Yaşadığımız deprem felaketinin ardından bir şeyler söylemek, yazmak çok zor… Hepimizin bir yakını, dostu, arkadaşı, akrabası bu felakette rahmetli oldu. Yaralı kurtulanlar, evini barkını kaybedenler, doğup büyüdüğü beldeleri terk etmek zorunda kalanlar ve daha nice farklı mağduriyet yaşayan milyonlarca insanımız… Ama umudumuzu yitirmedik. Yaralarımızı birlikte sarıp, ayağa kalkıp, üzerimizdeki toprakları silkinip, var gücümüzle güçlü ve güzel bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.

Dergimizin bu sayısında kapak konumuz Savunma Sanayii. Adı üstünde savunma; savaş ya da saldırı değil… Şairin meşhur sözü konuyu ne güzel ifade ediyor: “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh.” Yani; şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol.

Belgesellerde, sinema filmlerinde izlediğimiz savaş sahnelerinin artık mazide kaldığını; klasik ya da konvansiyonel savaşların bittiğini, artık uzay savaşlarının başlayacağını, lazer ışınlı silahların kullanılacağını sanıyorduk. Ama öyle olmadı… Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin görüntülerde siperlerde göğüs göğüse çarpışan askerler görüyoruz. Eski savaşlardan farklı olarak, Azerbaycan –Ermenistan savaşında olduğu gibi bu savaşta da konvansiyonel silahların yanı sıra SİHA’lar ve kamikaze dron’lar öne çıkıyor.

Ülkemizin savunma sanayiindeki atılımlarını bu gerçekleri dikkate alarak yorumlamakta fayda var. Dışa bağımlılıktan kurtulan, kritik ve stratejik sistemleri tasarlayıp üretebilen, bu ürün ve sistemleri ihraç edip döviz girdisi sağlayan, dünyada söz sahibi bir savunma sektörümüz var artık. Biz de Savunma Sanayii sektörünün önde gelen kuruluşlarını sayfalarımıza taşıdık.

Keyifli okumalar, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.