DEİK’in Ufuk Avrupa programına yönelik farkındalık oluşturacak faaliyetlerde bulunması ve sektörü bu programlardan yararlanma konusunda daha fazla teşvik etmesi önem taşıyor

Türkiye- AB ilişkilerinde zaman zaman yaşanan iniş çıkışlara rağmen, Türkiye-AB mali iş birliği son 20 yıldır AB üyelik sürecimizde en somut kazanımlar elde ettiğimiz alan oldu. 2002’den bu yana ülkemize tahsis edilen toplam 9,2 milyar euro AB fonu sayesinde birçok alanda, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artıran onbinlerce proje hayata geçirildi.

Avrupa Birliği Başkanlığı AB fonlarından azami düzeyde yararlanabilmek amacıyla 2019 yılından itibaren bütüncül ve stratejik bir yaklaşım ortaya koydu. Hayata geçirilen IPA Eylem Planı sayesinde projelerde sözleşmeye bağlanma ve harcama oranları önemli ölçüde artırıldı. 2020 yılında pandemiye rağmen, Türkiye’ye tahsis edilen fonlarda yüzde 99,2’lik bir sözleşmeye bağlanma oranı yakalandı. Bu yalnız aday ülkeler arasında değil tüm üye ülkeler tarafından da örnek gösterilen bir başarı oldu.

Bu yıl AB Mali İşbirliği’nde yeni dönem olan IPA III başlıyor. IPA III, AB’nin yeni bütçe dönemi olan 2021-2027 yıllarında uygulanacak. AB, IPA III fon dağılımında, performans ve kalite odaklı bir değişikliğe gitti ve ülke bazında tahsisat olmaksızın, 7 aday ülke için toplam 12,5 milyar euroluk bir fon havuzu oluşturdu. Yeni dönem iş dünyamıza birçok yeni fon fırsatı getirecek. Sanayiciler, KOBİ’ler ve girişimciler IPA III’ün “Özel Sektör Geliştirilmesi, Ticaret, Araştırma ve Geliştirme” başlıklı öncelik alanında projelerini sunabilecek. Bu kapsamda, inovasyon merkezlerinin, yaratıcı KOBİ’lerin, yeni yaratıcı girişimlerin, düşük karbon salınımına yönelik projeleri hibe desteği alabilecek.

AB fonlarına ilişkin tüm hibe çağrılarına AB Başkanlığı’nın web sitesinde yer alan “https://www.ab.gov.tr/guncel-hibeler_50801.html” bağlantısından ulaşılabilmekte.

IPA III’ün “Sivil Toplum” öncelik alanı kapsamında ise, AB üyelik sürecinde sivil toplum kuruluşları arasında iş birliğini geliştiren projelerin fonlanması mümkün. Bu kapsamda, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz (DEİK) da dahil iş dünyası çatı kuruluşlarımız AB ülkelerindeki karşıtlarıyla ortak projeler geliştirme imkanına sahip. Yeni dönemde, Avrupa’nın geleceğini şekillendirecek iki temel alan, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Dijital Avrupa olacak. AB, Yeşil Mutabakat (Green Deal) çerçevesinde, 2050 yılına kadar “karbon nötr” bir kıta olmayı hedefliyor. Yani, ekonomik faaliyetler sonucu oluşan karbon salınımlarının dekarbonizasyon teknikleriyle dengelenmesi öngörülüyor. Avrupa, Dijital Avrupa çerçevesinde ise, dijital dönüşümü tüm politika alanlarında etkin bir şekilde gerçekleştirip, beşeri ve ekonomik potansiyelini artırmayı ve bu sayede küresel meydan okumaların daha iyi üstesinden gelmeyi amaçlıyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Dijital Avrupa politikalarının en önemli uygulama araçlarından birini Birlik Programları oluşturuyor. Bu programlardan en önde geleni ise Dünya’nın en büyük bütçeli teknoloji ve yenilikçilik programı olan Ufuk Avrupa.

AB’nin teknoloji ve yenilikçilik programı, 2021-2027 yıllarında Ufuk Avrupa adıyla ve 95.5 milyar avro bütçeyle uygulanacak. Sanayi kuruluşlarımız, dijitalleşme, sağlık, çevre, tarım, enerji gibi alanlarda yenilikçi ve yüksek teknolojiler içeren projeler üreterek hibe desteği alma imkanına sahip olacaklar. Bu kapsamda, Ufuk Avrupa’nın en büyük bütçeli (yaklaşık 50 milyar euro) bileşeni olan “Küresel Sorunlar ve Endüstriyel Rekabet” alanı altındaki küme çağrıları Mayıs ayından itibaren açılıyor ve ilk çağrılar Eylül ayına kadar devam edecek. DEİK üyesi kuruluşlarımızın bu çağrıları takip ederek sektörü bilgilendirmesi ve teşvik etmesinin önemli olduğunu değerlendiriyorum.

