21. yy ’da finans alanında öne çıkan ve odağına teknolojiyi alan FinTek, ülkelerin ve şirketlerin finans modellerinde önemli bir rol oynuyor

Teknoloji ve bilişim alanlarında yaşanan değişim, dünya ekonomisi ve finansal sistemin temelini oluşturan aktörlerden biri olan bankacılığı da derinden etkiliyor. Gelişen yeni teknolojilerle birlikte, finans sektörü boyut değiştiriyor, hizmet kanalları çeşitleniyor ve farklılaşıyor. Günümüz dünyasında ‘FinTek bankaların yerine mi geçecek’ sorusu ortadan kalkmış durumda. Artık FinTek bankacılığın kalbi haline geldi. Çünkü ‘bilgi’ devasa bir güç barındırıyor ve bilgiye ulaşmak için de FinTek’in kabiliyetlerine ihtiyaç duyuluyor.
FinTek esasında ihtiyaca hizmet veren bir endüstriyi temsil ediyor. Bu kavramın ilk olarak 2008 kriziyle birlikte ortaya çıkması tesadüf değil elbette. Çünkü var olan sistemin yarattığı düğümler yeni ihtiyaçları gündeme getirdi ve FinTeklerin yükselişi böylelikle başlamış oldu.

HIZLI VE ÖZEL ÇÖZÜMLER FINTEKLERi EŞSiZ KILAR

Peki FinTeklerde sistem nasıl işliyor? Hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektörünü düşünelim. Burada bir ürün geliştirme ve inovasyon planınız olur ve bu kapsamda 3-5 yıllık stratejiler belirlenir. Bu ürün bir üretim hattı düzeyinde hayata geçirilir. Bu, tipik novasyon yöntemidir. Ancak FinTekler doğası gereği atipik inovasyon geliştirirler. Yani potansiyel iş ortağı olan şirketler, FinTeklerin kucağına bir sorun bırakırlar. Şirket tarafından bu çoğu zaman tespiti zor, çözümü zor bir bilinmezdir. Yani içinden kendi başına çıkamayacağının farkındadır. FinTekler burada kabiliyetleri ölçüsünde her müşterinin kendine özel sorununa çözüm geliştirir. Daha da önemlisi, çoğu zaman daha önce geliştirmediği bir çözümdür bu ve inovasyon tam olarak böyle gerçekleşir. Yani FinTekler çoğu zaman inovasyonu planlayamaz. Bu bir handikap gibi gözükse de aslında akılcı kullanıldığında FinTekleri banka gibi büyükyapılardan ayrıştıran ve onlara güç veren özelliktir.

BU GÜÇ İLE KASTEDİLEN NEDİR?

Atipik inovasyon geliştirme kasları FinTekleri hızlı kılar; hızlı entegre olurlar ve farklı sektörler için çok farklı inovasyonlar geliştirdikleri için neredeyse şirkete özel çözüm geliştirmek gibi bir esnekliğe sahip olurlar.

DİJİTAL CÜZDANLAR EN PARLAK DEVRİNİ YAŞIYOR

FinTeklerin son dönemde odaklandığı konuların başında paranın demokratikleştirilmesi geliyor. Dijital dünyanın sunduğu imkanlar çerçevesinde bu yönde sessiz ama hızlı bir uyum süreci devam ediyor. Son dönemde gördüğümüz yenilikler ve bu alandaki gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz:

Bu dönemde, ödeme yöntemlerine yönelik tercihin cep telefonu uygulaması ya da dijital cüzdana evirildiğini görüyoruz. Tarihte ilk kağıt parayı üreten Çin, bugün e-ticaret harcamalarının yüzde 81’ini, POS harcamalarının yüzde 56’sını cüzdan ile yaparak dünyada başı çekiyor. Sadece birkaç yıl önce nakit paranın hâkim olduğu Hindistan’da ise pandeminin de etkisiyle cüzdan ve kart kullanımlarında
büyük bir ivmelenme var. Bu ülkelerin yanı sıra araştırmalar; İsveç, Danimarka, Hollanda gibi ülkelerin de hızla nakitsizliğe adapte olduğunu, Japonya, Almanya, İtalya gibi toplumların nispeten hala nakde eğilimli olduğunu söylüyor.

Tüm bu bilgiler ışığında FIS tarafından bu yıl yayınlanan Global Ödemeler Raporu’na göre 2026 yılına kadar nakit ödemelerin yüzde 6’lık azalmaya gideceği öngörülüyor. Nakitsiz toplum olmaya daha çok uzun yolumuz var ama gelişmeler son derece heyecan verici. Ayrıca tüm dünyada cüzdan kullanımı FinTek sektörünün en hızlı büyüyen alanı olurken, Türkiye’de de giderek önem kazandığını görüyoruz.

