır.
Sağlık Bakanlığımızın ve Ticaret Bakanlığımızın akreditasyona vermiş olduğu önem ve desteklerle sağlık turizmi için ülkeye gelen insanlara bir güvence ve teminat oluşturma gayretleri de devam etmektedir. Özellikle komplikasyon sigortası bu konuda ülkemize sağlık hizmeti için gelen misafirlerimize önemli bir imkan sunmaktadır. Yine her iki bakanlığımız “Health Türkiye” ve “Heal in Türkiye” gibi portallarla ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin tanıtımına yönelik önemli açılımlar sağlamışlardır.
2019 yılında sağlık turizmi ve turistiğin sağlığı kapsamında ülkemizde 756.926 hasta sağlık hizmeti almış ve 1.459.132 bin dolar tutarında turizm geliri elde edilmiştir. 2023 yılında ise toplam 1.538.643 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 3.006.092 bin dolar olmuştur. Ancak, 2020 yılında yaşanan küresel salgın sebebiyle sağlık turisti sayısında gözle görülür bir azalma meydana gelmiştir.
Bu dönemde 435.691 hasta sağlık hizmeti almak için Türkiye’yi tercih etmiş ve 1.371.189 bin dolar tutarında turizm geliri elde edilmiştir. Bu zorlu döneme rağmen, 2021 ve 2022 yıllarında hızla toparlanarak 2021’de 729.592 hasta ve 2.016.262 bin dolar, 2022’de ise 1.381.807 hasta ve 2.206.750 bin dolar tutarında gelir elde edilmiştir. Uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşlar sırasıyla kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun- boğazdır. Bu çeşitlilik, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki geniş kapasitesini ve uluslararası alanda rekabet gücünü göstermektedir.
Türkiye’nin sağlık turizmi vizyonu, sadece hasta tedavisi ile sınırlı kalmamakta, aynı zamanda sağlık turizmi ekosistemini geliştirmeyi de hedeflemektedir. Sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren acentelerimiz, otellerimiz ve diğer destekleyici hizmet sağlayıcılarımız ile entegre bir hizmet sunuyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’ye gelen misafirlerimiz sadece sağlık hizmeti almakla kalmamakta, aynı zamanda ülkemizin doğal güzelliklerini, kültürel zenginliklerini ve misafirperverliğini de deneyimleme şansı bulmaktadırlar.