“Yeşil, dünyanın en önemli rengidir ve sevgi onun güzelliğinden doğar.”

“Yeşil, dünyanın en önemli rengidir ve sevgi onun güzelliğinden doğar.” derler. DEİK olarak tüm dünyaya yayılmış 146 İş Konseyimizle, yeşilin öneminin bilinciyle hareket ediyor; işlerimizi yeşili ve doğayı koruyarak, sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmeye gayret ediyoruz.

Avrupa Birliği tarafından 2019 yılının Aralık ayında açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı, yalnızca üye ülkeleri değil; ülkemiz gibi AB ile yoğun ekonomik ve ticari ilişkileri olan ülkeleri de önemli oranda etkileyecektir. Bu kapsamda iklim değişikliği, sınırda karbon düzenlemesi ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında somut ve kararlı adımlar atılması konusunda sorumluluk yalnızca devletlerde değil; özel sektör kuruluşlarında da olacak. Bu bilinçle, “Sanayi Sektörünün Karbonsuz Ekonomiye Geçiş Sürecinin Desteklenmesi”ni başlatmamızın gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu noktada erken adım atarak ek maliyetlere katlanmaktan ya da geç kalarak oyunda yara almaktan ve yeni bariyerler oluşturulmasından da kaçınmamız gerekiyor.

Elbette çalışmalarda önemli bir konunun da, başta Ticaret Bakanlığımızla olmak üzere, kurumlar arası koordinasyon olduğunu belirtmek isterim. Toplam ihracatımızın dönemler itibarıyla yaklaşık %50’sini gerçekleştirdiğimiz AB ile ticari ilişkilerimizin, Yeşil Mutabakat düzenlemeleriyle birlikte sürdürülebilir üretim modelleri çerçevesinde ve karbon nötr hedefiyle devam etmesi, ülkemiz sanayisi için önemli riskleri olduğu kadar, eğer değerlendirilebilirse fırsatları da beraberinde getirebilir.

Bu çerçevede, mutabakatın dış ticaretimize getireceği yenilikçi düzenlemelerin sanayi kuruluşlarımızın iş yapış biçimleri üzerinde oluşturabileceği etkileri öngörebilmeleri ve alınabilecek tedbirleri değerlendirmeleri için, DEİK olarak öncelikle bir rapor ve kontrol listesi oluşturma aşamasındayız. Yeşil Mutabakat, Paris İklim Anlaşması’ndan sonra Avrupa’nın en önemli girişimlerinden birisi ve yalnızca Avrupa’yı değil tüm dünyayı ilgilendiren bir mesele.

Aslında bir anlamda, Avrupa Birliği “gelecek nesil” ticaretin kurallarını yeniden yazmaya başlıyor. Artık ticarette sadece maddi unsurlar değil; sosyal, çevresel hatta temel insan hakları ile ilgili konular da belirleyici olacak. Bu konulardan artık sadece devletler değil, şirket yönetim kurullarının da sorumlu olması, taşın altına eline koyması gerekecek. AB’nin şirketler hukuku alanında gerçekleştirmeyi planladığı reformla, bir hükümet nasıl ülkesindeki sosyal adaleti sağlamak, çevreyi korumak, temel insan hakları değerlerini yerleştirmek zorunda ise, bunun küçük ölçeklisini de şirketlerin yönetim kurulları kendi iş yerlerinde uygulamaktan sorumlu olacak. Yeşil dönüşümün mal ihracatımızı hangi ölçüde etkileyeceğine dair, iş dünyası ve akademik çevrelerde konuşulan birkaç senaryo altında, çalışmalar ve hesaplamalar yapmayı amaçlıyoruz.

Buna göre, Avrupa Birliği’ndeki güncel karbon fiyatına göre vergilendirme uygulandığı senaryoda, imalat sanayi sektörlerimizin doğrudan ve dolaylı olarak ciddi ek vergilendirme ile karşılaşabileceği ilk veriler olarak karşımıza çıktı. İlk elde ettiğimiz sonuçlar gayet ilginç: AB emisyon ticaret sisteminin odaklandığı; demir-çelik, çimento, kimya ve kağıt gibi enerji yoğun sektörlerde, dünyanın geri kalanına göre emisyon azaltıcı teknolojilerde daha fazla ilerideyiz. Bu da, ihracattaki başarılarımızın sürdürülebilirliği açısından olumlu bir sonuç.

En büyük ticaret ortağımız olan AB ile ilgili çalışmalarımız kapsamında, firmalarımızı Yeşil Mutabakat’ın olumsuz etkilerinden korumak ve değişen koşullara adapte etmek için, Ticaret Bakanlığımızın çalışmalarını destekleyen ‘’DEİK Yeşil Dönüşüm’’ü hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. “Yeşil Yaşam” olarak değerlendirebileceğimiz bir yaklaşımla, Türk iş dünyasına “2050 yılında Sıfır Karbon” hedefi koymamızın, firmalarımızın motive olması için kritik bir adım olacağını düşünüyoruz.

Dergimizin bu ayki sayısında, Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal) ve Mutabakat’ın Türkiye için önemini ele aldık. Kapak röportajımızda yer alan T.C. Ticaret Bakan Yardımcımız Mustafa Tuzcu’nun ekonomimize dair değerli görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz. “Influencer marketing”, “AB mali iş birliğinin yeni döneminde fonlar”, “aşı pasaportu” ve daha nice güncel ve merak ettiğiniz dopdolu bir içerikle yine karşınızdayız.

Keyifli okumalar ve sağlıklı günler diliyorum.

Nail Olpak DEİK Yönetim Kurulu Başkanı