2021 yılı Türkiye girişim ekosistemleri ve teknoloji yatırımları alanında tarihi başarılara imza attığımız bir yıl oldu. Pandeminin dijital dönüşümü tetikleyici etkisiyle girişimcilik ekosistemine olan ilginin arttığı 2020 yılında 155 olan toplam işlem sayısı 2021 yılında 251’e yükseldi. Toplam yatırım hacmi ise önceki yıla kıyasla 10 kat artarak 1,55 milyar USD seviyesinde zirveye ulaştı. Böylelikle ülkemiz teknoloji tabanlı startup yatırımlarında birçok Avrupa ülkesini geride bırakarak Avrupa’da ilk 10 ülke arasına girerken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde ise 2. sıraya yükseldi.

2021 yılı aynı zamanda dijital teknoloji şirketlerimizin dünya ligine yükseldiği bir yıldı. Dream Games bu yılda 1 milyar dolar değerlemeyi aşarak ülkemizin dördüncü unicorn’u oldu. Trendyol değerini 10 milyar doların üzerine taşıyarak ilk decacorn şirketimiz unvanını aldı. Hepsiburada dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin işlem gördüğü NASDAQ’ta halka arz edilen ilk Türk şirket olurken, Udemy de 2021’in son çeyreğinde NASDAQ’ta halka arz edildi.

2022 yılında da 10 milyar dolarlık değerlemeyi aşarak Avrupa’daki unicorn şirketler sıralamasında 4. sıraya yükselen Getir ve yazılım alanındaki ilk unicorn’umuz Insider ile teknoloji alanında kilometre taşlarını devirmeye devam ediyoruz.

Öte yandan, dünyada sıfırdan milyar dolar piyasa değerine ulaşmanın ortalama vadesi 7 yıla kadar inmişken, yüksek değerlemelere ulaşan girişimlerin zemin kaybederek küçülmesi çok daha hızlı olan çetin bir rekabet ortamındayız. Bu süreçte gerekli gelişim hızını yakalayabilen şirketler takip eden yıllarda rekabette önemli kazanımlar elde ederek hayatta kalırken, bu dönüşümü yakalayamayanlar ise rakiplerin yıkıcı etkilerinden kurtulamıyor. Hayal gücümüzün bilgi ve teknoloji ile harmanlanarak milyar dolarlık değere ulaşması, unicorn şirketlerimizin ivmelenmesini koruyarak decacorn ligine yükselmesi ise belirli stratejileri gerektiriyor.

Türk özel sektörünün başta dış ticaret ve uluslararası yatırımlar olmak üzere dış ekonomik ilişkilerini yürütmek amacıyla faaliyet gösteren DEİK olarak ülkemizin teknoloji ekosistemine katkı sunacak ulusal ve uluslararası çalışmalar yürütmek üzere Dijital Teknolojiler İş Konseyi’ni kurduk. Bu sayede, belirlediğimiz önemli strateji başlıklarında teknoloji tabanlı girişimlerimize önemli katkılar sunarak ülkemizin bir teknoloji merkezi haline gelmesini hedefliyoruz.

DEİK yaklaşımı ile Dijital Teknolojiler İş Konseyimizin 5 önemli strateji ayağı

1- Firmaların yurt dışına açılmalarının desteklenmesi ve ölçeklenme stratejileri

2021 sonu itibarıyla dünyadaki unicorn’lara sektörel perspektiften bakıldığında, en fazla unicorn çıkaran ilk 5 sektörün sırasıyla e-ticaret, yazılım, finansal teknolojiler, sağlık ve ulaştırma-lojistik olduğu, bu alanlardaki en fazla unicorn çıkaran ülkelerin ise ABD, Çin ve Hindistan gibi büyük pazarlardan oluştuğu görülüyor. Dolayısıyla, pazar yapısı ve ölçeklenebilirlik faktörleri teknoloji girişimlerinin 1 milyar dolar değerleme ulaşmasında anahtar rol üstleniyor.

