Türkiye- Azerbaycan dostluğunu ve ikili ticarete dair merak edilen her şeyi Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat’a sorduk.

“Türkiye dost ve kardeş Azerbaycan halkının daima yanında olmuştur ve olacaktır.” diyor Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat. Bizler de Azerbaycan’ın kazandığı Karabağ zaferinin ardından daha da pekişen Türkiye-Azerbaycan dostluğunu ve ikili ticarete dair merak edilen her şeyi kendisine sorduk.

Karabağ zaferinin ardından Türkiye-Azerbaycan dostluğu daha da perçinlendi. İki ülke arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Azerbaycan’ın, Ermenistan karşısında kazandığı bu zafer Türkiye’de de sevinçle karşılanmıştır. İşgal altına giren, doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda kalan Azerbaycan halkının çocukları bugün büyümüş ve topraklarını geri kazanmıştır. Yıllardır yaşanan sıkıntı ve acıların son bulması büyük bir mutluluk kaynağıdır.

Türkiye ise dost ve kardeş Azerbaycan halkının daima yanında olmuştur ve olacaktır. 28 yıldır Ermenistan işgali altında olan Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerin tekrar Azerbaycan kontrolüne geçmesini öngören ateşkes için bölgede bir Türk-Rus barış koruma merkezinin kurulması teklifi olumlu karşılanmıştır. Bu merkezin, bölgede kalıcı barışı sağlayacağına dair hem Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev hem de Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvenlerini ifade etmişlerdir. Bu süreçte iki devlet arasındaki dostluğun daha da perçinleneceği, güçlenerek büyüyeceği aşikârdır.

Ülkelerimiz arasında “Bir Millet İki Devlet” şiarı ile yaşatılan kardeşlik ve dayanışmanın en güzel göstergelerinden biri, 10 Aralık 2020’de Bakü’de düzenlenen Zafer Geçidi töreninde cereyan etmiştir. Cumhurbaşkanımızın katıldığı tören sonrası iki ülke arasında pasaportsuz, ulusal kimlik belgeleri ile seyahat edilmesine ilişkin anlaşma imzalanmıştır.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticari hedeflere bakıldığında, gelecek dönem çalışmalarının nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz? Öte yandan iki ülkenin iş insanları karşılıklı ticari fırsatlardan yeterince haberdar mı?

Can Azerbaycan’ın işgalci güçler karşısında üstünlük sağlamasıyla birlikte, iş dünyası olarak ekonomik zafere katkı sağlamak boynumuzun borcudur. Bu nedenle gelecekte ikili ekonomik ilişkilerin daha da gelişeceğine inanıyorum.

1992’den 2019’a kadar Azerbaycan-Türkiye ticaret hacmi 20 kat artmıştır. Mevcut 4,5 milyar dolar seviyesindeki karşılıklı ticaretimizi 15 milyar dolara çıkarma hedefi ise iki ülkede de büyük bir irade göstermektedir. Hâlihazırda, kazanılan toprakların kalkındırılması ve Azerbaycan’ın diğer şehirleri ile aynı ekonomik gelişmişlik düzeyine ulaşması için Türkiye’nin ülkeye yönelik çalışmalarının artacağını öngörüyorum. Bu anlamda, savaş bölgelerinin restore edilmesi, altyapı, tesis ve ticari işletmelerdeki eksiklerin giderilmesi için Azerbaycan iş dünyası ile beraber Türkiye’nin de yoğun çalışması olacaktır. Azerbaycan’da faaliyet gösteren veya orada iş yapmak isteyen Türk iş insanlarına Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi, T.C. Ticaret Bakanlığı, Büyükelçiliklerimiz ve diğer ticari birliklerimiz gereken desteği sunmaktadır. Bu konuda Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) ve Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliği (TÜİB) gibi Azerbaycan’da faaliyet gösteren, Türk iş insanlarının kurdukları birlikler de destek sağlamaktadır. Aynı şekilde, Türkiye’de faaliyette bulunmak isteyen Azerbaycanlı iş insanlarına da ticari fırsatlar ve bilgilendirmeler ilgili kuruluşlarca yapılmaktadır. Bunların yanı dışında İş Konseyimiz, pandemi nedeniyle bir dizi etkinliği çevrim içi ortama taşımıştır. İş forumları, seminerler ve sektörel toplantılar düzenleyerek yeni iş birliği fırsatlarının daha fazla kişiye ulaştırılması yönünde çalışmalarına devam etmiştir.

