‘Fintek’ler, ödeme sistemlerine yönelik yeni boyutlar açmaya, sektörü ileriye taşımaya devam ediyor

Gelişen yeni teknolojiler, finans alanında geri dönülemez nitelikte büyük ve çok boyutlu değişimlere yol açıyor. Dijital hizmet kanalları giderek çeşitleniyor, bu sayede yeni iş modelleri de ortaya çıkıyor. Finansal alandaki teknolojik gelişmeleri ifade eden ve 2010’lu yılların başında hayatımıza giren ‘fintek’ler, ödeme sistemlerine yönelik yeni boyutlar açmaya, sektörü ileriye taşımaya devam ediyor. Kuşkusuz bu değişimde tüketicilerin talepleri başrolü oluşturuyor. Araştırmalar, tüm dünyada tüketicilerin, finansal araç kullanımlarını kolaylaştıran ve sahip olduklarını verilere entegre olarak onlara kişiselleştirilmiş deneyimler sunan finansal araçlara eğilimlerinin ve güvenlerinin arttığını gösteriyor. Dijital bankacılık, blok zinciri teknolojisi, robotik süreç otomasyonu (RPA) gibi fintek’i şekillendirecek birçok trend mevcut. Fakat bu noktada potansiyel gördüğümüz iki gelişme var ki hem müşteri hem de sektör alışkanlıklarını değiştirmeye aday: açık bankacılık ve görünmez finans.

MÜŞTERİYE SÖZ HAKKI: AÇIK BANKACILIK

Daha iyi finans olanakları ve bankacılık hizmeti sunulması için finansal verilerin üçüncü parti kuruluşlarla paylaşıldığı bir hizmet modeli olarak özetleyebileceğimiz açık bankacılık müşteri, banka ve fintekler için birçok potansiyeli beraberinde getiriyor. 2020’lerin “en önemli dijital dönüşümü” olarak addedilen açık bankacılık müşteriye birçok imkân tanıyor. Tek bir platformdan tüm hesaplarını yönetmek, kişisel finans yönetimini yapmak veya kimi durumlarda incelemesi uzun sürdüğü için günler süren kredi onay sürecini saniyelere indirmek; açık bankacılığın müşteriye yansıyacak bazı faydaları arasında yer alıyor.

Müşteriye söz hakkı tanıyan bu model sayesinde, tüketiciler, daha kişiselleşmiş ürün ve hizmetlere erişme, paralarını yönetme, borç alma ve ödeme yapma gibi daha fazla seçeneğe sahip oluyor. Ülkemizde açık bankacılık düzenlemesinin 2020’de yayınlanması ile, açık bankacılık uygulamaları hem bankaların hem de finteklerin odağında yer almaya başlamış, her geçen gün de pazarını genişletiyor. Dünyada İngiltere ve Avrupa pazarında en gelişmiş halini gördüğümüz açık bankacılıkla ilgili küresel duruma baktığımızda ise Polaris Market Research’ün yayınladığı bir rapora göre pazar büyüklüğünün 2030 yılına kadar 128,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. FT Partners tarafından sektörün açık bankacılık ile ilgili yaklaşımlarını ele alan araştırma ise, sektörün açık bankacılığa verdiği önemi kanıtlıyor.

Araştırmaya göre:
– Finansal kuruluşların yüzde 86’sı açık bankacılık verilerine değer veriyor.
– Her finansal kuruluşun 10’da 8’i açık bankacılığa adapte olmuş veya olmayı planlıyor.
– Fintek şirketlerinin yüzde %94’ü açık bankacılığın şu anki servislerini geliştireceğini/iyileştireceğini düşünüyor.

TEK YERDEN FİNANSAL HİZMET: GÖRÜNMEZ FİNANS

İnternetin ortaya çıktığı dönemde, internetin en sıkı savunucuları bile internetin böylesine büyük bir değişime sebep olacağını, her hareketimizi ve hayatımızın her alanını etkileyeceğini öngöremediler. İşte görünmez finans (embedded finance), tam olarak böyle bir devrimi beraberinde getirecek. Kısaca para/ödeme alanındaki çözümlerin finansal olmayan kuruluşlarca kullanılması olarak özetleyebileceğimiz görünmez finans, tam da tüketicinin ihtiyacı olduğu anda sunulması anlamına geliyor. Bunu datayı doğru kullanarak yapmak mümkün oluyor ve bu sayede her firma farklı ölçeklerde fintek şirketine dönüşüyor.