Ülkemiz ölçeğinden değerlendirildiğinde, bu sektörlerde yerel kalmayıp küresel pazarlara odaklanarak ölçeklenme stratejilerin geliştirilmesi yeni unicorn’ların çıkması ve unicorn seviyesindeki şirketlerimizin de decacorn ligine yükselmesi için kritik öneme sahip. Nitekim, Getir’in 1 yıldan kısa sürede 1 milyar dolardan 10 milyar dolarlık değerlemeyi aşarak Avrupa’nın hızlı market ürünleri teslimatı sektöründe ilk decacorn’u olmasında faaliyetlerini Türkiye ile sınırlı tutmayıp 3 kıtaya açılması önemli bir rol üstlenmiştir. DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyimiz bünyesinde faaliyet gösterecek teknoloji girişimlerimizin de dünya çapında etki sahalarını genişleterek birer küresel oyuncu olma yolunda önemli kazanımlar elde edeceğine inanıyoruz.

2- Yurt dışı girişim sermayesi fonları ile Türkiye’deki startup, scaleup ve yerli girişim sermayesi fonlarını bir araya getirecek platformların oluşturulması

Türkiye’nin sayıları giderek artan milyar dolarlık teknoloji şirketlerin ortaya çıkması elbette yıllar önce atılan tohumların belirli bir olgunluğa ulaşmasının neticesidir. 2021 yılını bu açıdan değerlendirdiğimizde, toplam 229 tohum yatırımı gerçekleştirilmesi ve bu türden yatırımların toplam yatırım adetlerinin %85’ini oluşturması gelecekte yeni başarı hikayelerinin habercisi olması bakımından oldukça kıymetli.

Ancak girişimcilerimizin finansmana erişimi yeterli düzeyde midir? Buna cevaben unicorn çıkaran diğer muadil ülkelerle kıyaslama yaptığımızda potansiyelimizi tam anlamıyla kullanamadığımız anlaşılıyor. Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi ile ilgili yapılan araştırmalar girişimcilerimizin en fazla karşılaştığı problemlerin başında finansmana erişim olduğunu gösteriyor. Ülkemizde girişim sermayesi yatırım fonlarının hacmi ciddi oranda artmakla birlikte, tohum ve seri A yatırımlarda ve daha da olgunlaşıp ileri tur yatırımlara çıkan girişimlerimizde finansman sorunları yaşanabiliyor.

Fon arzının artırılmasında yabancı yatırımcıların çekilmesine yönelik mekanizmaların geliştirilmesine ek olarak iş dünyamızın ve geleneksel yatırımcıların da ilgisinin artırılması gerekiyor. Girişimcilere çıktıkları yolda hem maddi olarak destek olunması hem de network’lerimiz yardımıyla gerekli bağlantıların oluşturulması teknoloji girişimlerimizin büyümelerini hızlandıran bir faktör olacaktır. Bu da girişimlerimizin sadece finansman ihtiyacı olduğu dönemde değil, sürekli olarak kendilerini tanıttığı ve yerli ve yabancı yatırımcılarla irtibatta olduğu bir süreci gerektirmektedir.

3- Dijital dönüşümün tetiklenmesi

Geleneksel imalat sektörlerinin dijital teknolojilerle entegre olması sayesinde üretim süreçlerinde üretkenlik artışı ve maliyet avantajı sağlanmakta, bu da sektörlerin uluslararası rekabet gücünün ve dolayısıyla ihracat düzeyinin artmasına yol açmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, yüksek katma değerli üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli için sektörlerimizin yenilikçi fikirlere yatırım yapması, ürün ve hizmetlerin tasarlayıcısı olması, üretim ve ticarileşme süreçlerinde teknolojiyi merkeze alması hayati önem taşıyor.

DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyimizin kuruluş aşamasında yazılımdan lojistiğe, robotikten siber güvenliğe, inşaattan madenciliğe kadar Türkiye’nin teknoloji network’ü içinde yer almak isteyen onlarca sektörden 300’ü aşkın kurum ve kuruluşumuz üyelik başvurusunda bulundu. Firmalarımızın faaliyet gösterdiği sektör ile İş Konseyinde aktif olmak istediği alt komiteleri karşılaştırdığımızda, öncelikle kendi sektörü ile bağlantılı olan teknoloji alt komitelerine katılım taleplerinin belirtilmesi tam da “sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonu ile çözüm bulunması” olarak tanımlanan dijital dönüşüm çabalarının somut bir işareti olarak görüyoruz. Bu komitelerde örneğin, makine, elektronik veya inşaat sektöründen firmalarımız ile nesnelerin interneti alanında faaliyet gösteren firmalarımız bir araya gelerek reel sektörün ihtiyaç duyduğu teknolojiler ele alınacak ve ikili iş görüşmeleri fırsatı ortaya çıkacaktır.

Diğer yandan kendi faaliyet alanı dışındaki dijital teknoloji alt komitelerine başvuran imalat sanayi, inşaat, enerji ve turizm firmalarımız da yoğun bir şekilde mevcut ki bu firmaların varlığı dijital teknoloji firmaları ile potansiyel yerli yatırımcıların bir araya geleceğine işaret etmesi bakımından oldukça sevindiricidir.

4- Diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturulması

Türkiye’nin teknoloji merkezi haline gelmesi hedefi doğrultusunda teknoloji alanında lider ülkelerle stratejik anlaşmalar yapılması teknoloji transferi, yurtdışı girişim sermayesi yatırım fonlarının ülkemize çekilmesi, girişimlerimizin yurtdışı pazarlara açılmaları ve küresel teknoloji şirketlerinin ülkemizde yatırım yapması gibi pek çok önemli başlıkta katkılar sunacaktır. Bu alanda Avrupa Birliği ve ABD olmak üzere dünyanın iki önemli teknoloji bloğu üzerinde odak grup çalışmaları yürütüyoruz. AB Dijital Tek Pazar stratejisi girişimlerimizin 415 milyar Euro hacmindeki 500 milyondan fazla kişinin pazarına ulaşmasına olanak tanıyor. DEİK/Avrupa İş Konseylerimizin yürüttüğü AB Dijital Tek Pazar ile Entegrasyon projesinin çıktılarını bu yıl içinde yayınlayacağız.

DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyimiz (TAİK) ise ABD-Türkiye Dijital Koridoru oluşturulmasına yönelik çok kapsamlı bir strateji çalışması hazırladı. Bu doğrultuda TAİK Kaliforniya Eyalet Komitesi Başkanı ve Facebook’un Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Başkanı Derya Matraş’ın liderliğinde bir çalışma grubu oluşturduk. Facebook ile ortak yürüttüğümüz çalışmanın sonuçlarını da Türkiye ve ABD’deki muhataplarımızla bu yıl paylaşacağız.

5- Firmaların karşılaştığı sorunların tespit edilmesi ve Türkiye yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik önerilerin hazırlanması

İlk 4 stratejimizin bir tamamlayıcısı olarak, DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi çatısı altında kuracağımız çalışma gruplarında teknoloji girişimlerimizin ve iş dünyamızın yenilikçi iş birliği ruhu ile ülkemiz yatırım ortamını iyileştirecek tematik konulardaki görüş ve önerileri doğrultusunda politika seti oluşturmayı planlıyoruz. Türk özel sektörünün dışa açılan penceresi DEİK olarak 148 İş Konseyimiz ve “ticari diplomasi” anlayışımızla 2022 yılında teknoloji girişimcilerimizin sesini dünyaya taşımak için çalışacağız.

Caner Çolak / DEİK Genel Sekreteri