Pasifik İttifakı, LAK bölgesinde yer alan birçok ekonomik ve siyasi iş birliği örgütü arasında sağlam temellere sahip bir bütünleşme sürecidir

Latin Amerika ve Karayipler (LAK), toplam 33 ülkede yaşayan 600 milyonun üzerinde nüfus barındıran bir bölgedir. “Latin Amerika”, “Güney Amerika”, “Latin Amerika ve Karayipler” kavramları; karıştırılabiliyor ya da birbirinin yerine kullanılabiliyor. Bu nedenle öncelikle bir Latin Amerika tanımı yapmakta ve buradan yola çıkarak Latin Amerika ve Karayipleri anlamaya çalışmakta fayda var.

Amerika Kıtası’nda Latince kökenli diller konuşan, Katolik inancına mensup Avrupa ülkelerince keşfedilen, fethedilen ve sömürgeleştirilen bölgelere Latin Amerika denir. Burada yer alan İspanyolca, Portekizce ve Fransızca konuşan ülkelere Karayip Denizi çevresinde bulunan ve resmî dilleri Hollandaca ve İngilizce olan ülkeleri de eklediğimizde LAK coğrafyası ortaya çıkmaktadır.

Pasifik İttifakı, LAK bölgesinde yer alan birçok ekonomik ve siyasi iş birliği örgütü arasında en sağlam temellere sahip ve sağlıklı bir şekilde yoluna devam eden iki ekonomik bütünleşme sürecinden biri olarak dikkat çekmektedir.

İttifak, 28 Nisan 2011’de Latin Amerika’nın batı yakası ülkelerinin en önemlileri sayılabilecek Şili, Peru, Kolombiya ve Meksika tarafından kurulmuştur. Latin Amerika’nın yükselen ekonomilerini kapsayan İttifak, bölgede siyasi ve ekonomik istikrarın sürdürülmesi bakımından önemli bir inisiyatiftir. Pasifik İttifakı’nın dikkat çekici bir diğer yönü de Latin Amerika ve Karayipler bölgesinin gayrisafi millî hâsılasının yüzde 37’sini temsil eden dört ülke arasında mal, hizmet ve kişilerin serbest dolaşımı yoluyla ekonomik ve ticari bir bütünleşme alanı sağlanmasıdır. Kurulacak bu serbest ekonomik alan sayesinde LAK ve bölgesinin doğal ticari ortağı konumundaki Asya-Pasifik Bölgesi ile arasındaki ekonomik ilişkilerin artırılması da hedeflenmektedir. 600 milyondan fazla nüfusu barındıran LAK coğrafyasının toplam yüz ölçümü açısından Avrupa Birliği’nin beş katı büyüklüğünde olduğu ifade edildiğinde, bölgenin önemi bir nebze daha ortaya çıkmaktadır. Brezilya gibi başlı başına bir kıta büyüklüğünde olan dev ülkelerle birlikte Saint Kitts and Nevis örneği gibi küçük ada ülkelerini de bünyesinde barındıran bölgenin zıtlıkları, sadece yüz ölçümsel büyüklüklerden ibaret değildir. Bölgede Şili ve Meksika gibi orta ve üst gelir grubunu temsil eden ülkelerin yanı sıra nüfusunun yüzde 70’i yoksulluk sınırının altında yaşayan Haiti gibi ülkeler de bir arada bulunmaktadır.

LAK coğrafyasında ekonomik açıdan başarılı sayılabilecek bir entegrasyon süreci yaşayan Pasifik İttifakı Bölgesi’nin toplam nüfusu ise 225 milyonluk bir pazarı temsil etmektedir. İttifak’ın dünyanın sekizinci büyük ekonomisi olduğu görülmektedir. Latin Amerika ve Karayipler bölgesinin toplam ticaretinin yüzde 52’si ile buraya yönelen doğrudan yatırımların yüzde 45’i de İttifak bünyesinde gerçekleşmektedir.

Pasifik İttifakı’na tam üyelik şartlarına baktığımızda bun- lardan birinin, aday ülkenin İttifak üyelerinin tamamıyla Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalama yükümlülüğü olduğu görülmektedir. Hâlihazırda tam üyeliğe aday ülke konumunda bulunan Panama, Kosta Rika, Guatemala ve Ekvador’un yanı sıra Avusturalya, Kanada, Yeni Zelanda ve Singapur da “imtiyazlı ortaklık” benzeri bir konum sayılabilecek “ortak üye” olarak İttifak’a katılma başvurusunda bulunmuşlardır. Ortak üyelik başvurusu yapan ülkelerin İttifak’a katılım süreçleri açısından tam adaylık başvurusu yapanlardan en önemli farkı, tüm ülkelerle ayrı ayrı STA imzalama yükümlülüklerinin bulunmamasıdır. Ortak üyelerin bu çerçevedeki yükümlülükleri yalnızca İttifak’la STA yapmakla sınırlanmış durumdadır. İttifak üyeleri ve ortak üyelerin yanı sıra Pasifik İttifakı sürecinde aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 59 gözlemci ülke bulunmaktadır.