Ufuk Avrupa ile birlikte yenilikçilik başlı başına bir program bileşeni olarak karşımıza çıkıyor. AB, 13,5 milyar euro bütçeyle oluşturduğu Avrupa Yenilikçilik Konseyi (EIC) vasıtasıyla önümüzdeki dönemde KOBİ’leri ve startupları önemli ölçüde fonlayacak. Bu kapsamda, yenilikçi projeler teknoloji gelişim seviyesi ve pazara yakınlık durumlarına göre 2.5- 4 milyon arasında fon alabilecek. Dahası, çığır açıcı ürün ve hizmetler geliştiren, dünya çapında büyüme potansiyeli olan start-uplar, 15 milyon avroya kadar girişim sermayesi desteği alabilecek.

Ufuk Avrupa programından azami oranda yararlanmak için, sanayi kuruluşlarımızın, KOBİ’lerimizin ve girişimcilerimizin AB fonları alanında kurumsal kapasitelerini artırarak potansiyellerini ortaya çıkarmak büyük önem arz etmekte. Zira, 2014-2020 yıllarında katılım sağladığımız Ufuk 2020 programında en yüksek hibe desteği alan sanayi kuruluşumuz 7 milyon avroluk bir fon sağlarken, diğer Avrupa ülkelerindeki karşıt kuruluşların 100 milyon avronun üzerinde destekler alabildiğini görüyoruz. Bu çerçevede, DEİK ve özel sektörü temsil eden diğer kuruluşlarımızın, Ufuk Avrupa programına yönelik farkındalık oluşturacak faaliyetlerde bulunmaları, Avrupalı karşıtlarıyla iş birliklerini geliştirmeleri ve sektörü bu programlardan yararlanma konusunda daha fazla teşvik etmeleri büyük önem arz ediyor. Bu noktada DEİK bünyesindeki iş konseylerimizin söz konusu iş birliğini geliştirme açısından kilit bir öneme haiz olduğunu değerlendiriyorum.

Öte yandan, hâlihazırda yılda 60.000 civarında vatandaşımızın yararlandığı Erasmus+ adlı Birlik programının yeni dönemde bütçesi 14.8 milyar avrodan 28.4 milyar avroya yükseldi. Erasmus+ülkemizde bir öğrenci değişim programı olarak bilinse de, bunun ötesinde, iş dünyamız için de fırsatlar barındıran bir program Sanayi kuruluşlarımızın ve KOBİ’lerimizin Erasmus+programının mesleki eğitim alanındaki imkanlarına daha fazla başvuru yapmaları, kurumsal kapasitelerinin artması açısından önem arz ediyor. Erasmus+kapsamında ayrıca, özel sektör üniversite ortaklığı ile geliştirilecek Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri ve diğer eğitim iş birliği projelerine 1.5-4 milyon euro arasında fon imkanı mevcut.

Ufuk Avrupa ve Erasmus+’ın yanı sıra katılım sağlayacağımız diğer Birlik Programlarıyla birlikte, 2021-2027 döneminde, iş dünyamız 150-200 milyar euroluk bir fon havuzundan pay alma, deneyim paylaşımı ve ortak proje yapma imkanına kavuşacak. AB Başkanlığı olarak, Türkiye ile AB arasındaki mali iş birliğinin yeni döneminde AB fon imkânlarından etkin ve verimli olarak yararlanmaya yönelik çalışmalarımızı ilgili tüm paydaşlarımızla istişare halinde sürdürüyoruz. Bu kapsamda, iş dünyamızın yeni dönemde sunulan fon imkânları hakkında düzenli olarak bilgilendirilmesine, proje hazırlık süreçlerine destek verilmesine, potansiyel proje paydaşları ile iş birliğinin kolaylaştırılmasına, proje faaliyetlerinin iletişim ve görünürlük boyutlarının desteklenmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle, özel sektörümüzün önde gelen temsilcilerinden DEİK’e çalışmalarında başarılar diliyor, iş dünyamızın yeni dönemde geliştirecekleri projelerde birlikte verimli bir iş birliği süreci geçirmeyi ümit ediyorum.

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan