Güneydoğu Asya Uluslar Birliği’nin (ASEAN) kurucu ülkelerinden Singapur, Asya-Pasifik bölgesinin en önemli finans ve lojistik merkezlerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. ASEAN’ın ekonomik bütünleşme sürecinin kilit oyuncularından biri olan ülkede, onlarca uluslararası bankanın ve yatırım kuruluşunun Asya yönetim merkezi bulunmaktadır. Singapur’un 31 ülkeyi kapsayan 23 ikili ve bölgesel serbest ticaret anlaşması ağı, büyük avantajlar sunmaktadır. ASEAN’a giriş kapısı Singapur’la imzaladığımız serbest ticaret anlaşmasının (STA) iyi kavranması gerekmektedir. Anlaşma; mal ticaretinin yanı sıra kamu alımları, hizmetler, yatırımlar, fikrî mülkiyet hakları ve e-ticaret gibi çeşitli alanları kapsamaktadır. Singapur’un ithalat potansiyeli, re-export kabiliyeti ve lojistik açıdan bulunduğu avantajlı konuma baktığımızda, yürürlükte olan STA’nın önemi anlaşılmaktadır.

Asya-Pasifik bölgesinde Singapur’un da aralarında bulunduğu 15 ülkenin (ASEAN+5), geçtiğimiz Kasım ayında imzaladığı Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) anlaşmasıyla menşe kurallarının harmonize edilmesi; Singapur adına özellikle işlenmiş gıda, kimyasallar ve plastik sektörlerinde fayda sağlayacak. Singapur’un RCEP ülkeleriyle ticari hacmi, toplam dış ticaretinin yarısını oluşturmaktadır. Bu noktada Türk iş dünyası için Singapur, RCEP ve ASEAN dâhil olmak üzere Asya Pasifik bölgesindeki büyüyen ticaret ve yatırım fırsatlarından faydalanılacak bir merkez görevi görebilir. Singapur’un; bankacılık, sermaye piyasaları, varlık yönetimi ve sigortacılık başlıklarındaki çalışmaları da oldukça önem taşıyor. Çin döviz sistemi Renminbi (RMB) ve İslami Finans noktasında da tecrübeli bir ülke olduğunu ifade etmek gerekir.

Türkiye-Singapur İş Konseyi Başkanı Süha Güçsav