Bu kapsamda tam üyeliğe aday ülkeler arasında Ekvador’un olduğu, İttifak’ın 5-6 Temmuz 2019’da Lima’da yapılan zirve toplantısında teyit edilmiştir. Bunun ötesinde Ekvador’un tam üyelik sürecinin tamamlanması, öncelikli hedef olarak belirlenerek konunun önümüzdeki yıl ortasına kadar nihayete erdirilmesine dair karar, dört üye ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak ilan edilmiştir. Bu çerçevede Ekvador’un tam üyelik sürecinin 2020 itibarıyla sonuçlanmasının muhtemel olduğu değerlendirilebilir. “Ortak üye ülke” başvuruları içinde ise Yeni Zelanda’nın çabaları dikkat çekmektedir. Bahse konu ülkeyi zirvede temsil eden Dışişleri Bakanı Winston Peters kararlılıklarını, “Yeni Zelanda, kaliteli ve karşılıklı olarak fayda sağlayacak bir Serbest Ticaret Anlaşması imzasının nihayete erdirilmesi konusunda kararlıdır.” sözleriyle ortaya koymuştur. İttifak’ın son zirvesinde alınan kararlardan biri de 2019-2020 Dönem Başkanlığı’nın Şili’ye geçmesi olmuştur. Üye ülkelerin her birinin birer yıllık sürelerle dönem başkanlığını yürüttüğü İttifak’ın, içinde bulunduğumuz 2019 yılına dek 14 zirve toplantısı gerçekleştirilmiştir. Meksika’da gerçekleştirilen 9’uncu Zirve’de (2014) imzalanan bir anlaşmayla üye devletlerin vatandaşlarına tüm İttifak ülkelerine vizesiz seyahat etme ve bu ülkelerde çalışma hakkı tanınmıştır. Aralarında dil, din, köken ve tarih birliği bulunan İttifak’a üye ülke vatandaşları için bu serbest dolaşım hakkının gerçek ve uygulanabilir olması muhtemeldir.

İttifak’ın öncü olarak nitelenebilecek, dikkat çeken atılımlarından biri de Pasifik İttifakı üyesi dört ülkenin geçtiğimiz yıllarda ortak ticaret müşavirlikleri ve büyükelçilikler kurma yönünde attıkları adım olmuştur. Hâlihazırda İstanbul’da bulunan ortak ticaret müşavirlikleri de bu atılımın örneğini teşkil etmektedir. Bununla birlikte Meksika’nın İstanbul’daki ortak ticaret müşavirliğindeki temsilcisini çek- me kararına yakın zamanda Peru’nun da bahse konu ofisteki müşavirini çekeceğine dair alınan haberlerin eklenmesi, ortak ticaret müşavirlikleri projesini ve etkinliğini izlemeye devam etme gerekliliğini ortaya koymuştur. Bunun ötesinde üye ülkeler olan Meksika, Kolombiya, Peru ve Şili’nin ortak çalışacak büyükelçilikler kurma projelerinin ilk iki örneği de Akra (Gana) ve Hanoi (Vietnam)’de ortaya konmuştur. Üye ülkelerin özellikle az personelle çalışılacak merkezlerde bir büyükelçiliğin gerektireceği masrafları azaltmak için oluşturdukları model kapsamında, büyükelçilik binalarının ortak kullanımı ile sabit giderlerin üye ülke temsilcilikleri tarafından paylaşılması öngörülmekte ve bu sistem söz konusu iki başkentte şimdilik yürütülmektedir.

Pasifik İttifakı’nın 2017 yılında Kolombiya’nın Cali kentinde düzenlenen zirvesinde Singapur, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada’ya verilen ortak üye adayı statüleri ile İttifak çatısı altında hedeflenen entegrasyon mekanizmasında önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Ortak üye adayı ülkelerin İttifak’la serbest ticaret anlaşmaları yapma yükümlülükleri bulunduğundan, atılan bu adımın istihdam ve yatırımları arttırması olasıdır. Ayrıca bu genişleme hamlesiyle Pasifik İttifakı pazarının 300 milyon kişiye ulaşması muhtemeldir. Aynı kapsamda, 2018 yılında Meksika’nın Puerto Vallarta kentinde düzenlenen 13’üncü Zirve toplantısında önemli bir eylem planı ortaya konularak İttifak’ın Latin Amerika’daki diğer önemli entegrasyon modelini teşkil eden MERCOSUR ile ticari, ekonomik ve toplumsal bağlarının güçlendirilmesi önceliği bir kez daha vurgulanmıştır. Bu iki önemli blok arasında hedeflendiği üzere bir ticaret anlaşması imzalandığı takdirde Latin Amerika’da dev boyutlarda bir serbest ticaret bölgesinin oluşması beklenmektedir. Bu itibarla, İttifak’ın gözlemci üyeleri arasında bulunan ülkemizin İttifak’a olan ilgisinin artarak sürmesi, etkinlik ve varlığının başta Dışişleri Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımızın öngörüleri çerçevesinde geliştirilmesi uygun olacaktır.