Aşı çalışmalarının büyük çoğunluğu sanayi, daha az bir kısmı ise akademik kurumlar tarafından yapılmaktadır.

Yaklaşık 10 aydır devam eden yeni tip koronavirüs (COVID-19) pandemisi sürecinde tanı, tedavi ve korunma anlamında çok sayıda çalışma yapılıp yayınlarla paylaşılmıştır. Korunmada en önemli katkıyı sağlaması beklenen aşılar konusunda da farklı ülkelerden değişik çalışmalar devam etmektedir.

9 Eylül 2020 itibarıyla 35’i klinik faz düzeyinde,145’i ise klinik öncesi dönemde olmak üzere toplamda 180 COVID-19 aşısı adayı bulunmaktadır. Klinik faz dönemindeki aşılardan dokuzu, 3’üncü faz döneminde olup bu aşılardan ikisinin faz 3 çalışmalarına ülkemiz kurumlarından da katılım olacaktır. Ülkemizde de klinik öncesi döneme ait 14 aşı çalışması devam etmektedir.

Aşı çalışmalarının büyük çoğunluğu sanayi, daha az bir kısmı ise akademik kurumlar tarafından yapılmaktadır. En fazla aşı adayı sırasıyla Kuzey Amerika (ABD ve diğer ülkeler), Asya ile Avustralya (Çin, Rusya ve diğer ülkeler) ve Avrupa ülkeleri (Almanya, İngiltere ve diğerleri) tarafından araştırılmaktadır. Aşılardan biri, Rusya tarafından kullanıma sunulmuştur.

Dünya Sağlık Örgütünden güvenli aşı desteği

Dünya Sağlık Örgütü, ülkelere güvenli ve etkili aşılara eşit erişim sağlamak için aşı üreticileriyle birlikte çalışmayı amaçlayan küresel bir girişime (COVAX) destek olmaktadır.

COVID-19 seyri ve immunopatogenezi daha iyi anlaşıldıkça, hastalıkta sadece humoral değil hücresel bağışıklığın da kazanıldığını göstermekte, ancak sağlanan bağışıklığın uzun süreli olmadığı görülmektedir. Bu çerçevede aşıların sağlayacağı bağışıklığın süresi, gelişen mutasyonlardan ne kadar etkileneceği kesin olarak bilinmemektedir.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Medikal Direktörü Orhan Gazi Yiğitbaşı