Görünmez finans bize ödeme sistemlerinde daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Geleneksel sistemler yapıları gereği özelleştirilmiş deneyim sunacak opsiyonlara sahip değiller. Fakat artık tüketici genel geçer finansal çözümler değil, kendisine özel finansal çözümler istiyor ve hatta bunu hangi platformda olursa olsun hemen istiyor. İşte burada görünmez finans karşımıza çıkıyor.

Görünmez finans müşteriye her konuda kolaylık sağlıyor

Görünmez finans sayesinde datayı akıllıca kullanarak tüketiciye özel çözümler üretmek mümkün. Bugün bunu şimdi al sonra öde, sepetini paylaş gibi opsiyonlarda görüyoruz. Günümüzde e-ticaret siteleri, pazar yerleri ve perakende markaları, ellerindeki data sebebiyle müşteriyi en iyi tanıma potansiyeline sahip platform konumundalar. Bu datayı anlamlandırarak, müşteriye özel kullandıklarında müşterinin aidiyetini ve güvenini kazanmamaları için hiçbir sebep yok. Bu platformlar ellerindeki veriyi doğru kullandıkları vakit, müşteriye özel, tek bir noktadan hizmet verme şansına sahipler.

Bir e-ticaret sitesi teknolojik bir ürün satarken sigorta sağladığında, bir uçak şirketi araba kiralama hizmeti verdiğinde veya bir perakende markası müşterisine özel kredi tanıdığında o müşteride benzersiz bir sadakate ve güvene kavuşmuş oluyor. Tüm bunların yanı sıra görünmez finansı sadece çevrimiçi platformlara indirgemek de büyük bir hata olur. Görünmez finans, özellikle pandemiden sonra müşterinin daha da uzaklaştığı mağaza içi alışveriş deneyimini, nakit veya kart olmadan, sıra beklemeden ürününü alıp çıkabildiği bir dünya demek. Bunun en güzel örneğini Amazon’un 2018’in yılında açtığı Amazon Go mağazalarında görmeye başladık.

Türkiye’de özellikle 2022 itibarıyla, çoğunlukla e-ticaret sitelerinde uygulamalarını gördüğümüz görünmez finans pazarının hızla büyümesini ve çok daha farklı sektörlere sirayet etmesini öngörüyoruz. Dünyaya baktığımızda İsveç ve Singapur nakitsiz toplumda başı çekiyor. Lightyear Capital’in 2020 yılında yayınladığı rapora göre çeşitli sektörlerde görünmez finansın 2025’e kadar yaklaşık 230 milyar dolar gelir üreteceği tahmin ediliyor. Cornerstone Advisors adlı şirket ABD’de maddi özgürlüğe sahip bireylerle, finans dışı en sevdikleri markaların görünmez finansal ürün ve hizmet kullanımları ve bunlara olan ilgileri hakkında bir anket yapmış.

Araştırmaya göre;
• Oyun platformlarını kullananların 4’te 3’ü; para yatırabilecekleri, bu parayı sanal oyun içi öğeler alıp satabilecekleri
ve oyun başarıları/ilerlemeleri için ödüller toplayabilecekleri bir oyun içi hesapla ilgilendiğini söylüyor.
• Evde fitness yapanların 3’te 2’si fitness alışkanlıklarından hareketle sağlık sigortası almakla ilgilendiklerini söylüyor.
• Moda meraklısı tüketicilerin 3’te 2’si lüks bir markadan, o şirketin hisselerine kolayca yatırım yapmalarını sağlayacak bir yatırım hesabı ile ilgilenebileceklerini söylüyor.

ÜLKEMİZ İÇİN SIÇRAMA TAHTASI: FİNTEK

Ülkemiz, uzun yıllardır bankacılık alanında sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimi sayesinde birçok ülkeden ileri konumdaydı. Finteklerimizin aldığı yatırımlar ve geliştirdikleri teknolojiler gösteriyor ki; ülkemizdeki 74 ödeme ve e-para şirketi için de bu mümkün. Özellikle son üç yıldır yapılan düzenlemeler, teknolojiyi geriden takip etmenin ötesinde önden şekillendirirken, çalışmaları devam eden “Milli Fintek Stratejisi” birçok güzel gelişmenin de habercisi. Tüm bu gelişmeler, ülkemiz için fintek sektörünün sıçrama tahtası olmaya aday önemli bir sektör olduğunu gösteriyor. Biz de DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Fintek Komitesi çatısı altında ülkemizdeki fintekleri globale açmak, yabancı yatırımcılarla buluşmak ve iş yapış biçimlerini küreselleştirmek amacıyla çalışmalarımızı derinleştirmeye devam edeceğiz.