Commonwealth Bank Genel Müdürü Hüseyin Mustafa

Yaklaşık 45 yılı aşkın zamandır Avustralya’daki Türk toplumuyla yakın bir şekilde çalışıyorum.

Öncelikle 52 yıldır Avustralya’da yaşayan biri olarak Türklüğe çok bağlı Kıbrıslı bir Türk olduğumu ifade etmek istiyorum. 1958 yılında Kıbrıs’ın Alaminyo Köyü’nde doğdum. 1968’de annem, babam ve kardeşim ile birlikte Kıbrıs’tan ayrılıp Avustralya’ya göç etmek zorunda kaldık. Çünkü o dönemde ülkede ne yazık ki savaş vardı. Küçük yaşta bir çocuk olarak Kıbrıs Rumlarının bize ateş açmasına ve amcamın şehit olmasına tanıklık ettim. Dolayısıyla ailem, daha parlak bir geleceğimizin olması için iki oğlunu da başka bir ülkeye götürme kararı aldı. 23 günlük bir gemi yolculuğu sonrasında Avustralya’ya ulaştık.

16 yaşında başlayan bankacılık tecrübesi

Hiç unutmam, o yıllarda Avustralya’daki öğretmenlerim ve  okul arkadaşlarım, ilk defa bir Türk ile karşılaşmıştı. Çok parlak bir çocukluk  dönemim olmadı, hatta okulda beni hırpalıyorlardı diyebilirim ama 5 yıl 3 ay içerisinde İngilizceyi öğrendim ve 16 yaşında  bankaya girerek iş hayatına ilk adımımı attım. 10 yıl boyunca bankada çalıştıktan sonra müdür yardımcılığına terfi ettim. O sıralarda Commonwealth Bank, bana bir burs teklif etti. Ben de üniversiteye dönüp muhasebe üzerine diploma aldım. 1998’de yine banka tarafından verilen iki burs sayesinde master eğitimimi tamamladım. 46 yıldır Commonwealth Bank’te çalışıyorum, 17 yıldır  bankada genel müdür olarak görev yapmaktayım. Bankada çalışan 45 bine yakın personel içerisinde benim gibi uzun yıllardır hizmet veren yaklaşık 10 kişi varBen de işimi çok sevdiğim için Commonwealth Bank’teki görevime devam ediyorum. Eşimin ailesi de Kıbrıs Türkü, onlar 1950’lerde Avustralya’ya gelmiş. İki kızım var, ikisi de ülkenin önemli avukatlık şirketlerinde çalışıyor. Damadım da Kıbrıs Türkü, o da burada doktorluk mesleğini icra ediyor.

ATBC, değerli bir köprü kurdu

Yaklaşık 45 yılı aşkın zamandır Avustralya’daki Türk toplumuyla yakın bir şekilde çalışıyorum. Ülkedeki birçok iş insanını tanıyorum ve onları desteklemeye gayret gösteriyorum. Bu minvalde 12 yıl boyunca Avustralya Türk İş Adamları Konseyinin (ATBC) başkanlığını yaptım, şu anda da bu derneğin onursal başkanıyım. Zaman içerisinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere Türkiye’den gelen birçok bakan ve bürokratı Avustralya’da ağırladık.

Avustralya’daki en aktif Türk ticaret kuruluşu olan ATBC, Türkiye Cumhuriyetini ve Türk iş insanlarını destekleme amacı güdüyor. ATBC, burada çok değerli bir köprü vazifesi görüyor. Ayrıca dünyanın her köşesinde bulunan iş insanlarımıza da Avustralya özelinde bilgiler veriyoruz. Zira bir yatırım kararı alınmadan önce her yatırımcıya ülkenin ekonomisini ve potansiyelini iyi anlatmak gerekiyor.

Avustralya, çok kültürlü bir yapıya sahip

Avustralya’nın 25 milyonluk bir nüfusa sahip olması ülkeye büyük avantaj sağlamakta. Aynı zamanda çok kültürlü bir yapıyı da bünyesinde barındıran Avustralya’da yaklaşık 250 farklı ülkeden gelen insanlar yaşıyor, 200 civarında farklı dil konuşuluyor ve 140 farklı dinî inanç mevcut. Dolayısıyla biz bu farklılıkları bir zenginlik olarak görüyoruz. Ülkeye ilk gelen Türkler, 1948’de Kıbrıs’tan ve 1968’de Türkiye’den göç etmişlerdir. Burada hâlihazırda yaklaşık 200 bin Türk kökenli insanımız yaşıyor.

Avustralya, dünyanın en büyük 6’ncı ekonomisi olarak dikkat çekiyor. Ülkede yaşayan Türk iş insanları ve vatandaşlarımızın sorunları ise Avustralyalılardan farklı değil. Örneğin Türkiye’den buraya gelen öğrencilerin büyük bir kısmı COVID-19 pandemisi yüzünden çeşitli zorluklarla karşılaştı. Çünkü çoğu öğrencinin haftada 20 saat çalışma imkânı vardı ve masraflarını bu şekilde karşılayabiliyorlardı. Pandemi olunca söz konusu iş imkanlarını kaybettiler.  Bu doğrultuda Avustralya’daki değerli Türk iş insanları, salgından dolayı zor durumda olan öğrencilerimize önemli yardımlarda bulundu.

Avustralya’ya direkt uçuş koyulması fırsat oluşturabilir

Türkiye ve Avustralya arasındaki ikili ticaret hacmi, hâlihazırda yaklaşık 1 milyar dolar civarında. Aslında Avustralya’da, özellikle turizm sektörü başta olmak üzere birçok alanda büyük bir potansiyel var. Her yıl yaklaşık 40 bin Avustralyalı, Türkiye’yi ziyaret ediyor fakat bu yıl pandemiden dolayı maalesef yüzde 95’lik bir düşüş yaşanmakta. Türk Hava Yolları (THY), COVID-19’dan sonra Avustralya’ya direkt uçuş düzenleyebilirse büyük bir fırsat oluşabilir. Zira bugün Melbourne veya Sydney’den direkt Avrupa’ya uçan herhangi bir  hava yolu şirketi bulunmuyor. Bu sebeple bütün turistler önce Dubai’ye gidiyor, 2-3 gün orada kaldıktan sonra Londra üzerinden Avrupa’ya ulaşabiliyor. İstanbul’a direkt uçuş olduğu takdirde ise birkaç günlük İstanbul tatilinden sonra Avrupa’ya gitme imkânı doğabilir. 15 yıldır bu konuyla yakından ilgileniyoruz.