Görünmez finans dediğimiz ve kurucu & CEO’su olduğum United Payment’ta da yıllar önce “Fintech as a Service” yaklaşımıyla çalışmalarına başladığımız altyapının hızla ilerlediğini görüyoruz. Lightyear Capital’in 2020 yılında yayınladığı rapora göre çeşitli sektörlerde görünmez finansın 2025’e kadar yaklaşık 230 milyar dolar gelir üreteceği tahmin ediliyor. Görünmez finansın Türkiye’de özellikle 2022 itibarıyla, çoğunlukla e-ticaret sitelerinde uygulandığına şahit olduk. Bunun önümüzdeki dönemde çok daha farklı sektörlere de sirayet edeceğini düşünüyorum. Burada son dönemde hayatımızın bir parçası haline gelen “Şimdi al sonra öde” şirketlerine
alternatif, ekonomideki dalgalanmalara paralel olarak çok yakın zamanda Almanya’da Savestrike isimli bir şirketin hayata geçirdiği “Şimdi birikim yap, sonra al” örneğini de gördük.

Devletlerin FinTek kullanımı da gün geçtikte artıyor. Bu sosyal belediyeciliğe de büyük hizmet ediyor. “Çiftçi”, “üretici” gibi finansal sistemler tarafında azınlık olarak görülen kitlelere ulaşmalarına imkan sunuyor ve bu finansal demokratikleşmeyi beraberinde getiriyor. Türkiye’de United Payment olarak birçok şehirde operasyonunu yürüttüğümüz şehir kartlarıyla kullanıcılar artık kahve alabiliyor, yemek yiyebiliyor, sinemaya gidebiliyor, hatta üreticiler ihtiyaç duydukları gübre ve mazotu alabiliyor. Bunu yaparken çeşitli avantajlar elde edebiliyorlar.

Bu noktada geçtiğimiz günlerde Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği ile “SÜTBİR Kart” adı altında hayata geçirdiğimiz dijital cüzdan projesine değinmek isterim. Uygulama hem operasyonel hem de zamansal birçok yükten tasarruf etme avantajı sunuyor. Uygulama sayesinde üreticiler, İş Bankası ATM’lerinden ücretsiz para çekimi, 70’ten fazla işyerinden indirimli alışveriş yapma imkânı, işlemleri dijital platforma taşıma kolaylığı ve temassız özellikli SÜTBİR Kart ile güvenli alışveriş imkânı elde ediyor.

Devletlerin FinTek kullanımları noktasında ayrıca; Estonya’da vatandaşlar dijital kimlik kartları ile vergi ödeyebilirken, kendi CBDC’si (Merkez Bankası Dijital Para Birimi) olan ülkeler de her geçen gün artıyor. Dijital para birimlerinin artmasıyla birlikte de dijital
Euro tartışmalarının yeniden gündeme geldiği bir süreçteyiz.

Yapay zekanın uçsuz bucaksız yetkinliklerinin FinTek ile birleştiği birçok başarılı örnek görüyoruz. Büyük miktardaki finansal verilerin analizi, trendlerin tanımlanması, risklerin değerlendirilmesi ve müşterileri tercihlerinin analizi gibi konularda FinTek’in ayrılmaz bir parçası olmaya aday. Kullanımı çok daha yaygınlaşacak ve yapay zeka ile FinTek ilişkisinin çok daha güçleneceği teknolojiler göreceğiz.

Son olarak da şu an tüm sektörün göz bebeği olan açık bankacılığı unutmamak lazım. Ocak 2023 itibarıyla ülkemizde başlayan Açık Bankacılık, henüz potansiyelini ortaya çıkarmış değil. Önümüzdeki yıllarda sektör oyuncularının müşterilerine çok daha kişiselleştirilmiş deneyim sunmasını sağlayacak, kullanıcılarınsa finansal araçları daha etkin kullanarak, finansal hamlelerini veriye dayalı yapmaları mümkün olacaktır. Bu anlamda ülkemizde çok iyi projeler göreceğimize inancım tam.

MONEY 20/20’DE TÜRK FINTEKLER ÇIKARMA YAPTI

FinTek’ten bahsederken, geçtiğimiz haftalarda Amsterdam’da gerçekleşen Money20/20’den bahsetmemek olmaz. Etkinlikte tüm çözümlerin tek bir noktadan yönetilme yaklaşımı, regülasyona yönelik çözümlerde ülkelerin düzenleyici otoritelerinin olabildiğince aynı potada eritilmesi ve birlikte kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi gibi konular masaya yatırıldı.

Money 20/20’de DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi FinTek Komitesi olarak “DEİK Pavilyonu” gerçekleştirdik. Burada gelecek vaat eden önemli 8 FinTek’in (Colendi, Figopara, Kolaybi, Secure Future, Innovance, OBSS, TRA Tech, Fimple Türkiye) etkinliğe katılmasını organize ettik. Avrupa’nın önde gelen kuruluşlarının Türk şirketlere olan ilgisi bizi heyecanlandırdı. Bu ilginin önümüzdeki dönemde çok daha güzel atılımlara dönüşeceğine eminim. United Payment’ta yenilen marka kimliği ile etkinliğin ana sponsorları arasında yer aldı. Özetle, paranın dijitalleştirmesi ve operasyonel yükün azaltması noktasında FinTeklere talep artmaya devam edecek.

Gelecekte FinTeklerin, finansal sistemin temel oyuncuları haline geleceği ve sektördeki etkilerinin giderek artacağını göreceğiz. Biz de DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi FinTek Komitesi olarak Türk şirketlerimizin global arenada varlık göstermesi ve değişen beklentilereilk cevap veren şirketler arasında yerlerini alması için çalışmaya devam edeceğiz.

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi FinTek Komitesi Başkanı, İlker Sözdinler.