Çin, 2000’den itibaren patent atağına geçmiş ve bugün yıllık ortalama 1,5 milyon adet patent başvurusuyla dünyada lider olmuştur

Çin, hepimizin bildiği üzere icraatlar, patentler ve inovasyon konularında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden. Geçtiğimiz yıl Küresel İnovasyon Endeksinde 11. sırada yer alması da bunun kanıtı. Çin’in bu alandaki başarısının altında ise en ince detayına kadar düşünülmüş ve planlanmış bir strateji yatıyor.

Çin’in son 3 yılda ülkemizde yapmış olduğu başvuru adetleri de bunu doğrular nitelikte. 2019 yılında 328 patent, 2008 marka, 9 tasarım başvurusunda bulunan Çin, 2021 yılında 298 patent, 2028 marka, 43 tasarım başvurusunda bulunmuş. Patent sayısında küçük bir düşüş olsa da marka ve özellikle tasarım alanlarında yükseliş var. Tasarım başvuruları 2019-2021 yılları arasında 5 kat artmış. 1995-2021 yılları arasındaki 26 senelik sürece bakıldığındaysa; Çin’in, Türk Patent ve Marka Kurumu’na toplam 2.159 patent, 18.279 marka, 332 tasarım başvurusu yaptığı görülüyor.

Günümüzde öne çıkmış Çinli markaların hemen hepsinin başta patent olmak üzere sınai mülkiyet haklarına öncelik verdiklerini görüyoruz. Son yıllarda atılım yapan ve adından sıkça söz ettiren Huawei, 2022’de 4.505 başvuru ile en fazla Avrupa Patent başvurusu yapan şirket oldu. Huawei’in, Samsung, LG ve Qualcomm ile yarışa girmesinin tesadüf olmadığını belirtmek gerekir.  Patent başvurularındaki yüzde 11’lik artışın ülke ekonomisinde yaklaşık yüzde1’lik bir büyümeye etki ettiği kanıtlandı. Çin, 2000’den itibaren patent atağına geçmiş ve bugün yıllık ortalama 1,5 milyon adet patent başvurusuyla dünyada lider olmuştur. Her ne kadar patent başvurularının yüzde 30’u belge aşamasına geçse de Çin’in bugün ticari alanda ulaştığı seviye hepimizin malumu.

Küresel etkiye sahip dünya markaları çıkarabilmek için sınai mülkiyet haklarının tüm kalemlerinde paralel gelişim olması gerekiyor. Örneğin, Çin’in en hızlı büyüyen markası TikTok, bu yıl yüzde 215 artışla 59 milyar dolar marka değerine sahip oldu. Huawei, Jeopolitik zorluklara rağmen marka değerini yüzde 29 arttırdı. ICBC, 75 milyar ABD dolarını aşan değeriyle Çin’in en değerli markası konumunda. Elektrikli araç pazarı genişledikçe BYD marka değeri ikiye katlanıyor.

Peki Çin neden bu kadar başarılı? En önemli sebep, Çin’in hedefli yol alması. Sürekli artış gösteren rakamlar bunu çok net gösteriyor. İnovasyon endeksinde Çin’in geldiği nokta, patent ve tasarım müracaatlarında son 5 yıldaki artışları Çin’in ne kadar hedefli gittiğinin önemli bir göstergesi. Çin 2017’de 22. sırada olduğu Küresel İnovasyon Endeksi’nde 2022 itibarıyla 11. sıraya yükseldi. 5 yılda 11 sıra birden yükselmek tesadüfi ya da plansız bir hamle olamaz.

Bir ülkenin kalkınmasının, katma değer üretmesinin ülkenin sınai hakları alanındaki başarısıyla doğrudan ilişkili olduğunu Çin çok iyi biliyor ve en önemlisi bunu uyguluyor. Kısa sürede markalarına bunu empoze ederek, sınai hakların bir kültür olarak benimsenmesini sağlıyor. Marka ve sektör bazlı hedefler koyuyor. Örneğin, tasarım konusundaki çalışmalara 10 sene önce üniversitelerde başlandı. Kısacası; Çin’in hem teknolojik olarak hem tasarımsal olarak ürünlerinde başarılı sonuçlar almaya başlamasının nedenine hedefli gitmesi diyebiliriz.

Ülkemizi Çin ile kıyaslamak mümkün olmasa da Türkiye’nin Çin’den sonra en çok marka müracaatı yapan ülke olması büyük başarı. Ancak Çin’in hedefli ilerleyişinden almamız gereken dersler var. Gelecekte daha yüksek adetlerde patent ve tasarım müracaatı yapmak istiyorsak gençlerin bu alandaki ilgisini artırmamız gerekiyor. Türkiye buna yeni başladı. MEB, her okulun bir adet marka, patent, tasarım konusunda çalışması olmalı hedefiyle bütün okulları bu alana yönlendirdi. Bunun sonucunda okulların kendi aralarındaki rekabetle de müracaat rekorları kırıldı. Özetle başarılı olmak istiyorsak; hedefli yol almamız ve sınai mülkiyet haklarımızı ülkece bir kültür olarak benimsemiş olmamız şart.

Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı, Kemal Yamankaradeniz.