İki ülkeyi de yakından tanıyan biri olarak Türkiye’de yatırım yapmak isteyen Azerbaycanlı iş insanlarına ve Azerbaycan’da yatırım yapmak isteyen Türk iş insanlarına neler önerirsiniz? Her iki ülke özelinde öne çıkan sektörler hangileri?

Türk firmalarının Azerbaycan’da; petrol, kimya, altyapı ve inşaat sektörlerinde büyük yatırımları bulunmaktadır. Firmalarımız bankacılık, gıda ve tarım alanlarında da yoğun olarak faaliyet göstermektedir. Azerbaycan’ın petrol dışı ekonomisindeki en büyük yatırımı Türkler oluşturmaktadır. Ancak Karabağ zaferinin ardından izlenecek yeni kalkınma stratejisi çerçevesinde Türk firmalar için yeni fırsatlar doğabilir. Zira Karabağ, önümüzdeki dönemde Azerbaycan’ın ekonomik faaliyetlerinin merkezinde yer alacaktır. Bu bölgeye yapılacak yatırımlar Azerbaycan ekonomisinin itici gücü olacaktır. Bu nedenle Türk şirketleri, müteahhitlik ve ticaret alanlarının dışında üretime yönelebilirler. İşgalden kurtarılan bölgenin hem yapısal hem de sosyal ve ekonomik anlamda yeniden inşa edilmesi için yatırım ve girişimlere hız verebilirler. Türk yatırımcılar, üretime dönük yatırıma duyulan ihtiyacı değerlendirerek hem bölgedeki faaliyetlerini artırabilirler hem de kardeş Azerbaycan’a bu süreçte katkıda bulunabilirler. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın verilerine göre bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 2 bin 500 Azerbaycan sermayeli firma, 7 milyar dolarlık doğrudan yatırımla Türkiye üzerinden tüm dünyaya iş yapmaktadır. Bu firmaların sektörleri ise ağırlıklı olarak petrol, kimya, inşaat, turizm, toptan ve perakende ticaret üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Türkiye-Azerbaycan İş Konseyinin gelecek dönem faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi olarak gelecek dönemde faaliyetlerimizi daha da yoğunlaştıracağız. “İki Devlet Bir Millet Bir Ekonomi” ilkesiyle devletler arası ilişkileri güçlendirmek ve millî ekonomilerimizi yukarıya taşımak için çalışacağız. Azerbaycan’a ziyaretler gerçekleştirerek iş birliği içerisinde bulunduğumuz kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yapacağız. Böylece mevcut ihtiyaçları öğrenecek ve Türkiye’deki iş çevrelerine duyurarak bu ihtiyaçların en kısa sürede giderilmesi için yol gösterici olacağız. Örneğin, önceki dönem ön hazırlıklarını yapmış olduğumuz Azerbaycan Yatırım Road Show etkinliğini, en kısa sürede organize edeceğiz. Ayrıca 2012’den beri beş kez düzenlenen Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan İş Forum’unun altıncısını da 2021’de yapmak arzusundayız.

Tüm bunların yanında, imzalanan ateşkes antlaşmasında Nahcivan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayan ulaşım yollarının inşa edilmesi noktasında bir mutabakat olması da önemli. Oluşturulacak ulaşım hatları sayesinde Türkiye ile diğer Türk dilli ülkeler arasında kesintisiz bir koridor tesis edilmiş olacak. Bu koridor ile ülkemizin, Türkî Cumhuriyetler ile ekonomik, kültürel ve ticari bağlarının güçlendirilmesi yönünde adımlar atması için aktif rol oynayacağız.

Türkiye-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat