İnternet ve mobil teknolojilerin 90’lı yıllardan bu yana hızlı gelişmesi ile bilgisayar teknolojilerinin yaşamın her alanında kullanıldığı, bilgisayarların yanı sıra, nesnelerin, kişilerin ve kurumların birbirine bağlanabildiği, veri aktarabildiği ve bu verilerle akıllı uygulamaların üretilebildiği, sürekli dönüşen bir süreçten geçiyoruz. Haliyle bu süreçte, uluslararası ekonomi ve siyasal yaşamla birlikte, gündelik yaşam pratiklerimiz, bilgiye erişim ve bilgiyi kullanma biçimlerimiz de hızla değişiyor.

Henüz mazisi birkaç yıllık teknoloji şirketleri sektörde varlığı yüzyıllara dayanan sanayi devlerini geride bırakıyor. Yaşadığımız bu dönüşümün temelini ise, dijital teknolojiler ve bu teknolojilerdeki muazzam gelişmeler oluşturuyor. Dijital teknoloji sektörlerinin ekonomi içindeki payı ciddi seviyede artıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2030 yılına kadar, verimlilik artışının %60’ı dijital teknolojiler alanından sağlanacak.

Önümüzdeki süreçte, web 3.0, yapay zeka, blokzincir, bulut bilişim, 5G, siber güvenlik alanlarının sektördeki yeni dönüşümü gerçekleştireceği, hatta 6G ile birlikte gündeme gelecek olan duyuların interneti alanının bu dönüşüme farklı boyutlar katacağını öngörüyoruz. Tüm bu gelişmelerle, metaverse dünyasının önemli bir deneyim ve tüketim ortamı sunmasından dolayı, markaların bu dünyada yoğunlukla varlık göstereceğini bekliyoruz.

Elbette bu gelişmeler ülkemize de sirayet ediyor. Ülkemiz genç ve yüksek nüfusu ve artan orta sınıfıyla, teknoloji ürünlerinin tüketildiği cazip bir pazar olarak küresel teknoloji şirketlerince değerlendirildi. Ancak, teknolojiyi sadece tüketen değil, tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya satan bir Türkiye olma yolunda hükümetimizin başlattığı milli teknoloji hamlesiyle, ülkemizin teknoloji ve sanayi alanında küresel bir aktör olması yolunda önemli adımlar atıldı.

Bu süreçte, ilk yerli elektrikli otomobil projemizden, milli uzay programımıza, insansız hava araçlarından, sağlık ve siber güvenlik alanındaki önemli gelişmelere, sayıları her yıl artan teknoparklara, artan kamu teşviklerine, TEKNOFEST başta olmak üzere, hayata geçirilen teknoloji odaklı çeşitli etkinliklere ülkemiz sahne oldu. Kamu kurumlarımız, dijital dönüşüm yolunda gerçekleştirdiği çalışmalarla vizyonunu ortaya koyarken, diğer yandan startup ekosistemimiz hızlı bir yükseliş gerçekleştirerek sadece unicorn’lar değil, decacorn’lar çıkarmaya başladı.

2020 yılından ilk unicorn’umuz Peak Games’in ardından, ekosistemimiz Hepsiburada, Getir, Trendyol, Dream Games ve Insider ile 5 unicorn daha çıkardı ve aldığı yatırımla önce Trendyol sonrasında ise Getir ilk decacorn girişimlerimiz arasına girdi.

Ülkemizde özellikle finansal teknolojiler, telekomünikasyon ve perakende sektörlerinde dijitalleşmeye yönelik önemli yatırımlar yapıldı. Hali hazırda ülkemizde yerli ve uluslararası yatırımcıların sayısı her geçen gün artıyor. İlk unicorn’umuz Peak Games ile dünya çapında dikkatleri üzerine çeken oyun sektörümüz 2020 yılında en çok yatırım alan sektörken, 2021 yılında da bu trendi devam ettirdi. Startuplarımızın aldığı yatırımlar 2021 yılında, önceki yıla oranla 9 kat artarak 1,5 milyar dolara ulaştı. Böylece Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en fazla yatırım çeken 10’uncu ülke sırasına yerleşti.

Türkiye’nin küresel konumunun sürdürülebilmesi, Avrupa’nın “tedarik üssü” rolünü devam ettirebilmesi için, güçlü olduğu sektörlerdeki üretkenliğini, dijital teknolojilerin kullanımıyla artırması ve yaygınlaştırması gerekiyor. Türkiye’nin bu konumunu koruması için bu dönüşüme ekonomideki tüm unsurlarıyla, yani küresel pazarlara açılmış büyük firmalarımızın yanı sıra, orta ölçekli firmalarımız ile KOBİ’lerimizin ve ayrıca sadece üretimin değil, tasarımdan, satın almaya, lojistikten müşteri hizmetlerine kadar tüm süreçlerin de bu dönüşüme uyumlanması büyük önem taşıyor.

Bu gelişmeler kuşkusuz her sektörü ve bundan ötürü, ülkelerle kurduğumuz ikili ekonomik ilişkileri, değiştirir, dönüştürür nitelikte.

Türk özel sektörünün dış ilişkilerini yürüten ve ticari diplomasinin önemli bir aktörü olan DEİK’e bu anlamda önemli görevler düşüyor. Hali hazırda, İş Konseylerimiz dijital dönüşüm konusunu kendi gündemleri içinde ele alarak, gerek sektörün geleceğini gerekse bunun ikili ülke ilişkilerine olan etkilerini yurt dışındaki muhataplarıyla görüşüyor, projeler üretiyorlar.

İkiz dönüşümün (yeşil ve dijital) öneminden hareketle, DEİK bünyesinde bir Yeşil Dönüşüm hareketi başlatmıştık, bu hareketin projesi olan Sanayide Yeşil Dönüşümün desteklenmesi projemizin raporunu da hazırladık. Ancak tüm dünyada trend olduğu gibi, biz de yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinin ele ele yürütülebileceğine inanıyoruz. Bundan ötürü, dijital teknolojiler konusunu ayrı bir başlık altında değerlendirmemiz gerektiğine kanaat getirdik.

Şimdi bize düşen en önemli görev, bu dönüşümde çeşitli pazarlardaki ve sektörlerdeki “en iyi dönüşüm” örneklerini daha yakından takip ederek, yurt dışındaki muhataplarımızla, bu dönüşümleri detaylı bir şekilde ele alıp ülkemiz firmalarıyla olan iş birliklerini güçlendirmek ve bu örneklere dair hem kamu hem de sektöre önerilerimizi sunarak, yol haritalarının çıkarılmasına destek vermek. Bu amaçla 148. İş Konseyimizi Sektörel İş Konseylerimiz bünyesinde Dijital Teknolojiler İş Konseyi adıyla kurduk. Bu yeni İş Konseyimizle, DEİK’e üye firmalarımızı yurt dışına açma misyonuyla; firmalarımızın teknoloji transferi amacıyla ortaklıklar kurmalarını teşvik etmek, yurt dışı girişim sermayesi fonlarını Türkiye’deki teknoloji startup’larına ve scaleup’larına yatırım yapmaları ve ayrıca Türkiye’deki girişim sermayesi fonlarıyla iş birliklerini artırmaları amacıyla platformlar oluşturacağız.

Bunu yaparken, ülkemizdeki faal firmaların ve yurt dışında iş yapmak isteyen veya hali hazırda iş yapan firmalarımızın karşılaştıkları sorunları tespit edip, regülasyonlar konusunda kamu kuruluşlarına yönelik önerilerin geliştirilmesini sağlamak için gayret edeceğiz.

Yurt dışındaki muhataplarımızla birlikte, alanında önde gelen araştırma enstitüleri, nanoteknoloji merkezleri, teknoparklar, STK’lar ve sektörel organizasyonlar ile uluslararası iş birlikleri kurarak, var olan iş birliklerimizi ise projelerle pekiştireceğiz.

Dijital teknolojiler çok geniş bir alanı kapsadığı için, İş Konseyi bünyesinde, blokzincir teknolojisi uygulamaları, oyun, siber güvenlik, finansal teknolojiler, yapay zeka, 5G gibi çok çeşitli alanlarda alt komiteler kurmayı planlıyoruz.

Tüm bu adımlarla birlikte nihai hedefimiz, firmalarımızın dijital dönüşümünü sağlayarak, teknolojinin üretimimizdeki payını artırmak, diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturulmasına olanak kılarak, ülkemizin bir teknoloji merkezi haline gelmesini sağlamak.

Paydaşlarımız ise, T.C. Ticaret Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi başta olmak üzere, Bakanlıklar ve ilgili kamu kurumları, DEİK İş Konseylerimizin karşı kanatları, ülkemiz ve dünyadaki üniversiteler, araştırma enstitüleri, teknoparklar, kuluçka merkezleri, hızlandırıcılar, teknoloji üreten şirketler, girişimler, ilgili ülkelerde dijitalleşme üzerine faaliyet gösteren iş dünyası kuruluşları, kısaca ülkemiz ve dünyadaki teknoloji ekosisteminin önde gelen tüm bileşenleri olacak.

İş Konseyimize, yerli ve uluslararası girişim sermayesi fonları, melek yatırımcılar, teknoloji unicornları, scale’upları, startup’ları ülkemizde dijital teknolojiler alanında faal uluslararası yatırımcılar, teknoloji alanında yurt dışı iş birliklerini amaçlayan yerli firmalar ve teknoloji network’ü içinde yer almak isteyen tüm firmalar üye olabilirler.

İş Konseyimizi ilan ettikten çok kısa bir süre içinde yüzlerce firmamız üyelik başvurusunda bulundu. Bunun, iş dünyasının dijital teknolojilere ilgisini veya nasıl baktığını gösteren önemli bir parametre olduğunu düşünüyorum.

Son olarak, konunun muhtevası gereği, gençlerin vizyonuna ihtiyacımız var. Çünkü gençlerin dijital teknolojiler alanındaki yeni trendleri, yükselen fırsatları farkedip, ona göre refleks geliştirme kabiliyetleri çok yüksek. Buna ek olarak girişimcilik ekosistemimizde kadın girişimcilerin hatırı sayılır bir artışının olduğunu görüyoruz. 6 unicornumuz arasında, 1 unicorn ve 1 decacorn’umuz olan Insider ve Trendyol birer kadın girişimi. Teknoloji ekosistemimizin sürdürülebilir bir gelişimi için, kadınların daha etkin bir katılımının olması şart. Buradan hareketle, yeni kurduğumuz Dijital Teknolojiler İş Konseyimize bilhassa gençlerimizin ve kadın girişimcilerimizin katılmalarını arzu ediyorum.

Nail Olpak / DEİK Yönetim Kurulu Başkanı